English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Arkadaşımız

Arkadaşımız tradutor Português

11,629 parallel translation
Bizim arkadaşımız.
- Ele é nosso amigo.
Arkadaşımız öldü biliyorsunuz değil mi?
A nossa amiga está morta.
Arkadaşımız Abby Sciuto işimize dönmemizi istiyor. Konuşmayı bırakıp çalışmaya başlasak nasıl olur?
Ouça, você, a nossa amiga Abby Sciuto aqui disse que precisamos de voltar ao trabalho, então...
- Ortak arkadaşımızı bunun için çağırdım.
Por isso convidei uma amiga em comum.
Arkadaşımız babanla ilgili bir şeyler söyledi.
O nosso amigo falou muito bem do teu pai.
Ama kimsenin arkadaşımızı bir silah olarak kullanmasına izin veremeyiz.
Mas não podíamos deixar ninguém usar o nosso amigo como arma.
Şu anki polis amirimiz başa gelmeden önce ortak bir arkadaşımız bana Madeline'in Başkan'a bunu bir hata olduğunu söyleyen bir mektup gönderdiğini söyledi.
Antes de contratarem o atual comissário, ela escreveu ao presidente da câmara a dizer que era um erro.
Ve seninle yeni bir tünek bulacağız. Büyük olasılıkla yeni terfi etmiş arkadaşımızın yardımıyla.
E tu e eu devemos encontrar um novo poleiro, provavelmente com a ajuda de um amigo recém-promovido.
Meslektaşımızın ve arkadaşımızın kaybını boşverip senin ihtiyaçlarını ve programını mı düşünmeliyiz?
Devemos fazer o que disseste, porque a morte do nosso colega e amigo interfere, nas tuas necessidades e nos teus horários?
Arkadaşımızı arıyoruz!
- Procuramos o nosso amigo.
Bunları konuşmadık farkındayım ama bunlar arkadaşımız ve dürüst olmak istiyorum.
Sei que não falámos, mas estamos entre amigos e eu quero ser sincera.
Acaba arkadaşımızın ağzından...
Importas-te de recolher uma amostra da boca ali do nosso amigo?
Başlamadan önce sevgili, cesur arkadaşımız için saygı duruşumuzu yapalım.
Antes de começarmos, vamos fazer um minuto de silêncio pelo nosso querido amigo,
Siz ikiniz kız arkadaşımı utandırdınız.
Vocês as duas constrangeram a minha namorada.
Arkadaşınızı bir kutuya soktuğum için hayatım boyunca hapse atacaksınız beni.
Vais colocar-me na prisão pelo resto da minha vida, porque prendi o teu amigo.
Üniversitede kalbini kıran kız arkadaşı mı?
A namorada da faculdade que lhe partiu o coração?
Arkadaşım Bay Kotomichi bavullarınızı alacak.
O meu sócio, o Sr. Kotomichi, encarrega-se da sua bagagem.
Senin öldürmeye yeminli olduğun kız arkadaşımı. O köprünün altından çok su geçti.
Quem jurou matar.
- Kız arkadaşımı yemeğe götürecektim.
Vou levar a minha namorada a jantar. Ótimo.
Bugün kız arkadaşımın doğum günü, bugün çok mutluyum.
É o aniversário da minha namorada e quero impressioná-la.
Ben de kız arkadaşımın ağabeyiyle tanışmaya geldim.
Estou aqui para conhecer o irmão da minha namorada.
Kız arkadaşın mı?
- A tua namorada?
Olanların aramızı hiçbir şekilde değiştirmeyeceğini hâlâ arkadaş kalacağımızı kabul etmiştik.
Concordamos que o que aconteceu não ia mudar nada entre nós e que seríamos apenas amigos.
Komşumuzun kızı ve iki arkadaşının ortadan kaybolduğu yerde uyandığında hiçbir şey hatırlamadığını mı söyleyeceksin?
Vais dizer que não te lembras de nada antes de acordares no sítio do qual a filha do nosso vizinho e as duas amigas desapareceram?
Ama şimdi bize yardım etmezsen arkadaşımın kızı ölecek.
