English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Z ] / Zaferi

Zaferi tradutor Francês

708 parallel translation
Yahudiye'de, ¡ sraiI'in zaferi tarihe karisti. Ve Kudüs fethediIdi ve zuIme ugrayarak duvarIarinin göIgesinde agIadi.
En Judée, la gloire d'israël était tombée en poussière et Jérusalem la Dorée, conquise et opprimée, pleurait dans l'ombre de ses murs.
Zaferi düsün. "
Pense à la gloire! "
Prens Charles'ın zaferi ezici bir zaferdi değil mi, Şansölye?
La victoire du prince Charles fut écrasante, chancelier?
Zaferi paylaşmalıyız.
Il y a de la gloire pour tout le monde.
Kariyerinizin en büyük zaferi.
Encore une victoire, et la plus grande de votre carrière!
Jesse ve senin bilmenizi isterim ki, hukuk ve düzenin bu zaferi Bay Mccoy'undur.
Je veux que Jesse et toi sachiez que cette victoire de l'ordre public revient à M. McCoy.
Haberi patlatana kadar Williams'ı gizler, zaferi valiyle paylaşırız.
Cachons Williams, nous aurons l'exclusivité. On partage la gloire avec le gouverneur.
Waterloo Zaferi bile... bu kadar cesaretlendirici değildi.
C'est la meilleure nouvelle depuis Waterloo.
Zor isleri sen yaparsïn, zaferi ben kazanïrïm.
Vous faites le sale boulot et je prends les honneurs.
Tabiat Ana'nın zaferi karşısında, orda ayakta dururken atım arkamdan yürüyecek ve saçlarıma yaslanacak.
Et pendant que je suis debout devant la grandeur de Dame Nature, mon cheval viendra derrière moi et me jouera dans les cheveux.
Eğer birşey söylerse, büyük bir İtalyan zaferi olabilir.
S'il place un mot, ça sera une grande victoire italienne!
TARZAN'IN ZAFERİ 00 : 00 : 20,693 - - 00 : 00 : 25,685 ÇEVİRİ :
LE TRIOMPHE DE TARZAN
Kabul edersen, zaferi sen de paylaşırsın.
Acceptez-la, vous la partagerez.
Nugent'in zaferi, bir kurmaca mıymış?
Sa victoire était un coup monté?
Gecenin zaferi mi bu, yoksa günün utancı mı? Karanlıklar sarmış dünyamızın yüzünü diri aydınlıklar öpecekken.
Soit que la nuit règne, soit que le jour ait honte, l'ombre ensevelit la face du monde au lieu de la lumière.
Bu zaferi kutlamamak olmazdı. Ki bu zafer Otel Isabella'nın bahçesinde yer alan Stephen'ın sayfiyesinde partiye dönüştü.
On fêta son triomphe dans le jardin de son pavillon à l'Hôtel Isabella.
Bunca zaferi niçin kazandı bu kollarım? Boz sakallı birkaç kişiye doğruyu söylemekten korkayım diye mi?
Ai-je tant fait de conquêtes pour avoir peur de barbes grises?
Oberst von Scherbach der ki, "Almanlar'ın zaferi ufukta belirdiğinden Amerikalı mahkumlara Hitler'in öğretileri telkin edilecek."
Le commandant a dit : "La victoire allemande est en vue."
Bir rüya gibi kayboldu, soğuk dalgalar ve rüzgâr geçmişteki zaferi yıkayıp bir savaş alanı bıraktı.
"De la fin tragique du clan Heikei disparu comme un rêve, " il ne reste que l'ultime champ de bataille de Dannoura. " Avec ses vagues ourlées de blanc
Gelecek zaferlerimiz için kadeh kaldırma zamanı geldiğinde hepimiz oradayız. Ama zaferi kutlarken bedelini ödemeyi kimse istemez - Kopmuş el ve bacak.
Il est aisé de trinquer à la victoire, mais pas de la payer d'un bras ou d'une jambe.
Topraklarıyla zaferi kazanan köylülerdir... biz değiliz...
Ce sont les paysans les vrais vainqueurs. Pas nous!
- Zaferi kutlamak için.
- Comment fais-tu sans moi?
Seninki hafif vurdu. İşi ben yaptım, zaferi o tattı.
C'est moi qui ai fait le travail et votre guignol en tire la gloire.
Paris ve Helen'in zaferi icin bir anit insa ediyorlar.
Grecs, tenez-vous prêts!
"Hürmet, sıkıntılı zamanlarda son sığınaktır." "İnanç zaferi mutlaka bulur, balık kuyruğunda olsa bile." Buda'ya şükürler.
