Ten tradutor Francês
12,511 parallel translation
BoJack, Alex'ten hoşlanmaman kabak tadı vermeye başladı.
BoJack, j'ai du mal à supporter ton attitude négative envers Alex.
Ama neden 405'ten giderken 10'a sapmazsın ki?
Mais alors pourquoi ne pas prendre la 405 vers la 10?
Bugün Hank Hippopopalous ile birlikteyiz. Hit şarkısı Hey, I Think You Can Dance'ten bahsedeceğiz.
Aujourd'hui, je vais interviewer Hank Hippopopalous au sujet de sa nouvelle émission :
Larkin'i öldüren meta insanla ilgili Flash'ten bir şeyler öğrendin mi?
As-tu eu des nouvelles du Flash sur le méta-humain qui a tué Larkin?
Bow Street'ten Müfettiş Marlott.
Inspecteur Marlott de Bow Street.
Buradan gitti Greenwich'ten.
Elle est venu d'ici, Greenwich
Hayır alamıyorsun. İyi haber şu ki Jack'ten istediğini aldın. Bunların ötesinde ise, evsiz çocukların hayatında büyük bir farklılık yarattın.
Mais tu as eu ce que tu voulais avec Jack, et en plus, tu as vraiment aidé les enfants SDF.
Hajik'ten korkmuyorum.
Je n'ai pas peur d'Hajik.
Sana hiç Otto Düring'ten bahsetti mi ya da Vakıf'tan?
Est-ce qu'il vous a jamais parlé d'Otto Düring, ou de la Fondation?
İHA'lar tepede ve onu GPS'ten takip ediyoruz.
Le drone est au dessus et nous la suivons par GPS.
Ciddi misiniz? "Fantastik" ten başka bir sıfat bulamadınız mı?
Sérieux? Vous n'avez rien trouvé à part "fantastique"?
Tenshinhan ve Jiaozi!
Oh, c'est Chaozu et Ten Shin Han.
Bu kod 2013'ten kalma.
Ce code date de 2013.
Curtis'ten ufak bir hediye.
Un petit cadeau de Curtis.
Ama benim 4'ten 12'ye kadar nöbetim var.
Mais j'ai un 4 h à 12 h, mais...
# Yaptım seni C-4'ten! #
Je t'ai faite de C-4!
Teşekkürler. Pinterest'ten bulduğum şeylerle birleştirdim.
Merci, c'est confectionné d'après un truc sur Pinterest.
Şimdilik ten temasından kaçınacağız.
Pour le moment, on doit... Éviter de se toucher
1903'ten beri ölü.
Il est mort depuis 1903.
Kayıtlar bu uçağın tam da kız kardeşimizin kaçırıldığı gece Marrakech'ten Miami'ye uçtuğunu gösteriyor.
Les enregistrements montrent ce vol ici Marrakech à gauche Miami la nuit même notre sœur a été prise.
Ortalıkta ten rengi pantolonun, yeşil gömleğin ve rahatlatıcı ses tonunla kıvırtarak dolaşmalar.
Toujours à te pavaner dans ton pantalon beige, ton chemisier vert et ta voix apaisante.
Katibimiz Bay Heep'ten ödemelerin babanızın talep ettiği şekilde yapıldığını kontrol etmesini istedim.
J'ai demandé à notre greffier M. Heep de voir que les paiements sont faits tel qu'établis par votre père.
Emin değilim ama 2004'ten itibaren çeşitli isimler kullanarak FBI için gizli olarak çalışıyormuş.
Je ne suis pas sûr, mais en 2004, il travaillait sous couverture pour le FBI, utilisant plusieurs alias.
Martin'in MI6'ten olduğu da bir gerçek, değil mi?
Et une chose que nous savons... nous savons que Martin était au MI6, d'accord?
- Paris'ten alınmasını istediğim önemli bir paket var.
Il y a un paquet important que je dois récupérer à Paris.
OnTon harbi bir oyun istiyor!
Ten-Ton veut un vrai match!
- OnTon'la dalaşmış.
