Umuyorum ki tradutor Francês
646 parallel translation
Tatlım, ne kadar üzüldüğümü anlatamam... tüm kalbimle umuyorum ki Jekyll'ın geçerli bir nedeni vardır.
Je suis profondément navré, mais j'espère de tout cœur que Jekyll aura une excuse valable.
- Umuyorum ki her şey yoluna girecek.
- Tout ira bien, j'espêre.
Umuyorum ki giymek için evinizden güzel şeyler getirmişsinizdir.
Vous avez dû apporter des vêtements.
Kendi kızım Bayan Carol Fisher'den bahsettiğimi duyunca umuyorum ki bunu bir aile ilişkisi olarak düşünmeyeceksiniz.
Ne prenez pas cela pour une affaire de famille, mais il s'agit de ma fille Mlle Carol Fisher.
Umuyorum ki Doktor Jekyll Ivy'sini düşünüyordur bildiğim kadarıyla seviyordu. Ivy'sinin de onu düşündüğü gibi.
Mais que le Dr Jekyll pense à sa petite lvy... car je sais qu'il en a envie... de la même façon qu'Ivy pense à lui.
Benim duyduğum, sadece bir aktris var mesela. Ve umuyorum ki bir daha onun adını duymam.
Moi, je n'ai connu qu'une seule actrice, et j'espère ne plus jamais la voir.
Umuyorum ki görmezsin de!
J'espère bien.
Kendimi zorluyorum ve umuyorum ki- -
J'essaie... J'espère...
Öyle umuyorum ki ben, içimde yanan her şey bende yaşayan her şey ben gerçekten tükendim.
J'ai cru que cela passerait. J'ai tenu grâce à ma volonté, mais je n'en ai plus.
- Öyle umuyorum ki hiçbir şey. 75.
Rien, j'espère. 75. Euh, 80.
Umuyorum ki deniz bilimi uzmanları buna bir tanımlama getirebilirler.
J'espérais que vous pourriez l'identifier.
"Fran," dedi, "ben tümüyle, umuyorum ki..."
Puis il se tenait là et regardait... et regardait...
Umuyorum ki hiç kimse onu bizim çaldığımızı ileri süremeyecek.
Personne ne suggère de la voler, j'espère.
İçtenlikle umuyorum ki Tanrı kalbine şimdi ulaşır, Ne kadar sert çarpsa da.
J'espère que, cette fois, le Seigneur touchera ton cœur, si durs soient ses coups.
Evet Tanrı adına umuyorum ki, başka yolu yoksa.
Si c'est le seul moyen, je la souhaite au nom de Jésus.
- Bunu öyle çok umuyorum ki umarım Matt Ord senden ne kadar da nefret ettiğini unutmaz.
Je souhaite sincèrement que Matt Ord n'oublie pas combien il te hait.
Çünkü bir gün umuyorum ki- -
gardez-le ) usqu'à mon retour... car j'espère qu'un jour...
Burası senin yeni evin olacak, ve umuyorum ki benimle çok mutlu olursun.
J'espère que tu seras heureuse avec moi.
Ve umuyorum ki siz de bizim şerefimize içersiniz.
"J'espère que vous boirez " à la nôtre. "
Bu kırmızı telefon Hava Kuvvetleri Komutanlığına direk bağlı Ve umuyorum ki...
Ce téléphone rouge est connecté au SAC et j'espère...
Umuyorum ki basit bir şekilde atlatacağız... fakat bu ilk kez oluşu.
Sans conséquence, j'espère... le premier incident de cet ordre.
Bunu anlıyorum. Umuyorum ki uçaklarımızı vurabilirsiniz.
Je comprends.J'espère que vous descendrez nos avions.
Beyler, umuyorum ki hepiniz gerçek bir vatansever gibi davranacaksınız. Başarılar diliyorum.
Messieurs, j'attends que vous vous conduisiez en patriotes... et vous souhaite bonne chance.
Bu zevkli derslere daha sonra devam etsek umuyorum ki beni affedersiniz, hayatım.
Pardonnez-moi, ma chère, nous devrons poursuivre à un autre moment.
Çeviklik ve umuyorum ki, zeka da benim üstünlüğüm olacak.
L'agilité et, je l'espère, l'intelligence, sont miennes.
Umuyorum ki her ne söylemen gerekiyorsa benim ona sadakatimle bir ilgisi yoktur.
J'espère que ce que vous avez à me dire n'a rien à voir avec ma loyauté à son égard.
Aşırı şekilde umuyorum ki vatanımızdaki yoldaşlarımız ve diğer ülkelerden ziyaretçilerimiz bu büyük eserde aynı ilhamı görecekler.
J'espère sincèrement que nos camarades d'ici et les visiteurs d'autres pays trouveront l'inspiration dans cette œuvre.
Umuyorum ki Tom konusunda yanılıyorsundur.
