Bildiğiniz üzere tradutor Português
310 parallel translation
Bildiğiniz üzere, kılıçlar kesinlikle 60 dekagramdan ağır olmamalı. - 60 dekagram.
Os sabres deverão pesar no máximo 60 decagramas.
Bildiğiniz üzere, çok köklü bir aileyiz.
Sabe, nós somos uma família muito antiga.
- Bildiğiniz üzere.
- Como sabe.
Bu gece de, tıpkı diğer başka gecelerdeki gibi, bildiğiniz üzere Black Sheep Club'da asıl gösteri sizsiniz!
E vocês sabem muito bem que aqui neste clube... a atracção... são vocês!
Bildiğiniz üzere, bizim hikayemiz iki ünlü... resim koleksiyonu ile başlıyor.
Toda a história começa com duas famosas colecções de quadros.
Bildiğiniz üzere torunum nedeniyle özel eğitimle bilhassa ilgiliyim.
Caomo sabe, tenho um particular interesse ne educação especial por causa de um neto.
Bildiğiniz üzere, Yıldız Savaşçılarını bulmak için ümitsizce bir arayışa girdik.
Como todos sabem, estamos numa busca desesperada... Com licença... para encontrar Guerreiros das Estrelas e navegadores.
- Bildiğiniz üzere yakında yanınızdan ayrılıyorum.
- Em breve o deixarei.
Gitmek için detaylı plan ve para gerektiren, bildiğiniz üzere ulaşımı güç, çorak bir yer.
É um local inacessível e árido, que demanda, para se chegar lá... planeamento e custo consideráveis.
Pekala. Bildiğiniz üzere,
Posso-lhe fazer a vida negra.
Bildiğiniz üzere Ortadoğu'da büyük bir kriz yaşamaktayız.
Como sabem, temos uma crise grave no Medio Oriente.
Bildiğiniz üzere, bu sözlük gerçekten müthiş bir şey olmuş.
Bom dia, a todos. Sabem, este dicionário é mesmo uma boa leitura.
Sizin de bildiğiniz üzere yıllardır isyancıları ve suçluları sürgüne gönderiyoruz. Sizin gibi, onlarda ölümsüzlüğe sahip.
Como bem sabe, durante muitos anos, exilámos os rebeldes e os criminosos que, tal como você, possuem uma imortalidade sagrada.
Bildiğiniz üzere şu sevgiye aç köpekçik burada eğlenceyi öğrenecek.
Senhoras e senhores, todos vós sabem que com um bocadinho de amor e atenção, qualquer cachorrinho irá crescer e ser uma abundância de alegria.
Kariyer yapmaya devam etti, bildiğiniz üzere.
Ela fez carreira como vocês sabem.
Bildiğiniz üzere bizimle sinema oyunculuğu hakkında konusması için bu sabah, Bay Jeremy Irons'ın gelmesini umuyorduk.
Como sabem, contávamos ter o Sr Jeremy Irons para falar-nos da arte da representação no cinema.
Yüzyıllar önce Emeviler, Sicilya'yı fethetmişlerdi. Emeviler de Arap'tı bildiğiniz üzere.
Há centenas de anos atrás, percebe... os Mouros conquistaram a Sicília.
"Bildiğiniz üzere ailem İtalyan kökenli."
" Os meus pais nasceram em Itália e o meu pai lutou para vencer
Bildiğiniz üzere Frengiler on bin fıçı tula çileği şarabı almakla ilgileniyorlar.
Os ferengi estão interessado em comprar 10 000 cubas de vinho de tulaberry.
Bildiğiniz üzere sorunlu kızları sağlıklı, üretken genç kadınlara dönüştürmekle iftihar ediyoruz.
Orgulhamo-nos de transformar miúdas problemáticas em jovens com um futuro promissor.
Sizin de bildiğiniz üzere artık çok vaktim kalmadı.
Como sabem, talvez não dure muito mais.
Bildiğiniz üzere, burada çok tuhaf bir durumla... karşı karşıya kaldık.
- Cale-se! - Estamos numa situação difícil.
Bildiğiniz üzere, Akdor'da kanlı bir iç savaş hüküm sürmekte.
Como de certeza sabem, Akdor está de momento envolvido numa sangrenta guerra civil.
