English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Y ] / Yï

tradutor Francês

44,038 parallel translation
Bence şu arabayı alıp gidelim. Monet'yi almaya polisler gelsin.
On prend le camion et on y va, on laisse les flics retrouver Monet.
Audrey ve ben gidip Monet'yi bulacağız.
Audrey et moi allons chercher Monet.
Shelby'yi çok severim.
J'aime Shelby.
Shelby'yi oynamıştı.
- Elle a joué Shelby.
Şimdi de Shelby ve Lee'yi öldürecek.
Et maintenant elle va tuer Shelby et Lee.
Audrey ve Monet'yi kurtarmalıyız.
Nous devons sauver Audrey et Monet.
Şimdi de Audrey Tindall ve Monet Tumusiime'yi öldürmeye gidiyor.
Et elle s'apprête à tuer Audrey Tindall et Monet Tumuslime.
Tescillenecegiz. ASM'yi açik kaderimizi dogru yansitan önüne geleni yikan bir güç haline getirecegiz.
On transformera ASM en un poids lourd qui reflétera notre putain de destinée manifeste!
Hala Coliseum'da oynarken dünyanın en seksi kızlarını sikeceğin L.A'yi reddettiğine inanamıyorum.
Comment t'as pu refuser ça? Dire que t'as renoncé aux bonnasses de Californie et au superbe stade de L.A.
Benim için zor olan kısım Lee'yi ihbar etmesi değildi.
Qu'elle ait dénoncé Lee n'était pas le plus difficile pour moi.
İngiltere'yi kaçak olarak terk ettim.
J'ai quitté l'Angleterre clandestinement.
Sorum şu, bildiklerime rağmen Lee'yi programa koyarsak herhangi bir yükümlülüğümüz olur mu?
Je veux savoir, en sachant ce que je sais, si la participation de Lee, nous rend responsables d'une quelconque façon?
Biri Rory'yi bıçakladı.
Quelqu'un vient de poignarder Rory.
Sidney'yi buldunuz mu?
Vous avez trouvé Sidney?
- Ben gidiyorum. Sammy'yi bulmam lazım.
Je dois trouver Sammy.
- Ee, Robbie'yi nereden tanıyorsun?
D'où connais-tu Robbie?
Robbie'yi arıyorsan, kendinden nefret eder hâlde çıkıp gitti.
Si tu cherches après Robbie, il est parti se détester ailleurs.
Pekâlâ. Daisy'yi duydunuz. Bunu içeriden halletmemiz gerek.
Bon, vous avez entendu Daisy... on va devoir faire ça de l'intérieur.
Ama Coulson Daisy'yi gözden uzak tut.
Mais, Coulson... ne laissez pas Daisy se montrer.
Hey. Emme'yi büyük bir balık yakalamış gibi kollarınıza alsanıza.
Tenez Emme comme un poisson que vous auriez attrapé.
6b'yi çalıştırın!
Envoyez le film!
Bu saldırı altı ölüye ve düzinelerce yaralıya sebep oldu. Buna ek olarak da El Hamadi'yi... hükümetimin en çok arananlar listesinin başına çıkarttı.
L'attaque a fait 6 morts, des dizaines de blessés et propulsé El Hamadi au sommet de la liste des criminels recherché par mon gouvernement.
İlk iki kurban arasında bir ay vardı, ama şimdi Kim Conti'yi kaçırdı.
Les deux premières ont été tuées à un mois d'écart, à présent Kim Conti. Il accélère.
Kongre'yi temsil ettiğin için ulusal güvenlik meselelerine seni de dâhil etmemiz elzem.
Et comme vous représentez le Congrès, c'est important de vous faire part des sujets de sécurité nationale.
Amélie'yi izliyorduk, Amélie'yi izlerken Patrick'ten, ise gitmem gerekmedigini söyleyen bir mesaj geldi. "Yasasin!" dedim.
