Acaba sen tradutor Português
666 parallel translation
Acaba sen...
Achas que, se talvez...
Ne kadar zor olursa olsun, bir yolu olmalı. - Diyordum ki, acaba sen...
Deve haver fotos, por muito difíceis que sejam.
Ellen, acaba sen
- Ellen, voce poderia...
Acaba SEN'e ne oldu.
O que terá acontecido ao SEN?
Ben de acaba sen satın alır mısın ya da bana nereden geldiği konusunda bilgi verebilir misin diye merak ediyordum.
Talvez pudesse voltar cá para me dizer de onde vieram.
Maya, acaba sen, o Kartal'ı tarayabilir misin?
Maya, importas-te de analisar a Águia?
Acaba sen...
Querias... z
Acaba sen, yani belki, bilirsin, beraber çıkalım mı?
Queres sair comigo?
Anne, acaba sen de...?
Mãe, não gostava de...?
Çok fazla malzemem var ve gerçekten bunları bırakamam. Acaba sen...
Tenho aqui imenso equipamento, não o posso mesmo deixar, se você pudesse...
Acaba sen beyninle mi yoksa kıçınla mı düşünüyorsun?
Andas a pensar com o rabo ou com os miolos?
Önümüzdeki birkaç gün yapmam gereken işler var ve merak de ettim acaba sen...
Tenho uns assuntos para tratar, nos próximos dias, e estava a pensar se você...
Juanita, acaba sen...?
Juanita, importa-se?
Acaba sen bir şeyler biliyor olabilir misin?
Eu perguntava-me se... vocês sabem algo sobre isto.
Acaba sen neye gülüyorsun güzel kizim?
De que te ris, Ada querida?
Lucy! Barry, annem Akronlu ve merak ediyor, acaba sen liseye...
A minha mãe quer saber se fizeste o secundário...
Burada, Dublin'de yeni bir klinik açtık. Acaba sen de bize katılmak ister misin?
Acabámos de abrir uma clínica aqui em Dublin.
Acaba sen...?
Podias...?
Sen basamaklardayken sahne biter ve dansa başlarsın.
A cena acaba nos degraus, depois saem para o número.
Sen yemeğini bitir, Jules. Hadi gel, evlat!
Não te mexas, Pai Jules, acaba de comer.
Ve herşey yerli yerinde mi acaba diye sen de içine baktın. Mmm.
E olhou para dentro para ter a certeza que estava em ordem.
Sen kimsin acaba?
Quem és tu realmente?
Sen kal ve yemeğini bitir.
Não, eu vou. Fica aqui e acaba de jantar.
Tamam, sen sargı işini bitir.
Pronto, acaba de pôr o penso.
Sen bitir.
Acaba.
Sen Samson'ın gücünün sırrını öğrenirken o da senin aşkının sırrını öğrendi mi acaba?
Enquanto você aprendia o segredo da força de Sansão Talvez ele tenha aprendido o segredo do seu amor?
Şimdi aklıma geldi de, sen de çok yakında evleneceksin, değil mi? Ve o zaman benim sıram gelecek.
Acaba de me ocorrer que depressa te irás casar.
Sen burada kalıp içkini bitir.
Fica aqui e acaba a tua bebida.
Bunu sen Ruby'den duydun, bense onu Sam'den duymuştum.
Acaba de o ouvir pela Ruby. Eu ouvi-o do Sam.
Vince, sen eve geliyorsun. Terfi ettiğini müjdeleyeceksin... ama karın kanepeye uzanmış, başı ağrıyor.
Vince, acaba de chegar com boas notícias sobre sua ascensão... mas sua esposa está na poltrona com muita dor de cabeça.
- Fakat sen daha yeni yıkanmıştın.
Mas acaba de se lavar.
Beni seçeceğini sen söyledin!
Acaba de dizer que me teria eleito! E isso que calculei a tarifa nítida!
- Sen başlattιn, sen bitir.
- Começaste, agora acaba.
- Sen biliyorsun da acaba...
Tu conhece-la, mas será que sabes...?
- Acaba? Sen düşünmüyor musun?
Você me pergunta se eu sabia?
Scotty, Atılgan'a ve Mantilles'e yaşama şansını... ancak sen verebilirdin.
Scotty, acaba de dar a Enterprise e Mantilles... uma chance de viver.
Sen ne zaman tamamen ortadan kaybolacaksın acaba?
Logo vai desaparecer completamente!
Bu ekibin beyni kim acaba, sen misin yoksa ben mi?
Quem manda aqui, eu ou vocês?
Sen karar verene kadar hayatın sona ermiş olacak.
Se continuas assim, a tua vida acaba-se antes de te decidires.
Sen kafanı bir yerlere mi çarptın acaba?
Deixaste o teu cérebro numa caixa qualquer?
Sen mi ben mi acaba?
No teu pesadelo ou no meu?
Hoggle, acaba bu kıza yardım mı ediyorsun sen?
Hoggle, por acaso estás a ajudar esta rapariga?
Sen ve büyükanne gidince, bütün aile dağıldı.
Quando o avô e a avó partirem, a família acaba.
Neden acaba baş köşede sen oturmuyorsun?
Não admira que não te sentes na ponta da mesa.
Yarışmacılar gelip "Ben $ 10,000 kazandım" derler sen omzunu silkersin, ben gelir parayı öderim oyun biter.
"Ganhei 10 mil dólares." Tu encolhes os ombros, eu entro, pago-lhe, e o concurso acaba.
Acaba neden tam havaya uçmadan önce sen dışarı çıkarıldın.
Não estranhou como ele o tirou de lá pouco antes do local ir pelos ares?
Sen sadece emirleri uygula. Her şey yolunda gidecek. Bırakın gitsin.
Basta cumprir as ordens e acaba tudo bem.
- Bak sen. Neden acaba?
- Porque será...?
Merak ediyorum sen de banka müdürü olma hayalini gerçekleştirdin mi acaba?
Será que atingiste o teu objectivo de te tornares presidente do banco? "
Biz... Sen ve ben acaba...
você e eu podíamos...
Sen müzikten ne anlarsın acaba, merak ettim doğrusu.
Nem imagino a que é que você chamará música.
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
sense 26
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
sense 26
seni çok özledim 187
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
senden çok hoşlanıyorum 54
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
senden çok hoşlanıyorum 54
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
seni seviyorum baba 42
seninle 184
sence 570
sen benimsin 132
seninle olmak istiyorum 35
seni gördüğüme sevindim 550
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
seni seviyorum baba 42
seninle 184
sence 570
sen benimsin 132
seninle olmak istiyorum 35
seni gördüğüme sevindim 550