Umarım ne yaptığını biliyorsundur tradutor Francês
169 parallel translation
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
J'espère que vous savez où vous allez.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
J'espère que tu sais ce que tu fais.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
- J'espère que vous êtes sûr de vous.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
j'espère que vous savez ce que vous faites, mon cher.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur, Penguen.
J'espère que vous savez ce que vous faites, le Pingouin.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
Tu sais ce que tu fais, j'espère.
Dostum, umarım ne yaptığını biliyorsundur.
J'espère que tu sais ce que tu fais.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur Bond.
J'espère que vous savez ce que vous faites.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
Vous savez ce que vous faites?
Tamam mı bebeğim? Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
J'espère que tu sais ce que tu fais.
- Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
- J'espère que tu sais ce que tu fais.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
J'espère que vous savez ce que vous faites.
Michael, umarım ne yaptığını biliyorsundur.
J'espère que tu sais ce que tu fais.
Bunun için çok çalıştım, Louis, umarım ne yaptığını biliyorsundur.
J'ai travaillé dur pour ça. J'espère que tu sais ce que tu fais.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur, Jimmy.
J'espère que tu sais ce que tu fais, Jimmy.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur. Umarım.
- J'espère que tu sais ce que tu fais.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
J'espere que vous savez ce que vous faites.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur Malone.
Vous n'avez pas intérêt à vous gourer.
Tanrım, Frankie, umarım ne yaptığını biliyorsundur.
J'espère que tu sais ce que tu fais.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
J'espère que vous ne vous laissez pas emporter.
- Umarım ne yaptığını biliyorsundur. - Biliyorum.
- J'espère que vous vous rendez compte.
- Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
- J'espère que tu sais ce que tu tais. Willie, ne regarde pas le ciel!
Umarım ne yaptığını biliyorsundur, Mollari.
J'espère que vous êtes conscient de ce que vous faites.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur dostum.
J'espère que tu sais ce que tu fais.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur dostum.
Elle est adorable.
- Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
- J'espère qu'on s'est pas planté. - Hein?
Umarım ne yaptığını biliyorsundur Yüzbaşı.
J'espère que vous savez ce que vous faites, Capitaine.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
J'espère que ça va marcher.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur Bobby.
J'espère que vous savez ce que vous faites, Bobby.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur!
J'espère seulement pour toi que tu sais ce que tu fais!
Yüzde 60 faizle aldın. Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
Tu sais ce que tu fais?
Umarım ne yaptığını biliyorsundur Daniel!
- Si t'es au courant, c'est le principal.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur, Diana.
J'espère que tu sais ce que tu fais.
- Umarım ne yaptığını biliyorsundur, Pacey.
J'espère que vous savez ce que vous faites.
- Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
- J'espère que tu sais ce que tu fais. - Moi aussi.
Bu koordinatları daha önce hiç çevirmedik.Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
On n'a jamais composé ces coordonnées. J'espère plus ou moins que ça marchera.
Ama umarım ne yaptığını biliyorsundur.
Mais j'espère que tu sais ce que tu fais.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
C ´ est important a quelle heure on le prend? Est-ce que tu sais ce que tu fais?
- Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
- Je la sens pas du tout, ton impro.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur pizzacı çocuk.
J'espère que tu sais ce que tu fais, pizza "i" olo.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
J'espère que vous savez ce que vous faites!
Umarım ne yaptığını biliyorsundur John.
J'espère que tu sais ce que tu fais John.
Umarım, ne yaptığını biliyorsundur.
J'espêre que tu sais ce que tu fais.
Umarım haklısındır ve ne yaptığını biliyorsundur.
J'espère juste que vous savez ce que vous faites.
Umarım, ne yaptığını biliyorsundur.
Tu sais ce que tu fais?
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
Tu sais ce que tu fais?
Umarım, ne yaptığını biliyorsundur.
J'espère que tu sais ce que tu fais.
Umarım ne yaptığını iyi biliyorsundur.
Vous avez la main sûre?
- Basıncı alçaltıyor. - Ne yaptığını umarım biliyorsundur.
Il abaisse la pression dans la salle du réacteur.
Evet, hey, umarım sen de ne yaptığını biliyorsundur, bayan.
Je l'espère aussi.
Ne yaptığını biliyorsundur umarım.
J'espère que vous savez ce que vous faites.