Aslan tradutor Português
3,718 parallel translation
- Bendeniz aslanım.
Eu mesmo sou um leão.
Afrika'da bir bufalo dolaşıyor ve eğleniyorken aniden bir anne aslan üzerine atlayıp parçalıyor.
Um búfalo ia a caminhar sozinho na África, a divertir-se, quando do nada surgiu uma leoa e o desfez em pedaços.
Görünen o ki kolunda bir dövme varmış- -... "C" harfi içinde bir aslan.
Parece que tinha uma tatuagem de gang no pescoço, um leão emoldurado por um "C".
Aslanın inine girmem gerekti.
E tive que ir até à "boca da besta".
Tamamdır aslan.
Muito bem, campeão.
Bir aslan pençesi uzanmış ve "yok" kelimesini yok etmiş. "Ötesi..." kelimesini bırakmış.
Há uma pata de leão esticada que destrói a palavra "nada", deixando para trás as palavras "Mais além".
Bir kısmı aslan, bir kısmı yılan... -... bir kısmı da keçi.
Parte leão, parte serpente... parte cabra.
Evde beyaz bir aslan beslerdi.
Tinha um leão branco em casa.
Löwenlar, bir çeşit aslan türü.
Lowen são uma espécie de leão.
Cougar Town * programına gerçek bir dağ aslanı koydun ve şimdi o dağ aslanı ölü çünkü, Courtney Cox dağ aslanını pençesiyle ortadan ikiye ayırdı!
Puseste um puma verdadeiro em "Cougar Town" e agora esse puma morreu porque a Courtney Cox rasgou-o ao meio com os dentes e garras!
Bana, ortaklarımdan istediğim seni en yakındaki dağ aslanıyla aynı yere koyma talebimi tekrar gözden geçirmemi sağlayacak ne verebilirsin?
O que pode me dar para fazer eu reconsiderar e não pedir a meus sócios para amarrá-lo em um saco junto com um leão da montanha?
Aslanım benim!
Este é o meu rapaz!
Ben yokken su aslanı mı aldın nedir?
Arranjaste um leão-marinho enquanto estive fora?
Bebeğim, hatırlıyor musun, Aslan Kral'ı izerlerken Mufasa'ya ne olduğunu sormuştun hani?
Meu querido, lembra quando falamos do Rei Leão, e perguntou o que aconteceu com o Mufasa? - O Mufasa morreu.
Birileri, aslanın zebrayı yakaladığını ve paramparça edip yerken görmüş, sonra da korkunç olduğunu söylemiş.
Alguns diriam que é horrível... ver um leão matar uma zebra, desfazê-la e comê-la.
Ama çocuğunuzun aslan gibi bir kabadayı olmasını istiyorsanız aradığınız adam benim.
Se querem que seja ele a puxar as cuecas a outros nerds, eu sou o tipo certo.
Eskiden aslan terbiyecisiydim de.
Eu antes era um domador de leões.
Safari'de aslan öldürür.
Matou um tigre num safári?
Asoka askeri genişlemeden vazgeçebilirdi fakat fikirlerini yaymayı çok istiyordu ve başkentinde tepelerinde aslan olan kanunlarının ve dünyaya bakış açısının yazıldığı devasa taş sütunlar üreten bir tür fabrika oluşturdu.
Açoca desistiu da expansão militarista, mas queria disseminar suas ideias, em sua capital, ele criou uma espécie de fábrica para produzir grandes pilares de pedra com seu leão, com a inscrição de suas leis e visões do mundo,
Ben bi aslanım.
Eu sou um leão.
Şimdi aslanın ağzında ben olduğuma göre açıklama zahmetinde bulunur musun?
Bem, agora que estou na barriga do monstro, podes explicar?
Aslanın inine girmeye hazırlan.
Prepara-te para entrar no covil do leão.
Baba şuna bak, aslan kafesinin duvarında yürüyorum.
Pai, olha, estou a andar em cima do muro do fosso dos leões.
