Utanıyor musun tradutor Francês
265 parallel translation
Şimdi utanıyor musun?
N'as-tu pas honte?
Benimle görünmekten utanıyor musun?
As-tu honte d'être vu avec moi?
Bundan utanıyor musun?
- Vous en avez honte?
Jeb'in babasıyla birbirinizi sevmiş olmaktan yoksa utanıyor musun?
Tu aimais le père de Jeb. Tu as honte maintenant de l'avoir aimé.
- Söylesene, utanıyor musun?
- N'aie pas honte.
Ne oldu? Yoksa bizden utanıyor musun?
Tu as honte de nous?
- Utanıyor musun?
Tu n'as pas honte? Pas du tout!
- Benimle görünmeye utanıyor musun? - Baba.
Tu as honte d'être vu avec moi, c'est ça?
Utanıyor musun?
Tu as honte?
Hadi, utanıyor musun yoksa?
T'as pas honte, des fois?
Annenle evlenmeyi düşündüğüm için utanıyor musun?
Vous êtes gêné, car j'ai pensé épouser votre mère?
Bizden utanıyor musun?
Tu as honte de nous?
- Niye? Terden utanıyor musun?
- Tu as honte de suer?
Utanıyor musun? Neden?
Elle roule.
Sorun ne? Arzularından utanıyor musun?
Je te sens tout émue.
Böyle bir hayatım olduğu için benden utanıyor musun?
Leur "princesse" te déçoit beaucoup, n'est-ce pas?
Sana az önce yahudinin birinin işimi elimden aldığını, zencilerin komşularım olduğunu söylemiştim! Utanıyor musun?
Je viens de vous dire qu'un Juif a piqué mon boulot, que des nègres vivent chez moi!
Birkaç mutlu an satın almaktan utanıyor musun?
Vous n'avez pas honte d'acheter ces moments de bonheur?
Benden utanıyor musun?
Tu as honte de moi?
Utanıyor musun?
On est timide?
Benden utanıyor musun?
As-tu honte de moi?
Yoksa anlatmaya utanıyor musun?
Vous avez honte, peut-être?
Baba, benden utanıyor musun?
Papa, as-tu honte de moi?
Utanıyor musun?
Pourquoi, t'es timide?
Hala kollarını sıvamaktan utanıyor musun?
T'aimes toujours pas retrousser tes manches?
Yoksa şimdi utanıyor musun?
Tu deviens pudique avec moi?
- Utanıyor musun?
Tu as honte?
Utanıyor musun?
Qu'est-ce que tu as? Tu rougis?
Bir Çinli ile evleneceğin için utanıyor musun?
Honte de vouloir épouser un Chinois?
Sen benden utanıyor musun?
As-tu honte de moi?
Benden utanıyor musun?
Avez-vous tellement honte de moi?
Amcandan utanıyor musun?
Tu as honte de ton oncle?
Utanıyor musun?
Tu fais le timide?
Utanıyor musun?
Vous faites le timide?
Benden utanıyor musun?
Tu as honte de moi, n'est-ce pas?
Utanıyor musun? - Yapma!
- T'es timide ou quoi?
Jerry, kaybediyor olduğun için utanıyor musun?
Tu es vexé parce que tu perds?
- Utanıyor musun?
- Tu es gênée?
Utanıyor musun? O benden daha iyi mi becerdi?
Ça te gêne qu'il t'ait baisée mieux que moi?
Profesyonel katil olmaktan utanıyor musun?
Tu n'as pas honte de toi?
Benden utanıyor musun?
Tu as honte de ton père?
- Utanıyor musun?
Tu es heureuse?
Benden utanıyor musun Tony?
Et toi, Tony?
Bir kadın olarak o iş için para ödediğimde inanılmaz derecede utanıyorum. - Anlıyor musun?
Payer en femme, ça me faisait affreusement honte.
Benden utanıyor musun? Bugüne dek bana utanmam için bir sebep vermedin.
Vous ne m'en avez pas donné Ie motif.
Kendinden utanıyor musun? - Pek değil.
- Vous avez honte?
Utanıyor musun, yoksa?
Tu es gênée?
Baba, benden utanıyor musun?
Papa, est-ce que tu as honte de moi? Audrey, tu es...
Mesleğinden utanıyor musun?
Vous avez honte?
Sen utanıyor musun?
Vous?
Utanmıyor musun? Seni doğurduğum için utanıyorum!
J'ai honte que tu sois sorti de mon corps!