J'espère que vous vous trompez au sujet de Tom.
Hans Meyer'e yakındınız, onu iyi tanıyordunuz ve bu, umuyorum ki soruşturmaya yardım edecek.
Vous étiez proches d'Hans Meyer, vous le connaissiez bien. Et ceci, je l'espère, nous aidera dans l'enquête.
Sevgili dani beni neden reddettiğini anlamış değilim.. Fakat umuyorum ki beni bir gün anlıyacaksın..
Chère Dani, J'ignore pourquoi tu me rejettes, mais je sais qu'un jour tu me comprendras.
Bir kafir olarak muhtemelen, ama öyle umuyorum ki, bir yobaz olarak değil.
Un païen sans doute, mais éclairé, j'espère.
Dinle, kesinlikle umuyorum ki, peşinde olduğun kişileri yakalarsın.
J'espère que vous allez attraper votre homme.
Bana bir iyilik yaptınız, öyle umuyorum ki, annenize de.
Tu m'as fait là une gentillesse. Et à ta mère aussi, j'espère.
Hiçbir koşul altında ben ve umuyorum ki hiç kimse ülkemizi bölmeye çalışanlara karşı asla boyun eğmeyeceğiz.
Jamais je ne capitulerai, et personne d'autre j'espère, devant ceux qui veulent détruire tout ce qu'il y a de bon aux États-Unis.
Umuyorum ki size bir şekilde yardımcı olabilmemizin bir yolu vardır.
Peut-être pourrions-nous vous être de quelque aide?
Ama yine de umuyorum ki bu basit bir "merhaba" dan fazlasıdır.
Mais j'espère quand même Qu'il s'agit plus que d'un simple bonjour
Umuyorum ki Wai Fung bundan sonra hep bizimle olacak
J'espère que Wei Feng habitera toujours le manoir des 5 Soleils.
Hey, Bubba! Ve umuyorum ki çok çok yakında fakat çok değil biraz yakında seveceğim ve şımartacağım çok sayıda torunum olacak ve daha sonra karın onları geri getirdiğinde bana deli olacak.
Alors j'espère que bientôt, pas trop tôt, mais bientôt, j'aurai plein de petits-enfants à gâter pour que ta femme puisse m'en vouloir.
İçtenlikle umuyorum ki...
J'éspère que...
Umuyorum ki gelecekte, bu kaba anlayış gelişerek kesin bir matematiksel yönteme veya algoritmaya dönüşür böylece teoriden parçaçıklara geçebiliriz.
cette compréhension grossière puisse être affinée en un outil mathématique précis, un moyen ou un algorithme, d'aller de la théorie vers les particules. Voyez vous, c'est une drôle de position :
Maalesef size her türlü konforu sağlayamıyoruz ama umuyorum ki evi rahat bulacaksınız.
Vous n'aurez pas tous le confort, mais j'espère que vous y serez à l'aise,
Ve umuyorum ki bana bir şey bıraktı, kendinden ufak bir parça.
J'espère qu'elle a laissé une petite part d'elle-même en moi.
Dört : Laboratuvarda kilitli kaldım ve yanıcı gazlardan oluşan bir bomba hazırladım, umuyorum ki...
je suis bloqué dans le labo. J'ai ouvert une bouteille de gaz, dans l'espoir de...
Phoenix derneği türün devamlılığını korumak için bir proje geliştirdi. yeni çiftleşen bir kartal çiftini takip edecek ve umuyorum ki yuvalarını bulacaktım.
La Fondation Phoenix a lancé un projet pour assurer sa survie, où je devais suivre un couple d'aigles en espérant pouvoir trouver leur nid.
Umuyorum ve inanıyorum ki hem burada hem Red Gap'te bizimle olmak hoşuna gidecek.
J'espère que vous vous plairez ici et à Red Gap.
Umuyorum ki...
- Confiance?
Acil olan konu şu ki sizleri daha iyi tanımayı umuyorum. Şu an birbirimizi anlamıyor olsak da yakında anlaşacağız.
Bref, j'espère vous connaître mieux et nous nous comprendrons très bien avant peu.
Buna senin ahlaki bir başarın denemez, ama şu var ki en azından karının ön yargılarından bıktığını umuyorum.
Ce n'était pas par grandeur morale, mais tu avais ta femme pour ça.
# Onun beni düşündüğü anlamdaki ilişki hiçbir yerde yok # ve onun akıllı biri olduğunu umuyorum # bir şey kesin ki,
Que ce qu'elle m'a appris n'est écrit nulle part Je suis censée être sage Une chose est sûre
Diana, Lydia ve Onların Ana Gemideki yılan yuvaları yokedilmeli. Umuyorum ki bunu teslim etmek
Willie, emmène-les vite à l'abri.
Umuyorum ki güçlü bir silah.
- Je fabrique une arme.