English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Y ] / Yargı

Yargı tradutor Francês

23,620 parallel translation
Başka sorum yok, Sayın Yargıç.
Plus de questions.
İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç.
Objection.
- Bu doğru mu değil mi? - Sayın Yargıç.
Maintenant, est-ce vrai ou non?
Tanığa müsaade verilebilir, Sayın Yargıç.
Le témoin peut se retirer, votre honneur.
Mike'ın Harvard'da okuduğunu söyleyebilecek birini bulamadılar dediniz ama bulduk. - Sayın Yargıç.
Elle a dit que nous ne pouvions produire quelqu'un qui prouverait que Mike était à Havard, et je dis que l'on peut.
Başka sorum yok, Sayın Yargıç.
Pas d'autres questions, votre honneur.
Sayın Yargıç, bu tanıkla işim kalmadı.
J'en ai fini avec ce témoin.
Sakın jürinin verdiği hatalı yargılama için uğraşmamı söyleme.
Ne me parle pas d'invalidation de jury.
- Harvey birkaç saat içinde karara varamazlarsa davanın hatalı yargılamadan dolayı kapanacağını söyledi.
- Harvey veut que je te dise que si le verdict n'est pas rendu bientôt,
Avukat olmadığımı biliyorum ama Mike masum bulunursa aynı suçtan ikinci kez yargılama olmayacak ama hatalı yargılama olursa bir gün yine peşine düşebilirler belki de?
Je ne suis pas avocate, mais n'est-ce pas vrai que si Mike est reconnu innocent, il n'y a pas de double incrimination mais qu'en cas de non-lieu, on peut s'en reprendre à lui un jour?
Donna, Mike'ın hatalı yargılama talebi için hazırlık yapmana ihtiyacım var. - Ve buna sabah ilk iş ihtiyacımız olacak.
Il faut que tu prépares une motion de demande de non-lieu pour Mike, et elle doit être prête pour demain.
- Çünkü siktiğimin hatalı yargılamasını...
- Je vais obtenir
Hatalı yargılamayı alamayabilirsin ve hüküm olumsuz olursa senin yaptığın şey yüzünden şirketteki herkes hapse girecek.
Tu ne peux pas avoir de non-lieu, et si le verdict est mauvais, tout le cabinet va en prison à cause de toi.
Binlerce çocuk, genellikle yargı kararı ile her yıl.. ... görücü usulü evlilikler için zorlanıyor.
Des milliers d'enfants sont forcés dans des mariages arrangés chaque année, souvent avec l'approbation de la justice.
Umarım ona karşı ön yargılı olmazsın.
Gardez l'esprit ouvert.
- Çok gerginim beni yargılama.
Je suis... Je suis super stressé.
Casusluktan, vatana ihanetten, adam öldürmeye teşebbüsten yargılanacaksın eğer şanslıysan ömrünün geri kalanını hapiste geçireceksin.
Vous serez condamnée pour espionage, trahison, complice de meurtre, emprisonnée pour le reste de votre vie, si vous avez de la chance.
- Bunu ben de ilk kez duyuyorum Sayın Yargıç.
C'est la première fois que j'en entends parler. - Votre honneur. - En bien, ça ne devrait pas.
- Blöf değildi. Yargıcı görmeden o ismi söyleme riskini alamazdım.
Je ne pouvais pas prendre le risque de dire le nom avant d'avoir vu le juge.
Sen o kara delikte ihanetten yargılanmayı beklerken toplayacağım. Birkaç gün, hafta veya ay sürebileceğini hayal et.
Imaginez ce que je trouverai en quelques jours, semaines ou mois, quand vous serez dans un trou noir, attendant votre procès pour trahison.
Herkes yargıya koşarken, biz iki sanık öğrencimizi desteklemeyi sürdürdük biri siyah, biri eşcinsel.
Quand tout le monde se précipite pour juger, nous restons loyaux aux côtés de nos deux étudiants accusés... Un noir et un gay.
