English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ V ] / Virgil

Virgil tradutor Francês

759 parallel translation
Görüşürüz Virgil.
So long, Virgil.
James ve Virgil Earp cinayetlerinden yargılanacaksınız.
J'ai un mandat d'arrêt contre vous et vos fils pour l'assassinat de James et Virgil Earp.
Virgil, birkaç silah daha.
Virgil, voilà d'autres armes.
- Evet. Tamam. Aletlerini al ve ofise git.
Arrête-toi au bureau, et Virgil te donnera tes armes.
Virgil silahını verecektir. Ve kasabadan giderken izleyecektir.
Et quitte bien la ville.
- Pekala. Virgil, Dutch Henry silahını aldı mı?
Dutch Henry a pris son arme?
- Haydi Virgil.
- Viens, Virgile!
- Virgil ve Morgan evlendi.
Virgil et Morgan sont mariés.
- Virgil ve Morgan evlendi mi?
Virgil et Morgan mariés?
Kardeşin Virgil Tombstone'da şerif değil mi?
Ce n'est pas votre frère Virgil qui est marshal à Tombstone?
Betty, seni Virgil'in elinden alacağım.
Betty, je vais vous enlevez à Virgil.
Virgil, oğlun yatmadan önce seni öpmek istiyor.
Virgil, ton fils veut t'embrasser avant de s'endormir.
Morgan ve Virgil bekliyor.
Morgan and Virgil attendent.
1750'de bu kasabayı kuranlardan biri de onun ailesindendi..
Le cabinet de Virgil Smith.
Hey, Virgil, dışarı gelsene.
Virgil, viens.
- Canın mı acıdı, Virgil?
Il t'a fait mal, Virgil?
- Domuzu asın, hah, Virg?
Haut et court, hein Virgil?
Şurada, masada!
Virgil, écoute-moi.
Cebinde para olan Virgil Sterig'di.
Il était Virgil Sterig, qui avait empoché le pactole.
Hey, Virgil.
Virgil...
Seninki Virgil, değil mi?
Votre prénom... c'est Virgil?
Bize sorun çıkaracağını sanmıyorum, öyle değil mi Virgil?
Je pense pas qu'on va avoir de problème, n'est-ce pas, Virgil?
Pekâla, Virgil.
D'accord, Virgil.
Yardıma ihtiyacımız olacağını sanmıyorum. Ama yine de Virgil Tibbs gibi etkili bir insan gücü önerdiğiniz için, teşekkür etmek isterim. Bu işi kendimiz de paketleyebiliriz.
Je pense qu'on peut se débrouiller seuls.
Virgil, ne sana ne de mikroskoplarına artık ihtiyacımız yok!
Plus besoin de vous et votre microscope.
Ve Wood, sen de Virgil'i istasyona götür. Şef!
Wood, conduis Virgil à la gare.
Dostumuz Virgil, Harvey'in masum olduğunu düşünüyor.
Virgil pense que Harvey est innocent.
Eminsin değil mi, Virgil.
Vous êtes bien sûr de vous, Virgil.
Eh, Virgil! Kafanın içinde çalışan bir beyin olduğu muhakkak!
On peut dire que t'es pas né sans cervelle.
Bu kasabanın bir fabrikaya ihtiyacı var, Virgil.
Cette ville a besoin d'une usine.
Seni kamçılamak, bu dünyadaki en büyük tatmin olurdu, Virgil!
Tu mériterais un bon coup de cravache, mon garçon.
Birşeyi bilmek ister misin, Virgil?
Vous voulez que je vous dise, Virgil?
Senin için birşey ifade etmiyor değil mi, Virgil?
Pas de ça pour vous, hein, Virgil?
Bu da Virgil.
Je vous présente Virgil.
- Virgil'i istasyona götürdünüz mü?
- Tu as emmené Virgil à la gare?
Eh, sonunda mesajı almışsın ha, Virgil?
Vous avez enfin pigé le message, Virgil?
Hareket başlasın bakalım, Virgil!
En route.
Pekâla, Virgil. Tam olarak istediğin nedir?
Qu'est-ce que vous voulez, exactement?
Virgil, eğer kendini öldürtürsen bu kasabada herşey arap saçına döner bunu biliyor musun?
Si vous vous faites tuer, on va avoir un sacré foutoir ici, vous savez?
- Tamam, sen ne alacaksın, Virgil?
- Vous prenez quoi, Virgil?
Şimdi artık trenine yetişebilirsin, Virgil.
Vous pouvez aller prendre votre train.
Biraz dikkatsizsin, öyle değil mi Virgil?
Vous devenez imprudent.
Hâlâ anlamıyor musun, Virgil? Kimseyi almadı o!
Je vous dis qu'il n'a emmené personne.
Virgil benim kardeşim.
Virgil est mon frère. Il a des ennuis, il a besoin de moi.
Virgil Smith'in hukuk bürosu.
Et mon père avec le sien.
SUÇ DÜNYASI CİNAYETİ
VIRGIL STERIG UN CAID NOYE DANS LA RIVIERE
Hayatınızın en mutlu günü mü?
Virgil, c'est le plus beau jour de ma vie.
- Anlaşmanın bana düşen kısmını yaptım ama para yerine elime geçen nehri boylamak oldu.
Virgil, tu te trompes.
Seni...
Virgil?
Virgil Tibbs.
- Virgil Tibbs.
Jess, bu bu Virgil!
Virgil travaille pour moi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]