Il a emmerdé Ten-Ton
Hapları 9 : 45'e içmiş olman lazım çünkü Toby etkisini 15 dakikada gösterir dedi ve On-Ton seni öldürmeden önce ölmüş olman gerek.
Tu dois l'avoir avant 9h45, parce que Toby a dit qu'il fallait 15 minutes pour que la drogue fasse effet, et tu dois être mort avant que Ten-Ton ne vienne te tuer.
- Geceye kadar Wessex'ten ayrılmak istiyorum.
- Je veux avoir laissé Wessex ce soir.
Bu derdimi Kral Alfred'e anlatmak için gelirken Cynuit'ten geçtim.
Sur mon chemin pour faire de cette plainte au roi Alfred,
Kindzi, Datak'ten ne istiyor olabilir ki?
Qu'est-ce que Kindzi a contre Datak?
Kate'i Paris'ten arabayla alan da Beslan'dı.
Beslan est celui qui a transporté Kate depuis Paris.
Beyaz Rusya'da 2001 sonbaharında, Fransa'da da 2004'ten 2009'a kadar hapis yatmış.
Détenu en Biélorussie fin 2001, prison française de 2004 à 2009.
Kate'i Paris'ten alıp götüren de o.
Il a ramené Kate de Paris.
- IBIS'ten parmak izini arat.
Utilise le SIBI. Passe ses empreintes.
Lauren'i SnapChat'ten takip etmeye başladım.
J'ai commencé à suivre Lauren sur Snapchat.
Filmi Joe Blake'ten almak için yardımını ve onu öldürmeyi.
Votre aide pour reprendre le film à Joe Blake et le tuer.
Ne olursa olsun Diels'ten uzak durmalısınız.
N'Approchez pas Diels à tout prix.
- General Smith'ten haber var mı?
Avez-vous entendu parler de Obergruppenführer Smith?
Josef Stalin için yapılan bir Sovyet propagandasıydı, 1954'ten hem de.
C'était de la propagande soviétique de Josef Staline de 1954.
Hodgins'ten haberlerim var.
Alors, je viens de parler à Hodgins.
Alfred Wessex'ten vazgeçip kendini kurtarmaya karar verdi!
Alfred a abandonné dans le Wessex. Il a décidé de se sauver!
878 yılında Edington'da Kral Alfred Dan Guthrum'u mağlûp ederek onları Wessex'ten defetti.
En l'an 878 à Ethandun, King Alfred vaincu Guthrum des Danois et les chassa de Wessex.
İç Güvenliğin Zoric'ten ve suç ortaklarından haberi var fakat sözün özü şu ki Amerikan Devleti ne olduğu anlaşılmayan bir resme ve kızın anılarına dayanarak bu adamları yakalama görevine destek vermez.
La Sécurité Intérieure était au courant pour Zoric et ses copains, mais... le fond du problème est que le gouvernement des Etats-Unis ne soutiendra pas une mission pour capturer ces hommes sans rien d'autre qu'une photo floue et sa mémoire.
- Asıl sorun şu anda 1955'ten kalma teknolojisi olan bir diktatörlükte olmamız.
Nous sommes dans une dictature avec une technologie datant de 1955.
Mesnet'ten elde ettigimiz ses belgeleri.
C'est les transcriptions vocales qu'on a récupérées du Fulcrum.
Katılıyorum. Catco'nun tek bir kişiden daha büyük olduğu dışında Cat Grant'ten bile.
Je suis d'accord, sauf que Catco est plus grand que n'importe qui, même Cat Grant.
Bu hafta sonu tek gidişlik biletle LAX'ten çıkış yapacak.
Oh- - Et il a pris un billet aller simple depuis LAX plus tôt cette semaine.
İç Güvenlik'ten iki kat maaş isteyeceğim.
Je veux qu'Homeland double nos frais.
Valentino ve Jerry Burgess'ten.
Valentino, Jerry Burgess et les autres.
Ateşli, sarışın, hafif yaşlı, biraz şişman, biraz kötü ten, tuhaf eller, kötü nefes?
mains bizarres, mauvaise respiration?