Uhu tradutor Francês
41 parallel translation
Uyuyamıyorum, ama uhu kokluyorum.
J'ai mal dormi. Mais je me défonce à la colle, ça aide à passer les nuits.
Sen uhu falan mı kokluyorsun?
Vous sniffez de l'encre d'imprimerie?
Ben silgiyim, sen uhu. Naparsan yap - -
Si je suis du scotch, t'es de la colle!
¶ Uhu khosi bo khokho We ndodana ye sizwe sonke ¶
* Uhukhosibo khokho We ndodanaye sizwe sonke *
Bakın, uhu ve çubuk makarnayla ikimizin resmini yaptım.
J'ai fait un portrait de nous avec des nouilles.
Onunla birlikte çok zaman geçirir, uhu koklar veya ot çekerdik ve bir Stooges kasetimiz vardı onu dinlerdik.
On traînait pas mal avec lui. On sniffait de la colle, on fumait des pétards, on écoutait...
Brezilya, Rio'da bir milyon işsizin bulunduğu bir ülke, uhu çekiyorlar ve soygunculuk yapıyorlar bu yüzden iş sahipleri bu insanları çocukları öldürmek için kiralıyor.
Il y a un million d'enfants abandonnés dans les rues de Rio. Ils sniffent de la colle et chapardent dans les boutiques. Les propriétaires engagent des tueurs pour les liquider.
Uhu yapmak için... onu eritiyorlar. Çekmek için.
Ils les font fondre pour en faire de la colle... pour sniffer.
Bay Romack göze göz, dişe diş diyerek, uhuya uhu yolunu seçti.
M. Romack a choisi d'aller oeil pour oeil, colle pour colle.
Ya "bayan çılgın el işi" buradaysa, fakat elinde sıcak-yapışkan uhu yerine sert-soğuk bir zıpkınla?
Et si cette artiste folle était ici, mais au lieu d'un pistolet à colle chaude elle avait le harpon froid de la mort?
Pastadan kalbime uhu dök.
Un truc jaune déversé, sur mon coeur fait en gauffre
Biraz uhu çek ve bira iç.
Tu vas vouloir sniffer de la colle, et boire des bières.
Ne kadar uhu çektin sen?
T'as sniffé beaucoup de colle, hein?
Uhu komasına girdin ve bu benim hayatımda çok normal. Böylece bir ders daha öğrendin : Çok fazla uhu çekme yoksa gecen mahvolur.
Tu viens de faire une overdose de colle, et ça arrive souvent dans ma vie, t'as donc appris une leçon : sniffer trop de colle rend tes nuits pourries.
Yani hayatının bayat peynir ve kedi maması yiyip bütün gün uhu çektiğin için berbat olduğunu mu düşünüyorsun?
Attends une minute. Tu dis que t'as vie craint car tu manges du fromage de rat, de la bouffe pour chat, sniffes de la colle?
Tamam. Suratında biraz uhu kalmış, Dee.
T'as de la colle sur le visage.
Yani viski icmiyor ya da uhu cekmiyor.
Ce n'est pas du whisky ni de la colle.
Görünüşe göre elimizde bir kalıcı var.
On dirait qu'on a une UHU.
Kalıcı bu mu?
C'est elle, la UHU?
- Uhu mu kokluyordun yoksa?
T'as sniffé de la colle?
Mike Biggs bir uhu gibi yapışır.
C'est noté. Mike Biggs s'accroche. Il est pire que de la glu, quelle que soit l'épaisseur.
Uhu yoksunluğu çekmen kimin umurunda?
On s'en fout de ton problème de colle.
Balıklarına kağıt şeritleri yapıştıracak olanlar çok fazla uhu kullanmak, çok az uhu kullanmak kadar kötüdür.
Ceux qui sont rendus à l'étape de mettre les bandelettes de colle sur le poisson, là, c'est bien de mettre de la colle, mais trop, c'est comme pas assez.
Bu sadece uhu.
C'est juste de la colle!
Adam uhu kokluyor. Bir blendır'ı tamir edebilir misin?
Beaucoup de candidates talentueuses, c'est une décision difficile.
Esrar, mantar, ekstazi, yüksek dozlu esrar amfetamin, eroinli kokain, uhu, ketamin, MDMA, GBH tecavüz hapı, eroin ve her tür asit, E, kokain ve kokainli sigara. Aradığınızı kolayca bulabilirsiniz.
Herbe, champignons, methadrone, cannabis, speed, cocaïne, colle, ketamine, ecstasy, ghb, drogue du violeur, héroïne, et tous les acides, ecsta, coke et crack sur lesquels on peut mettre la main.
Baba, simli uhu mu yoksa şekilli keçeli kalem mi?
Papa, colle brillante ou marqueurs fins?
Dışarıdan süslü ve ışıltılıyım, ama içim karton ve uhu dolu.
Mon extérieur est brillant et agréable, mais mon intérieur est rempli de cartons et de glue de cheval.
- Uhu beyinli kafanı mı yedin sen?
As-tu perdu l'esprit?
Birkaçından biriydi aileye uygun değildi, uhu gibi.
Elle était une parmi d'autres, inapte pour une famille, collé au cheval.
"Uhu" mu?
"Collé au cheval?" Merde!
Sanırım uhu karnıma akmış.
Je pense qu'il est collé sur mon ventre.
Selobant, uhu ve zamk için 2'ye basın.
Pour le scotch, la colle et les adhésifs, appuyez sur 2.
Suyun, öte yandan, aseton katılmıştı, uhu gibi yapıştırıcılarda bulunan bir bileşik.
Votre eau, dans l'autre main, était coupé avec de l'acétone, un composant généralement trouvé dans les adhésifs, comme de la colle.
Uhu kokluyorum.
Je sniffe de la colle.
Grace'in bir anda hamile kalıp uhu koklamaya başlaması için bir neden yok.
Ce n'est pas une raison pour que Grace soit enceinte et sniffe de la colle.
Birazcık uhu.
Un peu de colle.
Al sana uhu.
Tiens, un truc bien poisseux.
Uh, uhu gibi.
Yu.
Patlak Lastik Tıkayıcısı'nın tadına bak!
Mange de la UHU.
Ohh.
Et elle fait, uhu, cette, um, c'est une tarte... Oh.