English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Ö ] / Öğrenirsin

Öğrenirsin tradutor Francês

876 parallel translation
Belki kafan uçurulmuş halde bir arka sokakta uzanırken bu işlerin nasıl yürütülmesi gerektiğini öğrenirsin.
- Oui? Et quand tu auras une balle dans la tête, tu comprendras.
- Belki okuma öğrenirsin.
- Apprenez à lire.
Belki bir meslek öğrenirsin.
Tu apprendras peut-être un métier.
- Yakında öğrenirsin çaylak. - Ben değil.
- Tu vas en prendre de la graine.
Öğrenirsin koca adam.
Tu apprendras.
Son durumu yarın sabah öğrenirsin.
- Demain, t'auras les derniers tuyaux.
- Öğrenirsin.
- Vous allez voir.
Yakında öğrenirsin!
- Elle viendra.
- Sonra öğrenirsin. - Hemen emir çıkar.
Le plus ancien Colonel.
Springville'in merkezine bir kere git, hemen öğrenirsin.
Dès qu'on est à Springville, on est dans le centre.
Giriş taktiklerini çalışırsan iş adamı olmayı da öğrenirsin.
"Etudie la tactique " et tu sauras commander! "
- Yarın öğrenirsin.
- Tu le sauras demain.
Neyse o kısmı sırası gelince öğrenirsin.
Mais chaque chose en son temps.
Ya da seni arabama götürmeyeceğim, çünkü o zaman nerede oturduğumu öğrenirsin.
Sinon, vous sauriez où j'habite. Si nous réussissons, que vous importe qui je suis.
Hugo'yu geri getir, belki öğrenirsin.
Ramenez-le, vous saurez.
- Sana bir şey diyeyim çocuk. Bu karnavalda zaman geçirdikçe soru sormayı bırakmayı öğrenirsin.
Quand tu connaîtras bien le cirque forain, tu ne poseras plus ces questions.
Gördün mü? Öğrenirsin demiştim.
Tu vois que tu l'as finalement appris.
Belki beynini kullanmayı öğrenirsin.
Apprends à utiliser ta tête!
Bir dakikada öğrenirsin
" Ça ne prendra qu'une minute
- Bize yardım edersen çok şey öğrenirsin.
Avec nous, vous apprendrez beaucoup de choses.
Donanmada eczacı olduğun zaman pek çok şey öğrenirsin.
Dans la marine, j'assistais un infirmier.
Yedi tur daha atarsan dikkatli olmayı öğrenirsin.
Sept tours de plus devraient t'apprendre. Vous êtes fou?
- Öğrenirsin.
- Vous verrez.
Uçakları martılardan ayırmayı umarım bir gün öğrenirsin.
Dans dix ans, vous différencierez un avion d'une mouette.
Endişen olmasın, daha sonra öğrenirsin.
Ah, je comprends, c'est un convoi du Trésor, des lingots...
O zaman öğrenirsin.
Vous seriez fixé.
Yaşamının 20 yılından sonra ya hayatı öğrenirsin... ya da ölürsün.
Si durant 20 ans votre vie en dépend, soit vous savez, soit vous mourez.
- Öğrenirsin.
- Tu le sauras assez tôt.
- En iyi ondan öğrenirsin.
Elle t'enseignera ce qu'il faut.
Beni sevmeyi öğrenirsin. Hem dersler de bedava.
Je ferai en sorte que tu m'aimes.
Bu hafta sonu öğrenirsin.
Je te le dirai à la fin de la semaine.
Yakında öğrenirsin.
Tu le sauras assez tôt.
Bunu yaparsan, öğrettiğinden fazlasını öğrenirsin.
Essaie et tu t'en souviendras.
Bahse girerim, gayret etsen, çamaşırları yıkamayı da öğrenirsin.
Si vous vous en donniez la peine, vous apprendriez même à faire la lessive!
O zaman konuyu ona sen çıtlatırsın. Ne düşündüğünü öğrenirsin.
Tu devrais aller la voir et lui demander ce qu'elle en pense.
Bu mesleğe yirmi yılını verdiğinde Kongre gevezeliğinin gerçek değerini öğrenirsin.
Quand tu auras 20 ans de métier, tu apprendras à jauger les bavardages des congrès.
Öğrenirsin.
Tu apprendras.
Ama sen de şunu biliyor musun? Benim gibi 30 yılı aşkın süre, gübre yığını içinde yaşarsan her şeyin riskli olduğunu öğrenirsin.
Mais vous savez... quand on a vécu plus de 30 ans dans ces tas de fumier, comme moi, on sait qu'il y a des risques en tout.
Benimle ülkeyi dolaşırken çok daha fazla şey öğrenirsin.
Tu apprendras davantage avec moi.
Senin gibi zeki bir kız mı? Elbette öğrenirsin.
Une fille intelligente comme vous!
Birkaç saatte tutuşları öğrenirsin.
Vous apprendrez vite les prises.
Devriye gezerken yerini ona göre belirlemeyi öğrenirsin.
Quand on patrouille ça peut servir de point de repère.
Sen de takıl. Bir şeyler öğrenirsin.
Restez, vous pourriez vous instruire.
Sheila'nın dediği kadar iyi bir sürücüysen yakında öğrenirsin.
Si vous êtes le conducteur qu'il nous faut, vous saurez tout.
Yakında öğrenirsin.
Tu verras bien.
Cumartesi sabahları ağır şeyler beğenmemeyi öğrenirsin!
Ça vous apprendra à tomber amoureux d'une hélice le samedi.
- Bu akşam öğrenirsin.
- Tu trouveras ce soir.
İlk başta herkesin ismini öğrenirsin.
D'abord, tu obtiens le nom de tout le monde.
- Öğrenirsin.
Rejoignez les autres.
- Belki bir şeyler öğrenirsin baba. - Şaşırmazdım.
Ça ne m'étonnerait pas!
Öğrenirsin.Sen de.
Apprenez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]