Yargıç bunu dengesiz bir silahlı adamın
Ou le juge ne verra-t-il qu'une nouvelle affaire
Bölge savcısı Taylor'u bir suçlu çocuk gibi değil, bir yetişkin olarak yargılamak istiyor.
Le procureur veut poursuivre Taylor en tant qu'adulte et non en tant que délinquant juvénile.
Mateo'nun siyahlara karşı yönettiği ırkçı hakaretleri görmezden gelemediğim için yargılamamın etkilendiğini sanıyorum.
Je pense que mon jugement a été influencé par le fait que je n'ai pu passer sur l'insulte raciale lancée par Mateo envers les noirs.
Yargıca anlatırsın evlat.
Tu raconteras ça au juge, fiston.
Çabalıyordun, seni yargılamamalıydım.
Tu as essayé, et je n'aurais pas dû te juger.
- Yargılamanızı istemiyorum...
- Ne me jugez pas...
Ya da bir yargıç bulursunuz arama izni için.
Ou nous pourrions trouver un juge pour obtenir un mandat.
İnsanları yargılamadan önce böyle düşünmek zorunda kalırsam? "
Et si je dois le prendre en compte avant de juger leur vie? "
Yargıç Ronnie Vargas'ın idamını durdurmuyor.
( Mayfair ) Mauvaises nouvelles. Le juge ne restera pas L'exécution de Ronnie Vargas.
Maxwell Tate sayısı yüzü aşkın cinsel saldırı, rüşvet ve seks ticareti suçuyla yargılanıyor.
Maxwell Tate fait face charges sur plus de 100 comptes varier de corruption à sexe trafiquer à premier-degré assaut sexuel.
Söz konusu Jane olunca Weller'in yargı yeteneği köreliyor fakat işin aslı şu ki ben de aynı şeyden ötürü suçlu hissediyorum.
Avoir fait tout un plat pour Weller sur son manque de jugement quand il s'agit de Jane, mais la vérité est, j'ai été victime de la même chose.
Onurlu yargıç Gloria Wollcott başkanlığında.
Présidée par l'honorable juge Gloria Wollcott.
Sayın yargıç,
Votre honneur,
- Evet, sayın yargıç.
- Oui, Votre Honneur.
- Hayır, sayın yargıç.
- Aucune, Votre Honneur.
Roger Masters'ı çağırıyoruz, sayın yargıç.
le peuple appelle Roger masters, Votre Honneur.
Başka sorum yok, sayın yargıç.
Pas d'autre question, Votre Honneur.
Başka sorum yok, sayın yargıç.
Rien d'autre, Votre Honneur.
İtiraz ediyorum, sayın yargıç.
Objection, votre Honneur.
Günaydın, sayın yargıç.
Bonjour, Votre Honneur.
Sayın yargıç, dün o sandalyede salak yerine kondum.
Votre Honneur, on m'a fait passer pour un idiot hier à la barre.
Oh. Sayın yargıç, Hudson Üniversitesinde
Votre Honneur, je vois que vous avez étudié le droit
Sayın yargıç, kim olduğumu ve neler yapabileceğimi biliyorsunuz.
Votre Honneur, vous savez qui je suis, et ce dont je suis capable.
Yargıç, senin mahkemeni yarına aldı.
Le juge reporte votre procès jusqu'à demain.
Sonra farkına vardın, neden gidip yargıcı da delirtmeyeyim ki?
Alors, quoi, tu t'es dit, pourquoi ne pas énerver le juge, aussi?
Merhaba, sayın yargıç.
Bonjour, Votre Honneur.
Başka sorum yok, Sayın Yargıç.
♪ ♪ Plus de questions.
Sayın Yargıç, davacı kürsüye Donna Paulsen'ı çağırıyor.
♪ ♪ L'accusation appelle Donna Paulsen à la barre.
24 saate ihtiyacım yok Sayın Yargıç.
Je n'ai pas besoin de 24 heures.
- Hayır, sadece 12 yabancıyla işimi şansa bırakmayacağımı söylemiş. - Hatalı yargılama dedi.
- Le non-lieu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]