Ameliyat tradutor Português
11,224 parallel translation
Ben ameliyatın yaklaşık iki saat sürmesi lazım diyorum.
A cirurgia deve demorar umas duas horas.
Ameliyat mı oluyorum?
Vão operar-me?
Dostum, ameliyat izini göstersene bana.
- Mostra-me a tua cicatriz.
Bunu yapmam yedi yıl alır ama o zamana kadar eski bir sentetik saniyeler içinde beyin ameliyatı yapabilecek kapasiteye gelir.
Demoraria 7 anos, mas, nessa altura, os "sintéticos" seriam neurocirurgiões em 7 segundos.
Birkaç dakika içinde ameliyat olmalisin.
Precisa de uma cirurgia nos próximos minutos.
Doğru ama ameliyatın da amacı bu değil mi zaten?
Sim, mas a razão da cirurgia não é essa?
Sağ çıkıyorlar ameliyat odasından, ömürlerini uzatmayı kabul ediyorlar.
E sobrevivem. E continuam a viver.
Seni ameliyat edebilmek ve iyileşme döneminin sıkıntılarını en aza indirgemek için suni komaya soktuk ama nedense sonra bir türlü uyandıramadık.
Colocamo-la em coma induzido para a controlarmos e poupá-la da difícil recuperação, mas por algum motivo não conseguimos acordá-la.
Ameliyat.
Cirurgia.
Birçok dansçının ameliyat yaraları var.
Muitas das dançarinas teem cicatrizes de cirurgias.
Jaime, ameliyat çantamı gidip alır mısın?
Jaime, vais buscar a minha mala de cirurgias?
Önünde uzun bir ameliyat var.
- Não negociável, terás um longo dia de cirurgia pela frente.
Sabah acil bir ameliyat için izin gününde çağrılmış.
Foi chamada hoje, para uma cirurgia de emergência.
Dr. DuPont, Paul Delano'yu ameliyat etmesi için çağrılmış.
A Dra. DuPont foi chamada para operar o Paul Delano.
Maktulün izin gününde ameliyat yapacağı bilgisi hastane çalışanlarından veya Delano'nun yakın çevresinden gelmiş olmalı.
A informação de que a vítima viria fazer uma cirurgia, num dia de folga, pode ter vindo do hospital. Ou de algum amigo do Delano.
İlk önce bir sürü düşmanı olan bir mahkumu ameliyat etmesin diye öldürdüklerini sandık.
Bom, inicialmente pensamos que teria sido para a impedir de operar um criminoso que tem muitos inimigos.
Tamam anladım Max, kadın pek çok hastayı ameliyat etmiştir.
Tenho a certeza, Max, que ela operou vários pacientes.
- Brian'ın tümörü hazır bir tehdit teşkil etmediğine göre ameliyat zamanını seçip onu çarçabuk eski hâline döndürebiliriz.
Bem, uma vez que o tumor do Brian não coloca nenhum risco imediato, podemos marcar a cirurgia para o remover e ele volta aos velhos tempos num instante.
Brian ameliyat olmazsa iyi olur mu?
Então se o Brian não fizer a cirurgia, ele vai ficar bem?
Demek istediğim, Brian ameliyat olursa yeniden zeki olabilir ya da ameliyatı boş verip bu salak hâlinde kalabilir.
O que quero dizer é que o Brian pode fazer a cirurgia e ser inteligente novamente ou pode dispensar a cirurgia e ficar assim estúpido.
Ameliyat olmama kararını kabullendiğimi dillendirmeye çalışıyorum.
Estou a tentar dizer que... aceito a tua escolha de renunciares à cirurgia.
2 penis ameliyatı yaptırdım.
Mandei-os fazer aquela operação das duas pilas em mim.
I.V.C. sarkoma ameliyatıma girmek ister misin?
Queres ajudar-me no meu sarcoma da VCI?
Cristina olsa ameliyatıma girerdi.
- A Cristina ia, tu não és bom.
Bu konuda çok kötüsün. Bailey! I.V.C. sarkoma ameliyatıma girmek ister misin?
Bailey, queres ajudar no meu sarcoma da VCI?
Böyle bir ameliyat için bana ihtiyacın yok. Neden asistanlardan birini almıyorsun?