On regardait Le Fabuleux Destin d'Amélie Poulain, et en plein film, j'ai reçu un message de Patrick, me disant que je ne travaillerais pas ce soir-là, et j'étais super contente!
Kimse Rudy'yi pek önemsemiyordu.
Personne ne s'intéressait vraiment à Rudy.
TAYVAN HABER ANIMASYONU Aniden evinde Amanda'yi görür, sorun yok.
Elle voit soudain Amanda dans la maison, ce qui est normal.
Amanda'yi ahlak yoksunu olarak azarlamis olmali.
Elle a dû reprocher à Amanda son manque de moralité.
Amanda'yi düsünüyordum.
Je pensais à Amanda.
Bence insanlar Italya'yi boykot etmeli. Italya'ya gitmemeli.
Les gens devraient boycotter l'Italie.
Rudy'yi savunurken iyi is çikardiginizi düsünüyor musunuz?
Êtes-vous satisfait de votre défense de Rudy?
MAHKEME KANITLARIN, HÂLÂ RUDY GUEDE'YI ISARET ETTIGINI SÖYLEDI.
LE TRIBUNAL A INDIQUÉ QUE LES PREUVES DÉSIGNAIENT TOUJOURS RUDY GUEDE.
Nikki'yi bulacağım diye yoldan çıkmayacak.
Il ne va pas déraper et partir à la recherche de Nikki.
- Nikki'yi bulmamızı sağlayacak bir şeyi.
Quelque chose qui va nous aider à trouver Nikki.
Nikki'yi bulmak bizim işimiz değil.
Chercher Nikki ce n'est pas notre boulot.
Ama on dakika sonra kibar bir hanımefendi Lexy'yi güvenliğe bıraktı. Dondurma yiyordu dünya umurunda bile değildi.
Mais 10 minutes plus tard, une dame l'avait déposé à l'accueil et Lexy mangeait une glace, sans s'inquiéter de rien.
-... derhâl First Lady'yi çağırıyor. Anlaşıldı.
Compris.
Zaten önümüzdeki yüzyılda Helsinki'yi sular altında bırakacak hızda eriyor.
Cela fond déjà assez vite pour submerger Helsinki dans les prochaines décennies.
- Evet, Vicki'yi hatırlıyorum.
- Oui, je m'en souviens
Julie öğrendi, bir saat içinde Raimy'yi alıyor.
Julie le sait, et elle prendra Raimy dans une heure.
Raimy'yi yalnız bıraktığına inanamıyorum.
J'en reviens pas que t'aies laissé Raimy.
Randy'yi altı aydır görmüyorsun.
Tu as vu des parties de lui sur ton téléphone,
Gerçekten de Kötü Kraliçe'yi burada barındırıyorsun.
Tu héberges vraiment la Méchante Reine ici.
Evet. Danny'yi aradın mı?
Tu as essayé Danny?
- Bastır. R'yi bastır.
- Roule, roule les R.
Bak, CIA'yi bırakmam konusunda açıklamam gereken çok şey olduğunu biliyorum.
Non, écoute, je sais que j'ai beaucoup de choses à t " expliquer avec mon départ de la CIA, tout ça.
Çünkü onca sene evvel beni, babamı ve Mary'yi terk etmeden önce de aynı şeyleri yapmıştın.
Car tu a fait exactement la même chose il y a des années, quand tu nous as abandonnée avec Papa et Mary.
Kendin o gerçek Remy'yi uyandıramazsan,
Si tu ne peux pas te réveiller par toi-même Remy,
Sergiyle, temiz su girişimi ile ya da hangi barmenin... en iyi martini'yi hazırladığı ile ilgili sorun olursa haber ver.
Eh bien si vous désirez savoir quoi que ce soit sur cette exposition, ou sur le projet d'assainissement, ou quel barman prépare les meilleurs martinis, faites-le moi savoir.
Binayı tahliye ediyorum ve NYPD'yi arıyorum.
Je fais évacuer le bâtiment et j'appelle la police.
Sherri'yi severim.
J'adore Sherri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]