12 yaşındaydım tradutor Português
143 parallel translation
Bütün dünyanın öyle kokmadığını öğrendiğim zaman 12 yaşındaydım.
Eu tinha 12 anos antes de descobrir que nem todo o mundo cheirava tão mal.
12 yaşındaydım ve sana aşık oldum.
Eu tinha 12 anos, e amava-te.
Babam bana bilardo öğrettiğinde 12 yaşındaydım.
O meu pai ensinou-me a jogar, quando eu tinha 12 anos.
10 ya da 12 yaşındaydım, ama kaldım.
Devia ter dez, doze anos, não me lembro, mas eu fiquei.
İlk kez adam öldürdüğümde 12 yaşındaydım.
Matei o meu 1º homem quando tinha 12 anos.
Bu bir gerçek, 12 yaşındaydım.
Exactamente, doze anos.
12 yaşındaydım.
Eu tinha 12 anos.
O zamanlar ya 11 ya da 12 yaşındaydım.
Eu devia ter 11 ou 12 anos nessa altura.
12 yaşındaydım.
Tinha eu 1 2 anos.
Evet, 12 yaşındaydım.
É, eu tinha 12.
Olay sırasında ben 12 yaşındaydım.
Eu só tinha 12 anos.
O halde ben size anlatayım. 12 yaşındaydım, annem delirdi.
Quando eu tinha 12 anos, a minha mãe enlouqueceu, e eu pûs veneno no chá dela.
İIk defa ölü birinsan gördüğümde, 12 yaşındaydım, daha 13'e basmamıştım.
Eu tinha quase 13 anos, da primeira vez que vi um cadáver.
12 yaşındaydım kadın rahibeydi baskıyı sen düşün!
Eu tinha 12 anos e ela era freira. Sei o que isso é.
12 yaşındaydım.
Tinha 12 anos.
Tabii o zamanlar 12 yaşındaydım.
Claro que, na altura, só tinha 12 anos.
İlk motorumu söktüğümde 12 yaşındaydım.
Eu comecei a arranjar motores aos 12 anos.
Şeyden beri... 19... 12 yaşındaydım.
Desde... 1900 e... eu tinha 12 anos.
Bu olduğunda 12 yaşındaydım.
Tinha doze anos quando aconteceu.
Savaşmaya başladığımda 12 yaşındaydım fakat bazıları daha da gençti.
Tinha 12 anos quando comecei a lutar. Mas ouvi falar de gente ainda mais nova.
12 yaşındaydım ama babam onlara 9 olduğumu söylemişti.
Eu tinha 12 anos mas meu pai disse que eu tinha 9.
Çok çirkindin. "On The Waterfront" filmini gördüğümde 12 yaşındaydım.
Queria dizer-lhe que cresceu e ficou muito bonita.
Hayır, haklısın. 12 yaşındaydım.
Não, tem razão. Eu tinha 12 anos.
Annem öldüğünde 12 yaşındaydım.
A minha mãe morreu quando eu tinha doze anos.
12 yaşındaydım.
- Quando eu tinha 12 anos.
Onlar 13, ben 12 yaşındaydım.
Eles têm 13 anos e eu tenho 12.
12 yaşındaydım Teddy.
Tinha 12 anos!
Pekala. 12 yaşındaydım.
Muito bem.
O zaman 12 yaşındaydım anne.
Isso foi quando tinha 12 anos.
Ben sadece 12 yaşındaydım, saf ve masum.
Eu só tinha 12 anos. Era honesta e confiável, mas tudo aquilo iria mudar.
- Ben 12 yaşındaydım, o 30 yaşındaydı.
- Eu tinha 12 e ela tinha 30.
12 yaşındaydım.
Eu tinha 12 anos
12 yaşındaydım, çakıllı yoldan inerken bisikletten düştüm.
Caí da minha bicicleta aos 12 anos, a andar nas pedras.
Ben 12 yaşındaydım, ona kartopu fırlattım ve onun yemek çantasını çaldım.
Eu tinha 12 anos, atirei-lhe bolas de neve e roubei-lhe a lancheira.
12 yaşındaydım. Elinde Jack'ın kanlı giysileri vardı ve bana "Neredeydin?" dedin.
E eu tinha 1 2 anos ele tinha as roupas sujas de sangue do Jack e disse-me :
Henüz 12 yaşındaydım.
Sabe, eu tinha apenas 12 anos.
Bir araba kazasında öldüler. 12 yaşındaydım.
Morreram num acidente de automóvel tinha eu 12 anos.
Annem öldüğünde 12 yaşındaydım.
A minha mãe morreu quando eu tinha 12 anos.
12 yaşındaydım.
"Eu tinha 12 anos."
12 yaşındaydım ve sıkılmıştım.
Tinha 12 e estava entediado.
Daha 12 yaşındaydım!
Eu tinha 12 anos!
Ben 12 yaşındaydım. Ondan hoşlanamazdım, ama... sonuçta partiye gittim.
Tenho 12 anos, não posso gostar dele, mas fui na mesma.
- Tamam, 12 yaşındaydım ama- -
Sim, tinha 12 anos, mas ainda... quero dizer...
12 yaşındaydım.
Quando fiz 12 anos.
Bunu yaptığımda 1 2 yaşındaydım.
Tinha 12 anos quando fiz isto.
Ama tatlım, sen Matt'e vurulduğunda 12 yaşındaydın.
Raios, querida. Estás apaixonada por ele desde os teus 12 anos.
On iki yaşındaydım.
Tinha 12 anos.
Onu ilk gördüğümde 12 buçuk yaşındaydım. ... aklımın bana oyunlar oynamasına rağmen çok iyi hatırlıyorum.
Tinha doze anos e meio, e foi num dos últimos dias da Primavera de 1940, que a vi pela primeira vez.
1 2 yaşındaydım.
Eu tinha 12 anos.
12 yaşındaydı sanırım.
Quando ele tinha 12 anos?
Evet, oniki yaşındaydım.
Sim, tinha 12 anos.