Mas a filha da minha amiga vai morrer se não nos ajudar agora.
- Arkadaş mısınız?
Vocês são amigos?
Kız arkadaşım neyin peşinde olduğunu sormam gerektiğini düşünüyor.
A minha namorada acha que devo perguntar-te sobre qual é o teu objectivo.
- Kız arkadaşın mı?
Namorada?
Birkaç arkadaşım Fransız'lara ulaşımda yardımcı olmak için silahsız araçları uçurdular ama füze yüklü bir araç gitmedi hiç.
Quer dizer, uns amigos meus já pilotaram drones desarmados para ajudar os Franceses com a logística, mas, quer dizer, nunca fizemos nada com mísseis...
Kız arkadaşımla takılmaktan korkuyorum çünkü her şeyi anlatacağımı biliyorum.
Tenho medo de sair com a minha namorada porque senão vou contar-lhe tudo.
Madison, arkadaş olmadığımızı biliyorum.
Madison, eu sei que não somos amigas...
Bazen hakaretler samimiyet göstergesi olabilir ve bazen de yabancılara kızdığımızı belli etmek için onlara "arkadaşım" deriz.
Às vezes, insultos podem mostrar afecto, e tratamos estranhos como amigos para mostrar que estamos fulos.
Bana arkadaş olmadığımızı hatırlattı ve ilişkimizin belirli parametrelerine düşen kaygılarla sınırlamamı istedi.
Ele lembrou-me de que não somos amigos e pediu-me para limitar as minhas preocupações às que ficam no limite do nosso relacionamento.
Madem artık arkadaşız, Joan'a çıkma teklif etmemde sorun var mı?
Agora que somos amigos, tudo bem se convidar a Joan para sair?
Cece benim eski kız arkadaşım ;
A Cece é a minha ex-namorada.
Bu çocuk Korkmaz'ın kızının arkadaşı mıymış?
Este rapaz era amigo da filha de Korkmaz?
Arkadaş mıyız?
Somos amigos?
Ali'yle arkadaş mıydınız?
Eram amigas da Ali.
O yüzden, sen ve benim hızlıca arkadaş olacağımızı umuyorum.
Daí ter esperança que nos possamos tornar amigos depressa.
Beyler yardım edin, dara düşmüş iyi bir arkadaşınız borç istese ne yaparsınız?
Senhores, ajudem-me. Se tivessem um amigo em dificuldades a precisar de dinheiro, o que faziam?
Yaşadıklarımızın aramızdaki hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini arkadaş kalacağımızı kabul etmiştik.
Concordamos que o que aconteceu não ia mudar nada entre nós, - que seríamos apenas amigos.
- Yani yeniden arkadaş mıyız?
Então somos amigos outra vez?
Kız arkadaşın mı?
Namorada?
Siz de Bob'um ile arkadaş mısınız?
Também é amiga do Bob?
Yalnız kaldığı zaman arkadaşım, ama askerler varken değil.
Quando está sozinho é meu amigo, mas com os seus soldados, não é.
Ben her zaman kız arkadaşım kafasından... vurulduğunda biraz huysuz oluyorum.
Fico sempre um pouco mal-humorado quando as minhas namoradas levam um tiro na cabeça.
Babam öldürüldü, ve ben kız arkadaşımdan ayrıldım.
O meu pai foi morto e acabei tudo com a minha namorada.
Ayrıca kız arkadaşım da zayıflamamı istiyor, böylece seyahatlerimizde ikimiz de uçağın aynı kısmına oturabileceğiz.
Além disso a minha namorada quer que eu emagreça para podermos nos sentar do mesmo lado do avião quando viajarmos.
Benim lanet kız arkadaşım değildi.
Ela não era a minha maldita namorada!
Bir erkek arkadaşınız var mı yoksa tek gecelik ilişkiler mi yaşıyorsunuz?
Agora, tem algum cavalheiro, ou prefere "analisar o terreno"?
Görünüşe göre çalışma kitabımızın sayısı yetersiz, bu yüzden herkes kendisine bir çalışma arkadaşı bulsun.
Parece que estamos com poucas pastas, por isso, tirem um minuto para encontrar um parceiro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]