English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Z ] / Zararlı

Zararlı tradutor Francês

1,364 parallel translation
Birçok zararlı deneyim edindim. Sizin gibiler bunu milyonlarca kadına yapıyorsunuz.
J'ai vu les dégâts que vous provoquez chez des millions de femmes.
Merak zararlı olabilir, ama tetikçiler bu sayede hayatta kalır.
La curiosité est un vilain défaut, mais ça sauve la vie du tueur.
Krom 3, bir hayli zararlı.
Le chrome trois, qui est bénin.
Bir de krom 6 var, heksavalen krom. Miktara bağlı olarak çok zararlı olabilir.
Et le chrome six, ou chrome hexavalent... qui, à certaines doses, peut être très dangereux.
eğer bir öğününü kesersen vücudun zararlı artıklardan kurtulur.
Quand tu sautes un repas, ton corps puise dans les réserves.
Demek Östrojen kalbe yararlı, göğüslere zararlı... Ne?
L'œstrogène, c'est mauvais pour les seins.
Alkol ve sigara zararlı mı değil mi?
Ça fait du mal ou pas?
Senin için zararlı değil mi?
- Ca serait pas mauvais pour vous?
Biliyorum, sadece, bu işten zararlı çıkan Dan'miş gibi hissediyorum.
Je sais, mais Dan est perdant dans l'histoire.
Zararlı değil mi?
Ca ne fait pas mal?
Beni uyardığın o zararlı kalplerden çok fazla yemişler sanırım.
Ils ont dû manger trop de ces petits cœurs dont vous parliez.
- Başkalarına da zararlı.
C'est un danger pour autrui.
O zaman yeme. O şeyler sağlığa çok zararlı.
Ne mange pas ça, ça te tuera.
Bilmiyorum. Kocam hızlı pişen şeylerin zararlı olduğunu söyler.
Mon mari dit que si ça cuit si vite, ça ne peut pas être sain.
Sağlığa zararlı.
C'est mauvais pour ma santé.
Sağlığa zararlı.
C'est mauvais pour la santé.
Ama bazı insanlar kendilerine daha zararlılar.
Certains sont plus autodestructeurs que d'autres.
Gerçek yada değil, anılar personelde zararlı bir etkiye neden oluyor.
Réels ou pas, ces souvenirs ont des effets délétères.
Zararlı mı?
- nocif?
Bu seviyede kalırsa zararlı değil.
pas à ce niveau.
Taranmak Fantomlardan daha zararlı.
C'est peut-etre pire que les fantomes.
Elinde ne kadar zararlı bakteri var biliyor musun?
C'est très impressionnant, mais- - Tu sais combien de microbes, il y a sur ton doigt?
Sigara sağlığa zararlıdır.
Fumer, c'est mauvais pour la santé.
Uğraşma. Sağlığa zararlıdır.
C'est une malsaine.
Daha zararlı yan etkilere dayanmanız için... azminize güveneceğiz.
Nous comptons sur votre volonté pour lutter contre les effets secondaires plus pernicieux.
Zararlı yan etkileri olan sinsi bir kanser.
Un cancer insidieux, avec effets secondaires pernicieux.
Hayır, tedavinin zararlı etkileri var.
Non, le traitement a des effets secondaires pernicieux.
- Tüm yalanları ve zararlı düşünceleri gösterir.
Mettre à jour les mensonges et les idées débiles.
Resitalimizin neden zararlı olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum.
J'ai du mal à voir en quoi notre récital est une insulte au Troisième Reich.
Dışındaki plastik zararlı ışınları engelleyerek hücrelerin yenilenmesine yardımcı oluyor.
Cet écran facial protége des UV et aide les cellules à se régénérer. C'est un écran facial régénérateur.
Şiir zararlı olmazdı
- Ça tue pas, la poésie.
Kaza yerinin 3 kilometrelik yarıçapındakiler zararlı dumanlar içinde kaldı.
Les gens qui se trouvaient dans une zone de 3 km... ont été envahis par les fumées toxiques.
Bu senin sağlığına zararlı.
C'est mauvais pour la santé.
Kendi sigaranı içseydin bütçeme zararlı olmazdın.
Ça arrangerait mes finances que tu fumes les tiennes.
Bu yüzden üretim daha zararlı oluyor.
C'est donc plus néfaste que productif.
Sana çok zararlı.
C'est très mauvais pour vous.
Bunu yapmak zararlı olur.
On ne peut pas se le permettre.
- Ama ona çıplak gözle bakmak zararlı olacak.
- Mais surtout, ne pas la fixer.
Şimdi müvekkilim Carter Pewterschmidt'e... Brian'ın topluma zararlı olduğunu ve yavrularını asla görmemesi gerektiğini söylediğiniz doğru mu?
N'avez-vous pas dit à mon client que Brian est une menace pour la société et qu'il faut lui interdire de voir ses enfants?
Sanki yedi yıldır bu işten zararlı çıkan biz değiliz. Şu çeke bak.
Comme si ce goinfre nous ruinait pas depuis des années.
Senin yaşında sigara içmek yeteri kadar zararlı.
C'est déjà bien assez de fumer à ton âge.
Paket yapacaktım, ama çevreye zararlı.
Je l'ai pas emballé pour pas salir l'environnement.
Bu şekilde görüşme zararlı.
Il ne faut pas négocier avec elle.
- Tetragrammatordan daha zararlı olamaz.
Remplacées par le Tetragrammaton!
Zararlı değiliz.
- On ne veut aucun mal.
Sağlığa çok zararlıdırlar, Bay?
Car il s'avère être particulièrement nocif pour la santé, Mr...
Hem kendine hem de başkalarına karşı zararlı.
Elle est aussi dangereuse envers elle-même et les autres.
Çok zararlı gibi görünüyor.
Une vraie menace pour la société.
24 saat sonra zararlı hücreler yokolmuştu.
En l'espace de 24 heures, nous avons constaté la mort des cellules.
Sigara sağlığa zararlıdır.
- Moi!
Zararlı otlara takılmış olmalı.
J'ai accroche une ronce.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]