English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Y ] / Yok bir şeyim

Yok bir şeyim tradutor Francês

3,037 parallel translation
Yok bir şeyim.
Ça va.
Yok bir şeyim.
Rien.
Yok, yok bir şeyim. Niye?
Non... pourquoi?
Yok bir şeyim.
Je vais bien.
Bir yıl boyunca sarhoş gezdim bir gün uyandım ki, karım yok, çocuğum yok, işim yok, hiçbir şeyim yok!
Je suis resté bourré pendant un an je me suis réveillé un jour, je n'avais pas de femme, je n'avais pas d'enfants, je n'avais pas de boulot, je n'avais rien!
Gövdemden başka bir şeyim yok.
Je ne suis qu'un torse.
Bu olayla bir ilgim olmadığından başka söyleyecek fazla bir şeyim yok.
Je ne peux pas en dire plus là, excepté que je n'étais pas impliqué.
Alex hakkında söyleyecek bir şeyim yok Bay Kinross.
Je n'ai rien à dire sur Alex, Mr Kinross.
Sana söylemiştim, yapamıyorum. Bir şeyim yok.
Je vous l'ai dit, je ne pouvais pas le gérer.
Söylediğin gibi yeni yeni taşınıyorum. İkram edecek bir şeyim yok.
Comme je vous disais, je viens d'emménager.
Yani sana anlatacak bir şeyim yok. - Sana inanıyorum.
Je te crois.
- Sana söyleyecek bir şeyim yok.
Je n'ai rien à te dire.
- Söyleyecek bir şeyim yok.
Je n'ai rien à dire là-dessus.
Söyleyecek başka bir şeyim yok.
C'est tout ce que j'ai à dire.
Ayrıca artık kaybedecek bir şeyim de yok, o yüzden gidip o şeyle savaşacağım.
Je n'ai rien à perdre maintenant, alors je vais me battre avec cette chose.
Söyleyecek bir şeyim yok.
J'ai... Je n'ai rien à vous dire.
Sana söyleyecek bir şeyim yok.
Je n'ai rien à te dire.
Söyleyebilecek bir şeyim yok.
Je n'ai absolument rien à dire
Hiç bir şeyim yok.
J'ai rien.
Bir şeyim yok.
Je suis sain et sauf.
- Tiksinç. Sana söyleyecek hiç bir şeyim yok.
Je n'ai rien à te dire.
Çok üzgünüm, sepet için bir şeyim yok.
Je suis désolée.
- Bir şeyim yok benim.
J'ai rien.
İyiymişim, bir şeyim yok.
C'est rien. Je vais bien. Ce n'est rien.
Hiç bir şeyim yok, Don.
Je n'ai rien Don.
Hiç bir şeyim yok, Don.
Je n'ai rien, Don.
Kaybedecek bir şeyim yok Perez.
Je n'ai rien à perdre, Perez.
Bir şeyim yok, sadece...
Rien, just...
Hayır Amah, hayır hayır. Bir şeyim yok.
Non, Amah, je vais bien.
Bir şeyim yok.
Ça va.
- Bir şeyim yok.
- Non, ça va.
Başka değerli bir şeyim yok.
Je n'ai rien d'autre de valeur.
Bir şeyim yok.
Ca va.
Saklayacak bir şeyim yok.
Je n'ai rien à cacher.
Diğerleri gibi saklayacak bir şeyim yok benim. Ama başka hiç kimse bilmiyor.
Je suis la seule à savoir que je n'ai rien à cacher.
- Saklayacak bir şeyim yok benim.
Je n'ai rien à cacher.
Anlayacağınız gibi benim kaybedecek bir şeyim yok Bay ve Bayan Grayson.
Je n'ai rien à perdre.
Çünkü kaybedecek bir şeyim yok.
Parce que j'ai rien à perdre.
Tanıklık edecek bir şeyim yok.
Je témoignerai pas.
Çünkü bu konuda söyleyecek başka bir şeyim yok.
Bien. Parce que je dirai rien d'autre là-dessus.
Bu konuşmaya ekleyecek başka bir şeyim yok.
Je n'ai rien à ajouter.
Ve 5 yıl sonra tekrar yaptın. Söyleyecek bir şeyim yok.
Et ensuite tu as recommencé cinq ans plus tard.
Başka bir şeyim yok mu?
Je n'ai rien d'autre?
Bununla ilgili yapacak bir şeyim yok.
Je n'ai rien à voir avec ça.
Size söyleyecek bir şeyim yok, Teğmen.
Je n'ai rien à vous dire, Lieutenant
Bir şeyim yok.
- heu, ouais. Je vais bien.
Dinliyorum seni, Başka yapacak bir şeyim yok.
C'est sûr. Moi, je t'écoute, j'ai que ça à faire.
Söyleyecek bir şeyim yok.
Je n'avais rien à dire.
Bir şeyim yok.
Tout va bien.
Saklayacak bir şeyim yok. Ben yanlış bir şey yapmadım.
Je n'ai rien à cacher Je n'ai rien fait de mal
Bir telefon hakkım ya da öyle bir şeyim yok muydu benim?
Ne suis-je pas autorisé à passer un appel ou autre chose?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]