Vurdum onu tradutor Francês
638 parallel translation
Vurdum onu!
Il est en flammes!
Ben attım. Vurdum onu.
Je lui ai tiré dessus!
Vurdum onu.
Je l'ai eu.
"Kurtar beni - Onu vurdum!"
Je viens de le tuer! "
Ne yapacağımı bilemedim - bende onu vurdum! "
"alors j'ai tiré sur lui!"
- Onu vurdum.
- Je lui ai tiré dessus.
Ben de onu vurdum.
Elle s'est tue, alors... j'ai tiré.
Kavga ettik. Bana bıçak çekti, ben de onu vurdum.
II m'a menacé avec son couteau, alors j'ai tiré.
Ama ben onun için hazırdım. Tüfeğimi doğrulttum ve onu iki gözünün tam ortasından vurdum.
Je vise et lui mets une balle entre les deux yeux.
Bu bana, onu ben vurdum.
C'est ma faute, je lui ai tiré dessus.
Benimle sevişmeye çalıştı ve onu vurdum.
Il a voulu me violer!
Onu vurdum.
L'ai tué - désolé.
Onu vurdum. Sonra da silahı atıp yumruklarımla devam ettim.
J'ai jeté le pistolet et j'y suis allé à coups de poing.
Ve onu vurdum.
Et j'ai tiré sur lui.
Affedersiniz ama onu ben vurdum.
Je crois qu'il est à moi...
Biliyorum, onu vurdum.
Je lui ai tiré dessus.
Onu iki kaşının ortasından vurdum.
Je lui ai mis une balle entre les deux yeux.
Onu vurdum Pete!
- Je l'ai eu!
Onu vurdum!
Je l'ai eu!
Onu ben vurdum!
- Moi aussi!
- Pan, onu sapanımla vurdum!
- Je l'ai eue avec ma carabine!
Onu ben vurdum.
Je l'ai tué.
Bir arkadaşımı öldürmeye çalışıyordu, ben de onu vurdum.
Il voulait tuer un ami à moi.
- Evet, onu arkasından da vurdum, önünden de.
Il était de dos. De dos, de face...
Onu vurdum, çünkü beni durdurmaya kalktı.
J'ai tiré parce qu'il me retenait.
Onu vurdum.
Je l'ai abattu.
- Brady, onu vurdum.
- Et Morton.
Sanırım onu vurdum.
Je crois que je l'ai eu.
Onu buradan en az iki kez vurdum.
Je l'ai touche au moins deux fois.
- Onu bacağından vurdum!
La balle a touché son pied.
Onu vurdum!
- Je l'ai eu!
Size söylüyorum, onu vurdum.
J'ai tiré dessus, je te le dis.
Onu gördüm ve vurdum.
Je l'ai vu et j'ai tiré sur lui.
Onu vurdum.
J'ai bel et bien tiré sur lui.
Onu vurdum Morey.
Je l'ai abattu, Morey.
Ona sopayla vurdum. Ben ben onu yaraladım.
Je le frappe avec le tisonnier.
Onu savuşturdum ve bir darbe vurdum.
Je l'ai paré puis contre-attaqué men.
Mecburdum, baba, senin eski silahınla onu kolundan vurdum ama kazaydı, düşündüm ki...
Il le fallait, je lui ai tire dans le bras avec ton vieux pistolet, mais c'etait un accident, je crois.
"O gece, onu yatakta vurdum."
"Cette nuit-là, je le tuai."
Ben ona vurdum. Hakaret ettim. Onu yücelttim, heyecanlandırdım, tartakladım.
Je l'ai frappée, insultée, galvanisée, électrisée, malmenée, ligotée.
Onu bıçağımla vurdum.
Avec mon couteau?
Sanırım onu vurdum.
Je crois l'avoir touché.
Onu vurdum.
Je l'ai touché.
Bu elfenerim vardı ve onu cama vurdum.
A l'aide de la torche que j'avais sur moi.
Onu vurdum.
Je l'ai eu.
Vurdum onu!
Je l'ai eu!
Ateş etme! Onu vurdum!
Ne tirez pas!
Sanırım onu vurdum!
Je crois que je l'ai eu.
Onu ben vurdum. Şu deliğin büyüklüğüne baksana!
C'est moi qui l'ai descendu.
Onu vurdum, T.C.
À ton tour!
Ama bilmiyordum ve onu vurdum.
Mais tu sais, comme je suis.. mmh.. prudent, moi.
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu sevdin mi 31
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onun için 179
onu buldum 214
onu seviyorum 468
onu bana ver 330
onu sevdin mi 31
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onun için 179
onu buldum 214
onu seviyorum 468
onu bilmiyorum 36
onu seviyorsun 78
onu biliyorum 95
onu duydum 61
onu seviyor musun 173
önüne bak 138
onun yerine 89
onu geri ver 55
onun da 23
onu sevdim 104
onu seviyorsun 78
onu biliyorum 95
onu duydum 61
onu seviyor musun 173
önüne bak 138
onun yerine 89
onu geri ver 55
onun da 23
onu sevdim 104