Açık konuşalım tradutor Português
188 parallel translation
Bakın Bayan Wales, açık konuşalım.
Olhe, Menina Wales vamos falar francamente.
Olayı siz biliyorsunuz, biz biliyoruz bu nedenle açık konuşalım.
Você sabe-o, nós sabemo-lo, vamos por as cartas na mesa.
- Açık konuşalım.
- Mas estamos quites.
Açık konuşalım.
Estamos empatados.
Her şeyden öte, açık konuşalım...
Afinal, sejamos francos...
O zaman açık konuşalım. Oynadığımız bu satrançta bizim amaçlarımıza uygun bir taşsın.
Você é perfeito para nosso jogo de xadrez.
Evet okudum, onun için açık konuşalım.
Sim, vi o teu currículo, deixemo-nos de tretas.
Kumandan, açık konuşalım mı?
Comandante, podemos ser directos?
Açık konuşalım, Don'a çok saygı duyuyordum, huzur içinde yatsın... Ama, artık zayıflamıştı.
O Don - que descanse em paz - estava a ficar velho.
Dilerseniz biraz açık konuşalım Randall, olur mu?
Sejamos sinceros, por um momento. Muito bem, Randall.
- Oh, Yüzbaşı. Herşeyi açık konuşalım.
- Capitão, vamos esclarecer uma coisa.
Açık konuşalım ki, böyle bir yeri ancak onlar idare eder.
Admitamos... só eles conseguem, num lugar destes!
Charlie, açık konuşalım mı?
Charlie, posso ser sincero?
- Açık konuşalım.
- Diz-me a verdade.
Açık açık konuşalım.
Sejamos francos, senhor.
Hakkım yok. Biraz daha açık konuşalım.
Com direito nenhum, que fique claro.
Pekala. açık konuşalım.
Ok. Estamos a falar Turko.
Açık konuşalım, tamam mı?
Vamos negociar diretamente, sim?
Bak, Moss, şimdi burada açık konuşalım, tamam?
Olha, Moss, vamos esclarecer uma coisa.
Açık konuşalım Newland.
Falemos francamente.
Açık konuşalım.
Vamos falar verdade entre nós.
Açık konuşalım... Senin sahibin bir salak.
Temos de concordar que o vosso amo é um perdedor.
Açık konuşalım.
Então explique-me porquê.
Açık konuşalım. 25.000 dolar.
Vamos a isso. $ 25.000.
Her şeyi açık açık konuşalım istersen. Ve sonra yemeğimizin tadını çıkaralım.
Vamos ficar em volta da mesa, desfrutar e aproveitar jantar.
- Açık konuşalım babalık.
E ele. Vamos esclarecer uma coisa, velhote.
Şunu açık açık konuşalım. Şapkamı çalıyor musunuz?
- espere ai. esta roubando meu bone?
Her şeyi açık açık konuşalım o zaman.
Acho que vamos ter de decidir isso com o caminhar das coisas.
Açık konuşalım.
Vamos lá acertar contas.
Açık konuşalım. O adam benim peşimde değil.
Este Rawls não me procura a mim.
- O zaman açık konuşalım.
As palavras podem ser muito recreativas.
Açık konuşalım.
Deixe-me ser claro.
Açık konuşalım mı?
Quer falar abertamente.
Haydi açık konuşalım...
Vamos lá.
Açık konuşalım.
Vamos ao que interessa.
Açık konuşalım.
Por isso, vamos esclarecer as coisas.
Bakın, açık konuşalım.
Vamos a esclarecer uma coisa.
Açık konuşalım.
Sejamos claros.
- Açık konuşalım, Terry.
- Vamos esclarecer uma coisa.
Açık konuşalım, olur mu?
Querem me mostrar alguma coisa?
Açık konuşalım, burada bile üçüncüyüm bu konuda.
Vamos encarar as coisas, até aqui eu sou meio esquisito.
Lütfen, gelin de şunu açık açık konuşalım.
Por favor, vamos ser francos.
Açık konuşalım Profesör Yamane.
Professor Yamane, vamos ser honestos.
Tamam, şimdi açık konuşalım.
Esclarece-me.
Biraz da açık olanı konuşalım, müşterilerimiz ;
Reafirmando mais uma vez o que é óbvio, os nossos clientes são a Arquidiocese de Boston, o Hospital St.
Açık konuşalım!
Vamos pôr o jogo na mesa!
Açık konuşalım.
Falemos com franqueza.
Açık konuşalım.
Falemos sinceramente.
Victor, seninle açık konuşalım.
Víctor, vamos falar claro.
Açık konuşalım.
Deixem-me deixar isto bem claro.
Chicago'ya gittin ve karımla... cinsel ilişkiye girdin? - Bir dakika daha açık konuşalım.
Deixe-me entender.