Adalet bakanlığı tradutor Português
891 parallel translation
- Adalet Bakanlığı'nı uyardım.
- Avisei o Ministro da Justiça.
1929'ten 1935'e kadar Adalet Bakanlığı'nda beraber çalıştık.
Servimos juntos no Ministério da Justiça de 1929 a 1935.
Adalet Bakanlığı ile ilgili gerçeği söyleyeceğim.
Vou dizer-lhes a verdade sobre o Ministro da Justiça.
Adalet Bakanlığı'ndan biri onun için kefil oldu.
Um homem do departamento de justiça responde por ele.
Karım ve avukatım Adalet Bakanlığı üyelerini cezamın biraz olduğu konusunda ikna etmişler.
A minha mulher e o meu advogado convenceram os ilustres sres. do Ministério da Justiça de que a minha pena foi um pouco dura demais.
Adalet Bakanlığı mı?
- O Departamento de Justiça?
Bence bu soruşturma, Adalet Bakanlığı ve FBI'ın... Bugüne kadar yürüttüğü en kapsamlı soruşturmadır.
Foi uma das mais intensivas... em que o Departamento de Justiça e o FBI alguma vez estiveram envolvidos.
Adalet Bakanlığı'nda biri var ama diğer iki ismi doğrulamıyor.
Outro tipo da Justiça que não confirma... os nomes dos outros.
Adalet Bakanlığı'ndaki görevinden ayrılmadan yaklaşık bir sene önce. "
" para chefiar a campanha de Nixon,
Adalet Bakanlığı?
O Dep. de Justiça também?
FBI ve Adalet Bakanlığı bunu biliyor mu?
O FBI e o Dep. da Justiça sabem tudo isso?
Ya Adalet Bakanlığı'ndaki adam?
E o gajo da Justiça?
Adalet Bakanlığı'ndan da doğruladılar.!
O tipo da Justiça confirmou.
FBI CIA, Adalet Bakanlığı.
FBI, CIA, Justiça. lnacreditável!
Şu Adalet Bakanlığı'ndaki kaynağınıza ne oldu?
E a sua fonte do Ministério da Justiça?
Adalet Bakanlığı'na söylemiyorlar...
Não dizem à SEC, nem à FCC, nem ao Departamento de Justiça.
Adalet Bakanlığı'yla aramızda sorun çıkacağından mı endişeleniyorsun?
Preocupa-lhe que nos possa dar dissabores com o Dept. Da Justiça?
Adalet bakanlığında arkadaşım var.
Tenho um amigo no Ministério da Justiça.
Adalet Bakanlığı Organize Suçlar Dairesi'nde... başsavcı olduğum kayıtlara geçsin.
Que o arquivo mostre que eu sou James Wells, assistente do Procurador, para a Divisão de Crime Organizado do Departamento de Justiça dos E. U...
Birincisi, Birleşik Devletler Adalet Bakanlığı... affedersin Angie, burada ne haltlar döndüğünü öğrenmiş olacak.
Uma é que o Departamento de Justiça dos Estados Unidos vai saber o que raio, desculpe, Angei, se passa por aqui.
- Evet. Hepsi Adalet Bakanlığı tarafından çekilmiş.
Todas abertas pelo Dpto. de Justiça.
Telgrafların Adalet Bakanlığı'nın ilgisini ona yöneltir. Onu sadece senin karın olmakla suçlayabilirler.
Teus telegramas só fazem que o Dpto. de Justiça se fixe nela, e o mais sedicioso do que a podem acusar... é de ser tua esposa.
Ben Hükümet ve Adalet bakanlığı adına çalışıyorum. Babanızla ilgili acil bir durum var.
Eu pertenço à Fundação para a Lei e Governo e há um assunto urgente que diz respeito ao seu pai...
Hayır. Hükümet ve Adalet Bakanlığı için çalışan bir kurumdanım.
Faço parte..... da Fundação para a Lei e Governo.
Kendisi Eyalet Adalet Bakanlığında görevli, ve şu anda da bölgemizdeki okullarda bir soruşturma yürütüyor.
Ele é do Departamento fiscal do estado,... e ele está a fazer uma investigação nas escolas da nossa área.
Size bir şey söyleyeyim mi, ağzımı açmam için Adalet Bakanlığı'ndan gelen bir ibneden daha fazlası gerek.