Hacze konu olan satışlardan aslan payını kapıyorlar. Chapple'la karı kırışıyorlar.
Significa que resolveram todas as vendas de execução.
Aslan Lenny için kötü bir hafta oluyor.
Tem sido uma má semana para Lenny, o Leão.
aslanın kötü eğilimleri yerel hayvanat bahçesi yetkililerini onu kısa bir tasmayla birlikte kafesine koymalarına yol açtı..
A péssima disposição dele incentivou oficiais do zoo local a pôr o felino de rédea curta dentro da jaula dele.
- Büyük pasta içerisinde aslan'ın dünya medyası içerisindeki payını görmektesiniz.
- É uma selva lá fora. A quota do leão no mundo dos media.
Eğer yalakalarının sahip olduğu 220 televizyon kanalını alabilirsem tüm Asya'daki üçüncü büyük yayın kuruluşu haline geleceğim ve Shabandar'ın aslanı sonunda Japonya üzerinde de kükreyebilecek.
Assim, se eu conseguir que os lacaios dele me vendam os seus 220 canais de televisão torno-me o terceiro maior fornecedor de televisão por cabo de toda a Ásia e o leão do Shabandar pode finalmente rugir pelo Japão.
Sana hiç Shabandar aslanını anlatmadım değil mi?
Nunca te contei a história do leão Shabandar, pois não?
Kötü aslan!
Leão mau!
- Drak, n'aber aslanım?
Drac! Qual é, amigo?
İyiydin aslanım.
Mandou bem.
Öğren de gel aslanım! - Her neyse.
Grande coisa.
Hani Nala bakmıştı ya Simba'ya Aslan Kral'da. Havada aşk var uçuyorum bulutlarda Aşkımız kanatlandırdı beni
como a Nala olhando o Simba em O Rei Leão o zing está no ar e nada vai me abalar estou flutuando com o zing que acaba de rolar zingando na chuva já não sinto dor alguma agora é hora de comemorar
En yakın aslan kafesine canlı canlı koyalım.
Vamos colocá-la nos arbustos perto de um dos leões de cimento.
- Çünkü böylece aradığımda Woody'ye şöyle havalı bir şey söyleyebilirim "aslanın kükrediğini duyduğunda, ciddi olduğumuzu anlarsın."
Porque assim, quando eu ligar, posso dizer uma merda ao Woody, do género, "Quando ouvires o rugido do leão, saberás que estamos a falar a sério."
Daniel'ın aslan inine girdiği gibi, kötülüklerin üstesinden gelmeliyiz.
Como Daniel, a entrar no covil do leão, enfrentaremos a fera.
Bu sanki bir aslanın humus yemesi gibi.
É como ver um leão comer patê.
- Ne oldu aslanım?
- O que se passa, meu leão?
# Her aslan pençelidir #
Suas garras um leão mantém
Hanımlar, aslan yelesini takip edin.
Senhoras, sigam o mullet.
Eğer aslan gelirse babam aslana kükrer.
E se o leão vier, o papá vai rosnar ao leão.
Bir ejderhayı, aslanın mağarasından çıkmaya nasıl ikna edersin?
Como se atrai o dragão para fora da toca do leão?
Ödlek aslan esnedi...
E eles andaram muito.
Haçlı Seferleri sırasında Aslan Yürek Richard'ın kumandası altında onun güçleri ile savaştım.
Lutei as forças dele nas Cruzadas sob Ricardo Coração de Leão.
- N'aber, aslanım?
- Howzit, calmeirão?
- Mincy mi? Evet. Arka parçalarında aslan dövmesi var.
Tem um leão tatuado nas partes traseiras.
Aslan Chaucer.
Este é um bom Chaucer.
- Söyle bakalım, aslanım.
- Diz lá, tigre.
Hadi aslanım.
Vamos, leão.
Aslan dansları ve havai fişek patlatmak sadece yeni yıl kutlamaları içindir.
Bailarinos de leões saltam com estalinhos.