Bazı tradutor Português
61,572 parallel translation
Wilkes suikaste kurban gitti. Onunla paylaştığım bazı istihbarat.
O Wilkes foi assassinado por causa de informação que eu partilhei.
Kasabada bazı yabancılar var.
Temos alguns turistas na cidade.
Sorun ise... Zack bazı kameraları uzaktan kapatmış.
O problema é que... o Zack desligou remotamente algumas das câmaras.
Fotoğraflar, bazı gazete küpürleri...
Fotografias, alguns recortes de jornais...
Bazı sorunlarım var.
Tenho problemas.
Bazı konularda evrim geçirdik. Avlanmak, öldürmek ve hayvan kanı emmek mesela.
Desenvolvemo-nos devidamente para caçar, para matar e para sugar o sangue de animais.
Bazıları gerçektir. Bazıları hikâyedir.
Algumas são reais, outras são ficção.
Çünkü kendimle ilgili sana söylemediğim bazı şeyler var.
Porque há coisas sobre mim que eu não te contei.
Diyorum ki bazen bazı şerefsizlerin ortadan kaldırılması gerekir.
Só estou a dizer que há certos filhos da mãe que têm de ser absolutamente erradicados.
Bu delillere, resimlerdeki üst verilere, bozunmuş kan deliline çok yakından bakarsanız bazı sorunlar bulabilirsiniz.
Se vir com atenção estas provas, os metadados nas fotos e os vestígios degradados de sangue, poderá detetar alguns problemas.
Bazıları, tüm fotoğraflar iPhone'la çekilsin der ama buna katılmıyoruz çünkü biz kaliteye önem veririz.
Há quem ache que as fotos devem ser tiradas com iPhone, mas outros valorizam a qualidade.
Bazıları asla kurtulamaz.
Há quem nunca escape.
Bu vampirlerden bazıları uslu duracak.
Alguns desses vampiros vão ser bem-comportados.
Bazılarıysa pek uslu olmayacak.
Outros nem por isso.
Fakat bazıları, siz cadılar arasından müttefikler arıyorlar.
No entanto, alguns procuram aliados entre as tuas bruxas.
Alistair, Strix'in bazı üyelerini ele geçirdi.
O Alistair localizou membros dos Strix.
Bu film, yeme bozukluklarıyla mücadele eden kişiler tarafından meydana getirilmiştir ve bazı izleyiciler için zorlayıcı olabilecek gerçekçi tasvirler içermektedir.
Este filme foi criado por e com pessoas que já tiveram distúrbios alimentares e inclui retratos fidedignos que podem chocar alguns telespetadores.
- Bu kızların bazıları kendini mi kesiyor?
- Algumas destas meninas cortam-se?
Bazıları gerçekten iyi durumda gibi görünüyor.
Algumas parecem estar bastante bem.
Bazı zor gerçeklerle yüzleşirsen inanılmaz bir hayatın olabilir.
Enfrenta alguns factos da vida e poderás ter uma vida incrível.
Bu çocukların bazılarının tedavisindeki sorun... Onların dibe vurmasına izin vermememiz.
O problema do tratamento para alguns destes miúdos é não os deixarmos bater no fundo.
Bu amaçla bazı çalışmalara fon sağladılar.
E então, o que fizeram? Financiaram estudos.
Büyük balıklar küçük balıkları yer. Onları da daha büyük balıklar yer. Bazı haşere ve yabani bitki öldürücüler balık etinde birikir ve insanların en sağlıklı balık olarak gördüğü somon dâhil büyük balıklarda bu haşere ve yabani bitki öldürücülerin miktarları şok edici boyutlarda.
Os peixes são comidos por peixes maiores, que são comidos por peixes maiores e estes pesticidas ou herbicidas vão-se acumulando na carne do peixe e estes peixes grandes incluindo o salmão, que as pessoas pensam ser o mais saudável.
Hamile kadınlara bazı balık türlerini yememeleri söylenir
As grávidas são avisadas para evitarem certos peixes,
Yaptığımız araştırmalarda okuduğumuz bazı çalışmalarda diyabetin saf bitki kaynaklı bir diyetle tedavi edilmesinin potansiyel olarak mümkün olduğu yazıyor.
Estamos a fazer pesquisas, encontramos vários estudos que dizem que podemos potencialmente curar ou reverter a diabetes somente com uma dieta à base vegetal.
Onlar düşünülebilecek bazı yiyeceklerin bir listesi.
São apenas seleções de alimentos a considerar.
Aslında biz bazı çalışmalar bulduk.