Digo-vos uma coisa,... Será preciso mais do que um maricas do estado para me fazer falar
Adalet Bakanlığı Komitesi,.. ... dün Başkan Nixon hakkında suç duyurusu yapılmasını önerdi. Komiteye göre Watergate davasında...
A comissão recomendou a impugnação do Presidente Nix on, acusando-o de agir de forma contrária ao seu dever como Presidente e de ser subversivo...
Adalet Bakanlığı.
Ministério da Justiça.
Demek istediğim, hayat adil olsaydı Adalet Bakanlığına ihtiyaç duymazdık.
Se a vida fosse justa não precisávamos de um Ministério da Justiça.
Senin arkadaşın Adams'ın polis teşkilatından ayrıldıktan sonra Adalet Bakanlığına katıldığını söyledi.
Disse-me que o teu amigo Adams, depois de sair da polícia, foi para o Ministério da Justiça.
Adalet Bakanlığı, hepsi bu mu?
Ministério da Justiça? Só isso?
Şu şeyde Adalet Bakanlığının bölümlerinin dökümünü yapabilir misin?
Não me arranjas uma lista das agências do Ministério da Justiça?
Adalet Bakanlığı'ndan özel izinimiz var.
Obtivemos uma autorização especial do ministerio.
Program, Adalet Bakanlığı'nın iş birliğiyle yayınlanmaktadır ; bütün hakları saklıdır.
Apareçam. Colaborem com o Departamento da Justiça, todos os direitos estão reservados..
Damon, Tanrı'ya şükürler olsun. Adalet Bakanlığı her 10 dakikada bir arayıp duruyor.
O Departamento da Justiça tem telefonado de 10 em 10 minutos.
Bana hemen Adalet Bakanlığı, eğlence bölümünü bağla.
Contacta o Departamento da Justiça, divisão de entretimento.
Adalet Bakanlığı'na kasalar dolusu bikarbonat gönderip duruyorlar.
Eles estão a enviar'bicarb'para o Departamento da Justiça em caixas.
- Hayır, Adalet Bakanlığı'ndan.
Não, do Departamento de Justiça.
Birleşik Devletler Adalet Bakanlığı Göçmen ve Vatandaşlık İşleri bünyesinde Mclean, Virginia'daki Adli Deliller Laboratuarında görevliyim.
Sou funcionário do Departamento de Justiça dos Estados Unidos... nos Serviços de Imigração e Naturalização... no Laboratório de Documentação Forense em McLean, Virgínia.
Adalet Bakanlığındaki 30 yıllık tecrübesi ile...
Ele tirou conclusões baseadas em 30 anos de experiência...
Macaristan Hükümeti, Özel Bölüm kimlik kartının orijinalini, Adalet Bakanlığı laboratuarına gönderdi.
O governo Hungaro transferiu... o próprio Cartão de Identidade da Secção Especial para os Laboratórios... do Departamento de Justiça aqui em Washington.
Adalet Bakanlığı yetkililerine göre şiddete başvurdukları kadar da disiplinliler.
Segundo o Departamento da Justiça, eles são tão disciplinados quanto violentos.
- Adalet Bakanlığı.
- O Ministério da Justiça.
Burada, Dulles'ta, Adalet Bakanlığı'ndan birkaç kişi Amerika'nın kokaine karşı başlatmış olduğu savaştaki düşmanı temsil eden adamı kelepçeleyecekler.
Aqui em Dulles, o pessoal do Dept. de Justiça espera prender o inimigo No. 1 na guerra contra a cocaína.
Affedersiniz, Adalet Bakanlığı'ndan çok sayıda kişi var.
Há muita gente do Depto. de Justiça aqui hoje.
Adalet Bakanlığı'ndan. Trudeau. Hava Denetim Müdürü.
- Trudeau, chefe de operações.
Adalet Bakanlığı'ndanız. Balık ve Vahşi Hayat Bölümü.
Somos do Departamento da Justiça Divisão de Pescas e Vida Selvagem.
Adalet Bakanlığı!
Departamento da Justiça!
Adalet Bakanlığı, büromuzun otopsi fotoğraflarını görmesine izin vermedi.
O Min. da Justiça negou-nos acesso às fotografias da autópsia.
"komplo ihtimali" üzerinde durdu ve Adalet Bakanlığına araştırmanın sürmesini salık verdi.
no assassinato de John F. Kennedy e recomendou ao Min. da Justiça que continuasse a investigar ;
1991'e kadar, Adalet Bakanlığı bir şey yapmamıştı.
em 1991 o dito ministério ainda nem se mexera.