Vahşiler tradutor Francês
262 parallel translation
Vahşiler her yerde böyle düşünür.
Cette idée des sauvages est universelle
Amerika'dan gelen kana susamış vahşiler!
Ce sont des sauvages assoiffés de sang des étendues sauvages de l'Amérique!
Bu bölgedeki vahşiler yamyamdır. Onlardan uzak durmalıyız.
Il y a par ici de féroces cannibales qu'il vaut mieux éviter.
- Yerliler mi? Yani vahşiler mi?
Mais l'Amérique est vaste.
Evet var. Üstelik vahşiler.
Elles sont assez nombreuses.
Tekmelendik, yüzlerimize tükürüldü... ve vahşiler gibi dağlara sürüldük.
On s'est fait taper, cracher dessus et emmener dans les collines comme des bêtes sauvages.
Vahşiler!
Les monstres!
Vahşiler!
Les sauvages!
Vahşiler uçağı bulduğunda annene zarar vermedikleri için... şükretmeliyiz.
Au moins, les sauvages n'y ont pas touché.
Kokuşmuş küçük vahşiler.
D'ignobles sauvages!
Şu vahşiler bile. - Onlara yemek ve giysi veriyorum...
Même ces sauvages à qui je fournis des vêtements...
Pis vahşiler!
Sales sauvages!
Çok vahşiler!
Ah, les sauvages!
Akbabalar! Vahşiler!
Corbeaux!
- Bu vahşiler boyandı mı?
- Ils portaient leurs peintures de guerre.
Tatlım, vahşiler arasında...
Ma chère, on se demandait si, parmi les sauvages, on...
Dünyadaki en iyi ordu vahşiler tarafından yönetiliyor.
Une si grande armée battue par des sauvages!
Pis vahşiler.
Quelle bande de sauvages!
Hepsinden önemlisi, bizler vahşiler değiliz, İngiliziz... ve bir İngiliz her şeyden üstündür.
Après tout, nous ne sommes pas des sauvages. Nous sommes anglais. Et l'Anglais est le meilleur en tout.
Şerif, göçmenler ve bu vahşiler ile kamp mı kuracaksınız!
Shérif, vous allez installer ces sauvages parmi ces colons?
" Kana susamış vahşiler başıboş dolaşıyor.
" Des sauvages sanguinaires en liberté.
Vahşiler!
Des sauvages.
Peşimizde vahşiler var!
Les sauvages arrivent!
- Vahşiler bize saldırıyor! Yerliler!
- Les Indiens nous attaquent!
O vahşiler bunlara pek iyi bakmamιş anlaşιlan.
J'ai l'impression que ces sauvages ne les ont pas bien nourris.
Vahşiler hala ormanda.
Ils sont dans les bois.
İnşallah cehenneme gidersiniz! Vahşiler!
Que Dieu te foudroie, ignoble sauvage!
Vahşiler!
Des brutes!
Hayvanlar bu kış çok vahşiler.
Elles sont féroces cet hiver les bêtes.
Bizimle ilgili bir sürü güzel şey söyledi katiller, vahşiler, yamyamlar gibi.
Ils ont dit des choses flatteuses à notre sujet... Bandits, assassins, sauvages...
Çok vahşiler.
Non, capitaine.
Fırlatın oklarınızı, vahşiler!
Faites voler vos flèches, sauvages!
- Şeytanlar.. vahşiler... ve Miss Lee yolda bize katıldı nişanlısı onu karşılayacaktı.
Les démons. J'escortais un trésorier-payeur et Mlle Lee devait rejoindre son fiancé. Tant mieux!
Vahşiler!
Sauvage! Comment tu t'appelles?
Vahşiler!
Sauvages!
Kahrolası vahşiler.
Des sauvages!
Çok vahşiler.
Ce qu'elles sont violentes!
Bir alev gördüklerinde de deliriyorlar. Ellerini çırpıp vahşiler gibi dans ediyorlar.
Et quand le feu se déclare, ils sont fous de joie, battent des mains, dansent comme des sauvages.
Şu Almanlar, çok vahşiler.
Quels sauvages, ces Germains!
Şunlara bak - vahşiler. Hiç özgür oldun mu?
- Vous n'avez jamais été libéré?
Ama şimdi vahşiler onları ve.
Mais maintenant, Ies sauvages Ies ont pris, avec ma Maggie.
Gece sakin geçti ama artık vahşiler hareketlenmeye başlarlar.
La nuit a été calme, mais ils vont passer à l'action.
Bu fare zehiri bile olsa alırdın, sonra da vahşiler gibi herkesin huzurunu kaçırırsın.
Ça aurait été de la mort au rat que tu les aurais pris quand même! De vrais sauvages qui sèment le trouble partout!
Zenginler, entelektüeller, hassaslar, vahşiler.
.. des tendres, des sauvages!
Bunlar vahşiler, Sayın Başkan.
Ce sont des sauvages, monsieur le président.
Vahsiler mi?
Barbares?
- Hala vahşiler, ehlileştirmek gerek.
Ils sont encore sauvages. Il faut les dresser.
Baylar, bu dinsizin buraya gömülmesine izin verirsek mezarı pagan tanrılarına beyazların kafa derilerini sunan bir vahsiler sürüsüne adanmış bir anıt olacaktır.
Messieurs, si on laisse ce sauvage... être enterré ici... sa tombe sera une sorte de monument... commémorant une bande de sauvages... qui sacrifient des scalps d'hommes blancs pour leur Dieu païen.
- Lânet olası vahşiler!
SaIopards de sauvages!
Sikik vahşiler.
Les sauvages.
Ama vahsiler.
On les appelle les Déjantés.