Não precisas de mim, não tens um residente?
Ameliyat planımız nedir?
Qual é o plano cirúrgico?
Sonra da, ilk duyduğunuzda saçma geleceğini biliyorum ama Dr. Herman'ın tümör hücrelerinin yenilenmesini önlemek için ameliyat süresince hücrelere radyoaktif tohum göndereceğim.
Então, parece uma loucura, eu sei. Vou construir uma distribuição de sementes radioactivas durante a operação, e manter o tumor da Drª. Herman livre de células recorrentes.
Sabah geldiğimde Herman'ın ameliyathane tahtasını yeniden düzenlediğini gördüm. Birkaç tane fetal ameliyat eklemiş.
Cheguei hoje de manhã, e a Herman tinha alterado todo o quadro de operações e incluiu novas operações fetais.
Bugün üç ameliyatımız var Robbins.
Três operações hoje, Robbins.
Bugün açık kolektomi ameliyatım var.
Hoje tenho uma colectomia aberta.
Yarına başka bir ameliyat daha mı ayarladın Dr. Herman?
Drª. Herman, marcou outra operação para amanhã?
Larsen'in ameliyatı çok kısa sürecek.
A Larsen vai ser rápida.
Kanamanın durdurulabilmesi için ameliyat olman gerekiyor.
Vai precisar de operação para reparar isso.
- Robbins, ameliyat için hazırlanmalıyız.
- Robbins. Vamos preparar-nos.
Üçüncüde de Hunt'ın acil rektal apse ameliyatına çağırdığını söyledim.
Na terceira vez, disse que o Hunt te chamou para ajudar num abscesso anal.
Gidip beyin ameliyatının başarılı geçtiğini söyle Wilson.
Wilson, avisa-o que a operação ao cérebro foi um sucesso.
İki ameliyat da çok iyi geçti.
As duas operações correram bem.
Bir günde iki ameliyat mı?
Duas operações num dia?
Ameliyat / Uyanma
Cirurgia / Pós-Operatório
Doğuştan bir bacağı daha kısa olduğu için iki bacağı da normal boyutta olsun diye senin gibi llizarov iskeleti taktırmak için ameliyat olması gerekti.
Ela nasceu com uma perna mais curta que a outra, pelo que teve de ser operada para fixar o dispositivo de Ilizarov, como você, para ambas as pernas ficarem do tamanho normal.
Bir ameliyat oldu. Ameliyatta şeyini...
Ele fez uma... cirurgia.
Angela'dan yerel hastanelerin ameliyat kayıtlarına bakmasını istedim. Belki öyle kimlik tespiti yapabiliriz.
Perguntei à Ângela se podia procurar em cirurgias no hospital local, talvez o identifiquemos assim.
Ameliyatı buldum.
Encontrei a cirurgia.
Ön çapraz bağ ameliyatından sonra % 100'e ulaşmak üzere.
Está quase a 100 % depois da sua cirurgia.
En iyi cerrahlarla, en iyi ameliyat sonrası bakımı veririm ve sana 3 kuruşa bile mal olmaz.
Com os melhores cirurgiões, o melhor pós-operatório e não lhe custará nada.
O yüzden ameliyatı pek önermem. Doğum sancılarına neden olabileceğinden dolayı ve bunu gerçekten istemeyiz, değil mi?
Então, eu recomendo veementemente contra a cirurgia, uma vez que, pode induzir o parto
Yani ameliyatı tavsiye etmediğini söyledi.
Bem, ele disse que não recomenda a cirurgia.
- Öldürmedim. Liam'ın amatör ameliyat girişimi sonrası enfeksiyonu atlattığını düşünürsek tabii.
Está viva, presumindo que tenha sobrevivido a quaisquer infeções resultantes da cirurgia amadora do Liam.
Dün gece sırf hayatına girdiğin için masum bir kız iradesi dışında ameliyat edildi.
Na noite passada, uma rapariga inocente sofreu uma esplenectomia involuntária porque tu a incluíste na vida dela.
Dolphins'deki tackle Nick Kovac, sırtındaki omurganın sabitlenmesi için ameliyat geçirecek.
O jogador dos Dolphins Nick Kovac fará uma cirurgia hoje para consolidar uma vértebra da coluna.