Bénis, ceux qui croient en quelque chose, même si ce n'est rien.
Kızgın damdaki kedinin zaferi ne olabilir?
Qu'est la victoire pour une chatte sur un toit brûlant?
Nihai zaferi yemekten bile çok seviyor gibisin.
Tu préfčres la victoire ŕ ton riz quotidien.
Doğruluğun bu silahları, kötülük karşısında zaferi sana getirecektir.
Ces armes magiques pourront triompher de Maléfique.
Hayır, Vittorio değil. Ya da daha doğrusu, evet. Vittorio zaferi.
Non, pas Vittorio, victoire pour Vittorio!
Zaferi kutlama partinize katılabilir miyim?
Puis-je venir à la soirée en l'honneur de votre victoire?
Savaşa son verdi Zaferi elde etti
La guerre a pris fin Il a vaincu haut la main
Eğer bizi yenerse, Roma'nın kurtarıcısı olacak... ve böylece senatoya karşı nihai zaferi kazanacak.
S'il nous vainc, il devient le sauveur de Rome... et c'est sa victoire finale sur le sénat.
Eğer yarın zaferi - - hayır- - Yarın zaferi kazandığınızda... bu şanlı seferin masraflarını karşılamak için... hayatta kalanlar herhalde açık artırmaya çıkarılacak.
Si... non... quand... vous remporterez la victoire demain... les survivants seront sans doute mis aux enchères... pour payer les dépenses de cette expédition héroïque.
Tanrilar onlarin zaferi için yapilan devi görsün. Ve zafer görkemli Rodos Kralinindir.
Les dieux ne peuvent que se réjouir d'un monument érigé à leur gloire et à la gloire du roi de Rhodes.
USOS Seaview'deki bu son test "Nelson'un çılgınlığı" na mı dönüşecek yoksa, garip ününe rağmen, çağımızın en önemli bilimsel dehası sayılan bu büyük insan, büyük mucidin yeni bir zaferi mi olacak?
les essais du Seaview sont-ils un nouvel accès de folie ou un succès de plus pour ce grand homme et inventeur, qui, malgré son excentricité, pourrait s'imposer comme le génie scientifique de notre temps?
Sonra da buna dünyanın en büyük zaferi dediniz.
Et en cet honneur on les a appelés gloire de la terre.
Atina, zaferi için savaşmalıdır.
Athènes se battra jusqu'à la victoire.
Bununla onurunu koruyup kendi kutsal köklerini onaylar ve Leonidas'tan zaferi alırsın.
Ainsi, tu sauveras ton honneur, tu réaffirmeras tes origines divines et tu priveras Léonidas de la victoire.
Nihai zaferi hakettiler.
Il mérite la victoire finale.
Güzel bir evliliğin zaferi hemen en başta gelmez.
Le bonheur d'un bon mariage ne compte pas au début.
Bu zaferi mümkün kılanlar, gösterdikleri olağanüstü kahramanlık ve göreve adanmışlıklarıyla Bu birlikten Çavuşlar Michael Merry, Charles Deal ve Lawrence Barrett ile Jonah Williams adındaki sivildir. Jonah Williams, bundan böyle erdir,
Cette victoire a été rendue possible par l'héroïsme extraordinaire et le dévouement des Sergents Michael Merry, Charles Deal et Lawrence Barrett appartenant à ce régiment, et un civil du nom de Jonah Williams, maintenant parmi nous,...
İnan bana bunu bilimin büyük zaferi için değil sadece hayatta kalmamız için yapıyorum.
Et ce n'est pas pour la gloire de la science. Je veux qu'on survive.
Boxerlar büyük Çin zaferi için zemin hazırladılar.
Les Boxers nous ont préparé la victoire.
renkli insanlar, işte dünyanın bütün dirençilerin zaferi!
Hommes de couleur voici la victoire de tous les résistants du monde!
" Zaferi büyük oranda borçluyuz sana
" A ma gloire
Bir mühendislik zaferi, bir tasarım harikası.
Un triomphe de technologie, une merveille de conception.
Önce, bir Truva zaferi gerektirecek bir planim var.
Un présent de la déesse Athéna.
Çiçeklerin zaferi.
"Ni la gloire de ces fleurs " Nous ne sombrerons pas dans le chagrin,
Çiçeklerin zaferi.
" Ni la gloire de ces fleurs,
"Görkemli Çimenler", "Çiçeğin Zaferi" yle ne anlatmak istiyor?
et "la gloire de ces fleurs"?
zaferi belli olan kurbanları istiyor.
A la recherche d'une nouvelle liberté elle veut des victimes dont la victoire est certaine,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]