Vurdun tradutor Francês
3,038 parallel translation
Onu sen vurdun.
C'est vous.
Çıkar çıkmaz liderlerini vurdun.
Tu descends leur numéro un dés qu'il est sorti.
Beni vurdun.
Vous m'avez tiré dessus.
Beni vurdun, tatlım.
Tu m'as tiré dessus, chérie.
Ollie! Babana vurdun!
Mais tu as frappé ton père!
- Onu vurdum! - Kimi vurdun Nikki?
- Je lui ai tiré dessus.
Steven'a neden vurdun?
Pourquoi tu as frappé Stefan?
Neden bana vurdun?
Pourquoi me frapper?
- Dibe mi vurdun?
c'est ça?
Şerif yardımcısını vurdun Percy.
Tu as tiré sur un shérif adjoint, Percy.
Çünkü onu sen vurdun!
Parce que tu as tiré dessus!
Başıma gitarla mı vurdun? ! ...
Tu m'as frappée sur la tête avec une guitare?
- Kafama gitarla vurdun.
Tu m'as frappée avec une guitare.
Onu bununla mı vurdun?
Tu l'as descendu avec ça?
Vurdun onu!
Vous l'avez eu!
- Yanlışlıkla kendini yüzünden vurdun.
Tu t'es tiré dessus, par erreur.
- Niye vurdun ki?
- Seigneur! - Pourquoi m'avoir fait ça?
- Annene mi vurdun? - Hayır, hayır, hayır!
- T'as poussé ta mère par terre!
Bunu bilmem gerek, sen de ona vurdun mu?
J'en déduis que tu t'es défendu? - Non.
En azından sen hedefi vurdun evlat.
Au moins, tu as atteint la cible, fiston.
Bana eşcinsel olduğum için mi vurdun?
Tu m'as frappé parce que je suis gay?
S.ktir, vurdun onu.
Vous l'avez touché!
Ortağımı vurdun.
C'est mon équipier, enfoiré!
Aletimi vurdun.
Tu m'as dégommé la bite!
Herifi aletinden vurdun. Böylesini hiç görmemiştim.
Tu lui as dégommé la bite.
Onu vurdun.
Tu l'as eu.
- Ona vurdun mu?
Tu l'as frappée?
Belden aşağı vurdun şimdi.
Coup bas.
Turnayı gözünden vurdun kızım.
Tu viens de toucher le gros lot.
- Çörek'i mi vurdun?
- Cupcake?
Sen demin bana mı vurdun?
Tu m'as frappé?
Demin vurdun mu sen bana?
J'ai pas rêvé?
Kim beni suçlayabilir ki? Silahsız bir adamı vurdun, kefaletini ödemedin.
T'as buté un mec sans arme, t'as pas comparu.
Ramirez'i orada vurabilirdin ama sen ne yaptın? Cep cüzdanınla vurdun.
T'aurais pu abattre Ramirez, tu l'as frappé avec ton sac.
Morelli'nin arabasını sürüyordun, atış yapmayı öğreniyordun ona köpek gibi vurdun.
Tu conduis sa caisse, t'apprends à tirer, tu le poursuis...
Soluk boruma vurdun.
Vous m'avez blessé à la trachée.
kafanı arabanın camına vurdun Su anda iyisin. seni biraz uyuttuk.
Un coup a la tete, mais tout va bien. On vous a fait dormir un peu.
Arkadaşıma vurdun mu?
- Tu l'as frappé?
Ona vurdun mu Lincoln?
- L'as-tu frappé?
- Turnayı gözünden vurdun!
- Tu as marqué!
Beni vurdun!
Tu m'as tiré dessus!
Beni vurdun! Diğer çıkışları kontrol etmeliyiz.
- Faut qu'on trouve la sortie arrière.
Hayır, beni sen vurdun!
- Non, c'est toi qui as tiré sur moi!
Sen kendini vurdun.
C'est toi qui t'es tiré dessus.
Aslında adamın tavuğunu vurdun.
Sur le poulet d'un homme.
Bana vurdun mu?
Tu m'as frappée?
Sen o iki kişiye saldırdın. Onlar da sana geri saldırınca yere düşüp, kafanı kayaya vurdun.
Vous avez attaqué ces deux gamins.
Çak bakalım! 8. topa vurdun.
T'as tapé la mauvaise.
Onu vurdun.
Tu lui a tiré dessus.
Ben bunu yaptım. - Anneme mi vurdun?
- Tu as frappé maman?
- İşte şimdi topa vurdun dostum.
On s'est fait sortir comme ça au softball.