Encontramos, na verdade, alguns estudos.
Ayrıca, o ilaçlardan bazılarının yan etkilerini gidermek için de ilaç kullanıyorum.
E outros remédios para ajudarem com os efeitos secundários dessas medicações.
Bu ilaçların bazıları diyabet için.
Alguns destes medicamentos são para a diabetes.
Sübvansiyonlar, onlara karşı gelen aktivistleri hapse atmak... Bence bu endüstrilerin insanları sırf resim çektiler diye suçlu göstermek adına böyle sıkı çalışıp bunca para harcaması durumu açıkça belli ediyor. Bunu sırf bazı tesislerde neler olup bittiğini kaydettikleri ve insanlara açıkladıkları için yapıyorlar.
Subsídios, aprisionamento de ativistas que lhes fazem frente e acho que é bastante revelador que estas indústrias se esforcem tanto e gastem tanto dinheiro para criminalizarem pessoas por apenas tirarem uma fotografia, por gravarem o que acontece nestas instalações
İnsanlar, ayılara, rakunlara, bazı kapsamlarda köpeklere benzemez gerçek hepçiller gibi anatomileri ve psikolojileri karışmamıştır, bu yüzden de gerçek hepçiller değiliz.
Os humanos ao contrário dos ursos, guaxinins e, até alguns, cães, não têm uma anatomia nem uma fisiologia mista que se vê nos verdadeiros omnívoros, daí não somos omnívoros verdadeiros.
Yemek yerlerinden birine gelip bazılarıyla niye tanışmıyorsun? Kendin görürsün.
Venha a um posto alimentar e conheça as pessoas, verá por si mesma.
Bazı kötü haberlerim var.
E tenho más notícias.
Bazı konuları düşünüyordum.
Estou só a pensar nas coisas.
Evet, sanat için bazı telifler alınmış olabilir.
É um facto, posso ter usado alguma liberdade artística.
Sistemimizi çabucak alarma geçiren bazı anahtar kelimeler var diyelim.
Digamos que existem certas palavras que lançam um alerta no sistema.
Dünyandaki bazı zorlukların giderilmesi sana iyi gelebilir gibi görünüyor.
Estás com ar de quem precisa de limar as arestas que te incomodam.
Güvenlik kontrol noktasında kardeşiyle birlikte yaptığı bazı tutuklamalardan bahsetti mi?
Ele falou-te das detenções que fez com o irmão na fronteira?
Bu adamlardan bazıları dilimizi biliyor.
Alguns destes tipos percebem inglês.
Söylememem gereken bazı şeyler söyledim.
Disse algumas coisas que não deveria.
Sayın Yargıç, bir süredir Annalize Keating'in çözülmemiş bazı suçlara olası katılımını araştırıyordum.
Vossa Excelência, estou liderando uma investigação do potencial envolvimento de Annalise Keating em um número de crimes sem solução.
Aramızdaki bazı çizgileri geçmeyeceğiz.
Há limites que não ultrapassamos.
Resmen öyle ama bazılarımız daha aydınlanmış bir görüşe sahip.
Oficialmente, sim. Mas alguns de nós têm uma visão mais esclarecida.
Bana açılmıştın. Fox River'da yaptığın şeyden utanç duyduğunu söylemiştin. Bazı günler Michael Scofield adını hiç duymamış olmayı dilemişsin.
O modo como te abriste comigo, me disseste que tinhas vergonha do que fizeras em Fox River e que às vezes desejavas nunca ter ouvido o nome Michael Scofield.
Bir noktada, bazı hatıralarını geri getirmeyi başardık.
Chegámos a um ponto em que conseguimos juntar algumas memórias.
Bazı insanların kafaları yerinde değil.
Algumas pessoas, simplesmente não batem bem.
Şimdi şöyle bazı bilgilere sahibim ama başımın belaya girmesini istemiyorum.
É o seguinte... tenho uma informação, mas não quero ter problemas.
Yaşayan canlı bir varlıktı. Ki bu da bazı kısıtlamaları olması gerektiği anlamına gelir. Acaba güverteye elektrik verip bayıltmayı mı denesek?
É um organismo vivo, o que significa que tem algumas limitações.
Ofis yapma işinde biraz takvimin gerisindeyiz çünkü bazı adamlar inşatta mesajlaşıyor.
Bem, estamos atrasados com os escritórios, porque alguns dos gajos andaram a mandar mensagens.
Sadece bazılarımız bu konuda daha dürüst.
Há quem seja mais honesto nisso.
- Bazı şerefsizlerin ölmesi gerekir.
Não faças isso!