Açık ve net tradutor Português
375 parallel translation
Bombay istasyonumuzdaki duyuru gayet açık ve net olarak şöyle diyordu :
o anúncio que está na nossa estação de Bombaim é bastante claro, pois diz :
Bu çok açık ve net bir ilişki.
É uma ralação precisa.
Zulüm, yalnızlık ve korku bütün bunlar açık ve net bir hale gelmeli.
Crueldade, solidão e medo... todas estas coisas seriam claras e transparentes.
Çünkü böylece kutsal babamız açık ve net bir karar verebilirsiniz.
Para Vossa Santidade ter uma decisão livre.
Açık ve net.
Claramente.
İniş yeriniz onaylandı. - Açık ve net...
O ponto de impacto está normal.
- Her şey gayet açık ve net.
- Sim. - Mas ficou bem esclarecido?
Bulanık fikirlere karşı açık ve net görüntüler sunmalıyız
DEVEMOS CONFRONTAR IDEIAS VAGAS COM IMAGENS CLARAS
Açık ve net duyuyorum.
Ouço alto e claro.
Açık ve net şeyleri severim!
Gosto das coisas claras.
Sana bir şey söyleyeyim. Açık ve net söyleyeceğim.
Vou dizer-te uma coisa Directo e sem rodeios.
Hikayenin geri kalanını biliyorsun. Bunun ise nefsi müdafaa olduğu gayet açık ve net
Claro, Old John era um perigo andante!
Kadının sesi açık ve net geliyor.
- Ela está a ouvir-se perfeitamente. - Olha, Mark.
Bunu dinleyin, açık ve net!
Porque vou dizê-lo em voz alta!
Açık ve net.
Muitíssimo bem.
Açık ve net bir şekilde, lordum.
Perfeitamente.
Açık ve net olarak söylüyorum.
Deixe-me dizer-lhe uma coisa.
Bu meydan okuma açık ve net bir şekilde reddedilmiştir.
O desafio é recusado inequivocamente.
Buradaki durum oldukça açık ve net görünüyor.
A situação é bastante clara.
Bunu Isabella'ya söylediğimde, açık ve net bir şekilde'hayır'dedi.
E quando disse isso à Isabella, ela disse "não".
Ondan daha medeniyim, açık ve net bir şekilde fikrimi söyleyeceğim.
Como sou mais civilizado que ele, quero fazer-me entender.
Seni duydum, açık ve net.
Ouço-te alto e bom som.
Pekala, iç telsizi meşgul etmeyelim. Avcı uçağı görünce haber verin, ama bağırmayın. Sizi açık ve net duyuyoruz.
Falem só pelo intercomunicador se necessário e não precisam de gritar, nós ouvimo-los muito bem.
- Uçuş mühendisi, açık ve net.
- Navegador chama.
Sıkıcı ama açık ve net.
É um cão enfadonho, mas atento a tudo.
Kitap, açık ve net olmalısın diyordu.
O livro dizia para ser directa.
Bu açık ve net işte.
Isso foi ser directa.
Bu da açık ve net.
Isso também foi directo.
- Açık ve net, OVCC.
- Com clareza, OVCC.
Açık ve net.
Com clareza.
Açık ve net.
- Com clareza.
Tanrı'nın onları neden ufak paketlere koyduğu ve neden Hawaii'deki bir plantasyonda yaşadığı artık daha açık ve net.
Agora entendo, porque é que Deus o reparte por aqueles pequenos pacotes... e porque é que Ele vive numa plantação no Havai.
Mesaj alınmıştır Ajan Scully, açık ve net.
Mensagem recebida, Agente Scully. Em alto e bom som.
Ama ilk hedefimiz gayet açık ve net.
Mas o nosso primeiro objectivo está claro.
Açık ve net.
Alto e claro.
Komutan Chakotay, çok açık ve net bir şekilde bu girişimde bulunmamamızı rica ediyor.
O Comandante Chakotay pediu expressamente de que não tentássemos fazer isso.
Dikkatli dinleyin, sözlerim herhangi bir televizyon programı kadar açık ve net olacak.
Oiçam com atenção, e as minhas palavras serão tão realistas...
- Açık ve net.
- Alto e a bom som.
İsminiz sorulduğunda açık ve net bir şekilde söyleyin.
Quando lhe perguntarem o nome, você deve dizê-lo alto e claro.
- Duyuyor musunuz? - Açık ve net.
Confirmado.
Seni açık ve net bir şekilde duydum.
Eu ouvi-a. Chegou claro e alto.
Haddinden fazla açık ve net bir şekilde hem de.
Extremamente claro e alto, na verdade.
Diyelim ki Andromeda bir gazete veya onu kapımıza atan bir çocuk mesaj gayet net ve açık ;
Se o "Andrómeda" é o jornal, ou é o rapaz que está a fazer as entregas, a mensagem é em alto e bom som.
Açık ve net, umarım sende de öyledir.
Alto e claro!
Gayet net ve açık.
Em alto e bom som.
Sizi gayet açık ve net anladım.
Entendido.
Almanya'nın politik eğilimleri açık, net ve katidir.
Os objectivos políticos da Alemanha são abertos, moderados e inalteráveis.
Açık ve net.
Aliás, para mim está alto e claro.
- Açık ve net.
Bancos de armazenamento de condensador de energia a 241.
Ama gitmek istemiyordu ve tüm bu esnada... hikayeler anlatmaya başladı bana. Yazdığı şekilde konuşuyordu. Açık ve net.
Falou-me da forma como escreve com clareza e precisão... chocante ao principio, depois encantador.
Duyabiliyor musunuz? Sesiniz net ve açık, Komutan.
Queria ter a certeza que não sairíamos daqui.