Ucte tradutor Francês
468 parallel translation
Üçte biri mi?
Un tiers.
Üçte bir yatırırsan üçte bir pay alırsın.
Tu mets le tiers, tu as le tiers.
Üçte biri.
Un tiers.
Üçte biri. Saran'ın koyduğu vergi bu!
Une bête sur trois, c'est l'impôt du satrape!
Üçte bir bizi bitirir!
Nous serons ruinés!
Üçte biri bu iş için görevlendirilmiş konfederasyon askerleri.
Parmi eux, des Sudistes.
Üçte iki. Kimse yok mu?
Qui joue la belle avec moi?
- Nasıl bölündünüz Yüzbaşı? Üçte bir Kanadalı, üçte bir Amerikalı, üçte bir İngiliz olarak mı?
Vous êtes autant de Canadiens, d'Américains et d'Anglais?
- Üçte ikisi bizim.
- Deux tiers sont à nous.
Üçte bir yol ileri!
Tout droit au tiers de la vitesse.
- Üçte bir yol ileri!
_ Tout droit au tiers de la vitesse!
Üçte bir yol ileri, efendim.
Tout droit au tiers de la vitesse.
Üçte bir yol ileri.
Au tiers de la vitesse.
Üçte bir yol ileri, efendim.
Au tiers de la vitesse.
Üçte bir yol ileri!
Au tiers de la vitesse!
Üçte bir yol ileri.
Tout droit au tiers de la vitesse.
- Üçte buradayım.
- Trois heures précises.
Üçte o uçakta olacağız.
On sera dans cet avion à 15 h.
- Üçte.
- À trois heures.
Üçte iki hızla ileri.
En avant, 2 / 3.
- Üçte iki hızla ileri.
- En avant, 2 / 3.
Üçte bir eksiğiz.
Il nous manque des gars.
Üçte biri peşin, gerisi aftan sonra.
Grâce garantie en 15 jours!
Üçte birini, ya da en azından beşte birini kazansam bile- -
J'aimerais gagner un assaut sur trois, non, un sur cinq.
Üçte çekiyoruz.
On y va à 3.
Olmaz! Üçte televizyonda olmalıyım.
Pas moi, je fais mon essai à la télé à 15 heures.
- Makine dairesi. - Üçte bir daha gaz ver.
- Augmentez propulsion d'un tiers.
Üçte bir güç.
Un tiers d'impulsion.
- Üçte iki güçle tam yol ileri.
- En avant, deux tiers.
- Üçte iki güç tam yol, emredersiniz.
- En avant, deux tiers, reçu.
- Üçte bir güç tam yol ileri.
- En avant, un tiers.
- Üçte bir güçte ileri.
- En avant, un tiers.
Üçte bir güce geliniyor.
En avant, un tiers. Reçu.
- Üçte bir hızda dengelendi kaptan.
- Vitesse à un tiers, commandant.
- Üçte bir güçle tam yol ileri.
- En avant, un tiers.
- Üçte bir güç tam yol ileri.
- En avant, un tiers
Üçte iki güçle ileri.
En avant, deux tiers.
- Üçte iki güce geliniyor.
- En avant, deux tiers.
Üçte iki güç geri yol.
Machine arrière, deux tiers.
Üçte iki güç geri yola geliniyor.
Machine arrière, deux tiers.
Üçte bir güç geri.
Machine arrière, un tiers.
Üçte bir güç geri yapılıyor.
Machine arrière, un tiers, reçu.
Üçte bir güçle ileri.
En avant, un tiers.
Üçte birini kumla dolduruyoruz.
On la remplit d'un tiers de sable.
Üçte bir sayılır, delikanlı.
Vous en êtes responsable à 1 / 3.
Üçte, tamam mı?
A trois, entendu?
- Üçte.
- Á 15 h?
Üçte.
Trois heures?
Üçte mi?
A 15 h?
Üçte ikisi bedava bize kalacak.
On garde les deux-tiers pour rien.
Üçte iki oldu diyelim.
Jouons deux parties sur trois.