Öğreneceğim tradutor Francês
1,458 parallel translation
Teğmen Caine'in sonradan... Doug Ramsey olduğunu öğreneceğim şüpheliyi zaptettiğini.
Le Lieutenant Caine retenir un suspect que je sais être Doug Ramsey.
İnceledikten sonra daha fazlasını öğreneceğim.
L'autopsie en dira plus.
Öğreneceğim.
Je le saurai bientôt.
Ben, inmek kim olduğunu öğreneceğim.
Je vais descendre, trouver qui c'était.
Peki, ben doktorlar her an öğreneceğim eminim ve her şey şeftali olacak.
Je suis sûre que les docteurs vont vite trouver et que tout va super bien aller.
Umarım değildir ama her iki durumda da öğreneceğim.
J'espère que non, mais de toute façon je le découvrirai.
Tanıdığım sporculardan bazıları fotomodellik yapıyor. Onların menajerlerine sorup fikirlerini öğreneceğim.
Je connais des sportifs qui sont mannequins et ont des agents, et j'aimerais avoir un deuxième avis.
Ve o gün geldiğinde, iyi bir baba olmayı öğreneceğim.
Quand ce jour arrivera, je deviendrai un bon père.
Kiminle evli olduğunu öğreneceğim Sam.
Je vais trouver avec qui tu étais mariée, Sam.
Daha fazlasını öğrenmek için elimden geleni yapacağım. Daha fazlasını öğreneceğim.
Je ferai de mon mieux pour l'améliorer... je vais l'améliorer.
Komutanını arayıp prosedürü öğreneceğim.
J'appellerai votre commandant pour voir quelle est la procédure.
- Evet, bişeyler oluyor. - Gidip neler olduğunu öğreneceğim.
- Non, il y a un truc qui cloche.
Julie. Senin hakkında öğreneceğim hiçbir şey beni senden uzaklaştıramaz.
Il n'y a rien que je pourrais trouver sur toi qui me ferait fuir.
- Peki ne yapmam gerekiyor? - Onu bilmiyorum. Ama yakında öğreneceğim yoksa yakında birinin incinecek.
Mais je ferais quelque chose rapidement sinon quelqu'un va être blessé.
Planı olup olmadığı öğreneceğim.
Je découvrirais si elle a des projets
Jimmy ve ben yarın akşam takılacağız, olanları öğreneceğim.
Jimmy et moi on sort demain.
Kiminle çıktığını ve neler yaptığını öğreneceğim.
Je vérifierai qui elle voit, comment elle va.
Esas oğlanı getirince kimlerle takıldığını öğreneceğim.
Ecoute chérie, je vais appeler le grand bonhomme qui va te coller au cul pour savoir avec qui tu fricotes.
- Zorla öğreneceğim. - Hayır.
- Je vais t'arracher l'information.
Öğreneceğim.
J'apprendrai.
Özel gücümü kullanıp geleceği göreceğim. ve neyle karşılaşacağımızı öğreneceğim.
Je vais utiliser mon pouvoir spécial pour voir dans le futur et trouver où nous devrions nous diriger.
Çenemi kapamayı ne zaman öğreneceğim?
Je ne sais pas la fermer
Ama yemin ediyorum nefer olduğunu öğreneceğim ve bu aileyi tekrar bir araya getireceğim.
Mais je me promets ceci : je découvrirai ce qu'il s'est passé et je réunirai ma famille à nouveau.
Ne kadar sürerse sürsün, öğreneceğim!
Ça me faisait mal au dos mais plus maintenant.
Yakında bu işin aslı nedir öğreneceğim.
Je saurai bientôt toute la vérité.
Hasta olup olmadığımı yakında öğreneceğim.
Je le saurai bientôt.
Sadece beş dakikaya ihtiyacım var, ve bilmem gereken herşeyi öğreneceğim.
Il me faut juste cinq minutes à l'intérieur, et je saurai tout ce qu'il me faut.
Ve işin iç yüzünü öğreneceğim.
Je tirerai tout ça au clair.
Beni hoş karşılayıp karşılamadıklarını öğreneceğim.
Je verrai si je suis le bienvenu.
Özellikle, "Söylemeden önce şarkımı iyi öğreneceğim" gibi sözler.
Comme "Je connaîtrai bien ma chanson avant de la commencer."
Ama, şimdi bakıp öğreneceğim.
Mais je le saurai en regardant dedans.
Öğreneceğim.
J'y réfléchi.
Bir gün, nasıl dövüşüleceğini öğreneceğim.
Un jour, j'apprendrai à me battre.
Onu bulduğumda öğreneceğim.
Nous le saurons l'un et l'autre quand le temps sera venu.
Kızın nerede oturduğunu öğreneceğim.
Je vais trouver où habite cette fille.
Öğreneceğim. Başın büyük... belada.
Si je découvre quelque chose, tu seras tellement dans... la merde.
Neyin peşinde olduğunuzu öğreneceğim.
Je veux pas être mêlé à vos combines. T'as tout faux.
- İşte, gidip kapısını çalacağım ve neler olduğunu öğreneceğim...
... Je vais y aller, je vais frapper à la porte, on verra bien.
- sen çok sorumlu bir baba olacaksın ama korkunç bir hizmetçisin... öyle süpürülmez bırak ben yapayım... hayır, ben süpürmeyi öğreneceğim.
Aller... Parte d'ici. Où vas-tu, Adi?
Bildiğim her şeyi senden öğreneceğim ihtiyar.
Je te préviens que j'ai décidé de ne plus te laisser m'emmerder, le vieux!
Öğleden sonra öğreneceğim.
Je le saurai cet apres-midi.
Bu gece Bay Bingley'den gerçeği öğreneceğim.
M. Bingley me dira la vérité au bal de ce soir.
Adam öldürmek nasılmış öğreneceğim.
Et je saurai ce que c'est que de tuer un homme.
Bak nasıl olsa birazdan öğreneceğim. O yüzden kendin de söyleyebilirsin.
Je vais trouver, alors autant me le dire.
Senden öğreneceğim şeyler var, BobbyJay.
Ce que je pourrais apprendre de toi, Bobby Jay.
Yüzmeyi öğreneceğim, Hanna.
J'apprendrai à nager.
Yüzmeyi öğreneceğim.
J'apprendrai.
Bu gece öğreneceğim.
Je saurai ce soir.
Çıkınca öğreneceğim.
Je réaliserai une fois que je serai dehors.
Sizinle ya da karınızla konuşayım fark etmez öğreneceğim.
Vous êtes l'idole de ma nièce.
Sanırım devam edersek bunları öğreneceğim.
J'apprends au fur et à mesure.
öğrenci 51
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksiniz 19
öğreneceksin 43
öğren 61
öğrenciler 57
öğrenmelisin 17
öğrenebilirim 18
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksiniz 19
öğreneceksin 43
öğren 61
öğrenciler 57
öğrenmelisin 17
öğrenebilirim 18