English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ U ] / Uzerine

Uzerine tradutor Francês

2,308 parallel translation
Blue John'a dun geldim... Bu kaya parcasi koptu... ve kolumun uzerine yuvarlandi.
Je descendais Blue John hier... quand ce rocher de craie a glissé... et roulé sur mon bras.
Buraya gelmeyi. buranin uzerine.
Ici, juste ici.
Üzerine hardal sürülenlerden değil.
Pas le genre sur lequel on met de la moutarde.
Üzerine gelen çok sayıda düşman var.
- Tony tu es encerclé pas un bataillon.
Üzerine sar.
Mets-la autour!
Üzerine basıldığında farkedilemeyecek bir tahıl... hiç umulmayacak bir boyuta ulaşabilir... Diğer zerrecikler... zaman geçtikçe... önemli bir hale gelebilir... "
Le grain insignifiant sur lequel on marche... gagne une dimension inimaginable... lors qu'avec d'autres grains, il devient un instrument... du passage du temps... "
Üzerine bastır.
Appuyez bien.
Üzerine bastır.
Il faut que tu appuies dessus.
Üzerine gitmeni ve önemli gördüğün herşeyi ayıklamanı istiyorum.
Revois-le et souligne tout ce qui te semble important.
Üzerine makyaj yapabilirsin ama yine de deliliği saklayamazsın.
La folie ne peut pas se maquiller.
Üzerine biraz antibiyotik merhem koydum ama bu normal değil.
J'ai mis de la pommade antibiotique, ce n'est pas normal.
Üzerine kalıp gibi oturmalı.
Ça devrait vous aller parfaitement.
Üzerine bir şeyler giydirelim.
allons te mettre des vetements.
Darcy Silverman ile Güliver'in Gezileri Üzerine.
Balade avec Darcy Silverman Les voyages de Gulliver
Üzerine bir fırın eldiveni falan koysanız fena olmaz.
On a envie de lui mettre un gant dessus.
Üzerine boşalmak istiyorum.
Je veux t'en mettre partout.
Neyi seviyorum, biliyor musun? Üzerine oturmayı!
J'aime quand je suis sur toi!
Üzerine yapışıyor, üzerine küllük gibi, bir yaşlının diş ipi gibi bir koku sindiriyor.
Après, tu sens comme un cendrier, tu sens la vieille brosse à dents.
Üzerine oturduğunuz arabadan.
Celle sur laquelle tu es assis.
Üzerine lanet gönderiyorum.
Je vous maudis.
Üzerine gelen bu öfkeden nasıl kurtulacağını düşünür.
Il pense à sa peau, à échapper à la rage qui s'abat sur lui.
Üzerine giyecek bir şey ister misin?
Tu veux que je te prête un pull ou je ne sais pas...
Üzerine bir şeyler ister misin?
Tu veux un pull ou quelque chose?
- Üzerine giy şunu.
- Pardon? - Mets-le.
Üzerine alınmadın değil mi?
Vous ne l'avez pas mal pris?
Üzerine fazla gittiysem özür dilerim.
Ecoutez, désolé d'avoir été un peu dur tout a l'heure.
Üzerine birkaç saldırıya teşebbüs suçu yıkmışlar.
Ils l'ont coincé pour des voies de fait bidon.
Üzerine düş bunun. Eğer kaynağı bulabilirsen haber ver bana.
Remontez à la source.
Üzerine gitmeye devam ediyorum ama kadın ısrarla masum olduğunu söylüyor.
J'ai insisté, mais elle clame son innocence.
Andre Luiz, Spiritüel Dünyada Yaşam Üzerine, Medyum Chico Xavier rehberliğinde, 16 kitap yazmıştır.
Il A ecrit 1 6 livres AVEC LE medium CHlCO xavier
Üzerine geldiler.
Ils l'ont attaqué
Üzerine geldiler.
Brimé.
- Belli ki sen onlardan biri değilsin, Üzerine alınma tabii.
- Ça se voit que vous en êtes pas un. - Y a pas de mal.
Üzerine pek düşünmedim.
Qui veux tu être William?
Üzerine kalması çok tehlikeli.
- C'est trop dangereux.
Üzerine birden fazla kenenin yapışması bazı halüsinasyonların diğerlerinden neden daha şiddetli olduğunu açıklayabilir.
Avec plus d'une tique, pas étonnant que les hallucinations aient été... plus intenses chez certains.
Üzerine mikrofon yerleştirmenin çok riskli olduğunu anlattım ama biliyorsun, bu Fi.
Je lui ai dit que c'était trop risqué de porter un micro, mais c'est Fi.
Üzerine arı konarsa elleme.
Et si une abeille atterrit sur toi... Laisse-la.
Üzerine oldu mu?
Ça te va?
Üzerine biraz bahşiş vermek zorunda kalacaksın. Tamam, baba.
Il faut en mettre au-dessus.
Üzerine bir şeyler giyer misin lütfen?
Vous pouvez mettre des vêtements?
- Üzerine atlamadı, değil mi? - Şu lanet şeye bir bak.
Il t'a mordu?
Üzerine çıkmıştım, yumruklayıp duruyordum. Yumruk atıp duruyordum, suratında bir çukur açmıştım.
J'étais dessus, je lui en mettais plein la gueule et je m'emportais, je lui foutais des claques.
- Üzerine yazarken gördüm seni.
Je vous ai vu écrire dessus.
Üzerine gelen fırtınayı bizim üstümüze çevirmeyi iyi beceriyor.
Les dirigeants l'ont corrompue. Elle s'est retournée contre nous tous.
Üzerine paçavra bağlamış
Et noua un foulard
Üzerine işemek ne hissettirdi?
Quel effet ça fait, qu'on te pisse dessus?
Üzerine baskı yapmaya devam et.
Appuie bien dessus.
Üzerine meyve kokteyli dökmemeliydim. Özür dilerim.
J'aurais pas dû te couvrir de jus.
Üzerine oturup içini dışına çıkardı.
Elle s'est assise sur elle, et l'a fait imploser.
Üzerine hava saldırısı gerekiyor. Tamam.
Demande support aérien, terminé!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]