Beraber büyüdük tradutor Português
133 parallel translation
Sekiz yıl. Beraber büyüdük. Niçin evlenmediniz?
Se tivesse que voltar a fazê-lo, me casaria.
Beraber büyüdük.
Passei a minha juventude com ela.
- Söylediğim gibi, beraber büyüdük.
- Já lhe disse, crescemos juntos.
Raza ve ben beraber büyüdük.
O Raza e eu crescemos juntos.
Biz beraber büyüdük.
Nós crescemos juntas.
Beraber büyüdük.
Confiávamos um no outro. Então e agora?
Yani, bilirsin, beraber büyüdük...
Quero dizer, ambos amadurecemos.
Biz beraber büyüdük ve sen beni öldürmeye çalıştın?
Crescemos juntos! E tentaste matar-me?
- Beraber büyüdük.
- Crescemos juntos.
Biz beraber büyüdük.
Nós crescemos juntos!
Beraber büyüdük.
Não é como você ouviu.
Neden, çünkü beraber büyüdük o herifle.
Bom, crescemos juntos, eis a razão.
Carlo'yla beraber büyüdük.
O Carlo e eu crescemos juntos.
Yani biz beraber büyüdük.
Bom... ... crescemos juntos.
Sen çok güzel bir kızsın, ama, biliyorsun, o- onunla beraber büyüdük- -
És uma rapariga muito bonita mas, sabes, ele... - Eu cresci com ele...
O ve ben hemen hemen beraber büyüdük.
Ela e eu, praticameente crescemos juntas.
Burlingame'de beraber büyüdük.
Crescemos juntos em Burlingame.
Ben ve Rondell beraber büyüdük.
Eu e o Rondell crescemos juntos.
O, Mary ve ben beraber büyüdük.
Ele, a Mary e eu crescemos juntos.
- Beraber büyüdük.
- Crescemos juntas.
Futbol sahalarında beraber büyüdük.
Fomos criados em campos de futebol.
Beraber büyüdük. Hep o çok sevildi.
Crescemos juntas.
Biz beraber büyüdük.
Crescemos juntos!
Biz Peter'la beraber büyüdük.
Eu e o Peter crescemos juntos.
bilirsin, beraber büyüdük.
Crescemos juntos.
Beraber büyüdük.
Crescemos juntas.
Çoğuyla beraber büyüdük.
Cresci com a maioria deles.
Jimmy Dooley, beraber büyüdük.
Jimmy Dooley. Crescemos juntos. Faculdade de Valley, certo?
Aslında annen ve ben beraber büyüdük.
Sabes, a tua mamã e eu crescemos juntas.
Beraber büyüdük ve acılarımızı paylaştık.
Eu já me tinha esquecido que havia alguma coisa bela neste mundo.
Onunla beraber büyüdük.
Nós crescemos juntos.
Seni çok uzun zamandır tanıyorum. Beraber büyüdük, o yüzden ne düşündüğünü biliyorum.
Conheço-te desde sempre, cresci contigo, sei o que estás a pensar.
New Bern'de beraber büyüdük.
Crescemos juntos em New Bern.
Onunla beraber büyüdük.
Crescemos juntos. Sou eu e ele.
Biz beraber büyüdük.
Crescemos juntos.
Mahallede beraber büyüdük.
Crescemos juntos no bairro.
New Bern'de beraber büyüdük.
Nós crescemos juntos em New Bern.
- New Bern'de beraber büyüdük.
Nós crescemos juntos em New Bern.
- Bu yüzden beraber büyüdük.
- então nós simplesmente crescemos juntos.
Mahalleden. Beraber büyüdük.
Uma rapariga dos arredores onde cresci.
Saundace ile beraber büyüdük.
Sabes, eu e o Saunde crescemos juntos.
Beraber büyüdük sayılır.
Praticamente crescemos juntos.
Onunla beraber büyüdük.
Crescemos com ela.
Beraber büyüdük.
Eu cresci com ele.
Beraber büyüdük.
- Crescemos juntos.
Annem ve babam evi terk etti ve biz de Edolie'yle beraber büyüdük.
Bom, os meus pais deixaram a casa onde crescemos à Elodie.
- Biz beraber büyüdük.
Nós tornamo-nos homens juntos.
Çocukluğumuz beraber geçti, aynı köyde büyüdük.
Passamos nossa infância juntos. Crescemos no mesmo povo.
Beraber büyüdük.
Crescemos juntos.
Gözlük ve tellerimizi beraber takarak büyüdük.
Nós as quatro tivemos escola juntas.
Gerçekten de eski bir dostum, beraber sörf yaparak büyüdük.
É uma velha amiga, crescemos a fazer surf juntos.
beraber 96
beraber gidelim 16
beraberiz 22
berabere 30
beraber gideriz 22
beraberce 16
beraber olacağız 16
beraber gidelim 16
beraberiz 22
berabere 30
beraber gideriz 22
beraberce 16
beraber olacağız 16