Yaşamak istiyorum tradutor Francês
884 parallel translation
Hayatımı yaşamak istiyorum.
Je veux la vivre.
Yeni bir dünyada bile olsa, yaşamak istiyorum.
Je veux vivre, même dans ce nouveau monde étrange.
Hayır, ben seninle yaşamak istiyorum.
Non. C'est avec toi, que je veux vivre.
Bir zamanlar yaşamak istiyorum demiştin.
Tu as voulu vivre?
Ben de yaşamak istiyorum.
Moi aussi!
Başka bir yerde yaşamak istiyorum, buraya dayanamıyorum.
Je veux vivre ailleurs. Je ne supporte pas ici.
Ben yaşamak istiyorum.
Je veux vivre.
Sizlerle birlikte yaşamak istiyorum.
Je veux vivre avec toi.
Ben yine yaşamak istiyorum.
Je veux vivre de nouveau.
Epeyce yaşlanana dek yaşamak istiyorum.
Tout à coup, j'ai envie de vivre très vieille.
Yaşamak istiyorum, ama yok olmak niyetindeyim.
Je veux vivre, mais je ne veux plus exister.
O adada huzur içinde yaşamak istiyorum.
Mais je veux vivre là-bas en paix.
Yaşamak istiyorum.
Je veux vivre.
Hayat çok yavaş gidiyor Bart. Biraz yaşamak istiyorum.
Trop lent, Bart. Moi, je veux vivre un peu.
Bende aynı senin gibi yaşamak istiyorum bacım.
Je suis comme toi. Je veux vivre.
Yaşayabildiğim kadar yaşamak istiyorum.
Je veux vivre tant que je peux.
Seni kıskanıyorum. Bu yaşlı mumya seni kıskanıyor. Ölmeden önce, bir gün olsun senin gibi yaşamak istiyorum.
J'aimerais être pareil à vous, ne fût-ce qu'un seul jour... sinon je ne pourrai pas
Artık ölmek istemiyorum... Yaşamak istiyorum!
Je ne veux plus mourir... je veux vivre!
Sadece huzur içinde yaşamak istiyorum.
Je n'aspire qu'à un peu de tranquillité.
Yaşamak istiyorum!
Je veux vivre!
Normal insanlar gibi aşk yaşamak istiyorum.
Je veux un simple amour humain.
Hayatımı senin kadar özgür yaşamak istiyorum... Çin'i ise unut gitsin.
Je veux être aussi libre que toi et oublier la Chine.
Yaşlanmadan önce yeniden hayatımı yaşamak istiyorum.
Je veux respirer avant d'être trop vieux.
Bu yüzden yaşamak istiyorum. Sen benden daha iyilerine layıksın.
Pour s'en sortir dans cette vie, il faut avoir de la valeur.
Seninle yaşamak istiyorum.
Je veux vivre avec toi.
Onu görmek için yaşamak istiyorum, ona dokunmak sadece bir çocuğa sahip olmak.
Je veux vivre pourvoir mon enfant, pour l'aimer...
- Baba Baba yaşamak istiyorum, ölmek istemiyorum, kurtar beni!
Je veux vivre, ne veux pas mourir. S'il te plaît, aide-moi!
İlk paramı kazanmanın hazzını yaşamak istiyorum.
Je veux avoir le plaisir de gagner mon premier dollar.
biraz daha yaşamak istiyorum. Bir parça daha.
Encore un peu, un petit peu.
Sahiden yaşamak istiyorum.
Vraiment envie.
Yaşamak istiyorum.
Mais je veux vivre.
Yapabildiğim kadar uzun yaşamak istiyorum.
Je tiens à vivre autant que je peux.
Yaşamak istiyorum!
Je veux vivre.
Sadece yaşamak istiyorum.
Je veux vivre, c'est tout.
Korkma. Yaşamak istiyorum.
Non, je tiens à ma vie.
Lütfen Tanrım, burada babamla yaşamak istiyorum.
S'il vous plaît, mon Dieu. Je veux rester ici, avec papa.
Evet ama ben artık kendi hayatımı yaşamak istiyorum.
- Oui, mais il y en a marre. Il faut queje vive ma vie.
Sadece yaşamak istiyorum.
Je veux juste vivre.
Yaşamak için bir şans istiyorum. Ardında bıraktığın tüm cesaret ve iyilik ile yaşamak istiyorum.
Je veux vivre avec le cran et la bonté que t'as oubliés.
İnsanların bulunduğu bir yerde yaşamak istiyorum. Senin o samimiyetsiz, kendini beğenmiş iyilik meleği izci arkadaşlarının hiçbirini istemiyorum. ... kahveleri de korkuları da onların olsun.
Je veux des gens qui savent vivre, pas ces... ringards... ces prêcheurs, ces boy-scouts avec leur... leur café chaud, c'est des pisse-froid!
Buraya dönüp, burada yaşamak istiyorum da.
J'aimerais revenir vivre ici.
Bu yüzden güvence altında yaşamak istiyorum.
C'est pour ça que j'aimerais une vie sûre.
İnsanların beni bildiği bir yerde yaşamak ve para kazanmak istiyorum.
Vivre là où on me connaît.
Tam oraya bir ev yapmak seninle evlenerek o evde yaşamak ve başka hiçbir yere gitmemek istiyorum.
J'aimerais construire une maison là-bas... t'épouser, y vivre et ne plus jamais en bouger.
Evet, evet.. yaşamak istiyorum.
Je veux vivre.
Yaşamak istemiyorum. Elma ağacına çıkmak olmak istiyorum.
J'en ai marre de la vie, je veux grimper dans le pommier.
Ölmek istiyorum.Yaşamak için birşeyim yok...
J'aimerais mourir tout de suite.
Kendi hayatımı yaşamak istiyorum!
Je veux penser à moi
Onlarla birlikte yaşamak ve onların büyüdüklerine tanık olmak istiyorum.
Je veux les élever, les voir grandir autour de moi
Yaşamak istiyorum.
C'est mon problème.
- Yaşamak ve sana zaferle dönmek istiyorum.
- Je veux vivre et venir à toi victorieux.