Bildiğiniz üzere, bütün hayatım hayatımın içine etmenin verdiği utançla yaşamak zorunda kalarak geçti.
Durante a maior parte da vida, tive de suportar a vergonha de ser um zero à esquerda.
Bildiğiniz üzere, Fantasia, ebedi bir çalışma demektir.
Sabem, Fantasia era para ser uma obra em evolução contínua.
Çok iyi bildiğiniz üzere, basit bir sebepten dolayı bebeklere izin vermiyoruz.
Sabem muito bem que não permitimos bebês por uma razão :
Bildiğiniz üzere, bugün kariyer seçeneklerinize şöyle bir göz atacağız.
Como todos vocês sabem, vamos analisar as vossas opções de carreira.
Bildiğiniz üzere banyolarınızda su yok.
Como já sabem, os vossos quartos de banho não funcionam.
Bildiğiniz üzere özel meselelerim hakkında konuşmayı sevmem.
Como vocês sabem, eu não saio do meu posto por razões pessoais.
Sevgili diş hekimleri : Bildiğiniz üzere ülkenin dört bir yanından kayıp diş ihbarları almaya devam ediyoruz.
Caros dentistas, como sabem há registos de dentes a desaparecer por todo o país.
Beverly adında bir adama takıldım. Bildiğiniz üzere, İngiltere'de daha çok kadınlara verilen isim.
Atirou-se a mim um gajo chamado Beverly, que, na Inglaterra, é um nome bastante comum em... mulheres.
Bildiğiniz üzere, Eric'e yol verdim.
Bem, como já podem saber, eu tive de mandar o Eric embora.
Bildiğiniz üzere, artık Reman madenleri kotalarını aylarca dolduramıyor.
As minas Remanas não respeitam as suas cotas.
Bildiğiniz üzere tecavüzle suçlanıyorsunuz ve size verilebilecek en ağır cezayı veriyorlar.
Como sabe, tem um processo civil que bem pode ir a julgamento, além das outras acusações.
Bayanlar baylar. Bildiğiniz üzere yeni ışın ünitemiz kod ismiyle : "Hazır H"...
Senhoras e senhores, como sabem, temos concebido um feixe de tracção com o nome de código Operação H.
Bildiğiniz üzere, her sene Connecticut'taki şanslı bir kasaba Canlı Resimler Festivali'ne ev sahipliği yapar. Ünlü sanat eserlerinin, heykellerin ve tabloların aynısı yapılır ve sahnede sergilenir.
Como sabem, todos os anos um município felizardo do Connecticut... é anfitrião do Festival de Figuras Animadas, um espectáculo que apresenta recriações em palco... de obras de arte famosas :
Eşim, bildiğiniz üzere, Mr. Holling'i tanırdı, ve onu oldukça severdi... - belgesel çekimleri esnasında...
A minha esposa, como sabe, conheceu o Sr. Holling e afeiçoou-se a ele, no decorrer de um documentário...
Bildiğiniz üzere "Liderlik Eden Kadınlar" adlı bir bölümümüz var.
COMO SABE, NÓS TEMOS UMA SÉRIE DE ARTIGOS CHAMADOS, "MULHERES QUE DIRIGIRAM".
Bildiğiniz üzere Kings Row son 70 yıldır Londra Elmas'a destek olmuştur ve bugün de farklı olmayacaktır.
COMO TODOS SABEM,... A KINGS ROW TEM ESTADO POR TRÁS DA DIAMANTES DE LONDRES NOS ÚLTIMOS 70 ANOS. E HOJE NÃO É EXCEPÇÃO.
Bildiğiniz üzere ara sıra bunu yapıyorum. Onlara yardımcı oluyorum.
Como sabem, às vezes toco com eles.
Doğru. Ve bildiğiniz üzere, ödemeleri yapım başladıktan sonra ödüyorlar bazen.
Às vezes eles pagam logo depois da produção começar.
Sizin de bildiğiniz üzere dövüşçünüz, ringde dövüşün başlamasını bekliyor.
Como decerto sabem... o vosso lutador está no ringue à espera que o combate comece.
Bildiğiniz üzere plana bağlı kalındı.
Para que saibam, correu tudo como estava planeado.
Bildiğiniz üzere, Che, tıp eğitimi almıştı.
Che, como sabem, foi treinado como médico.
Jürinin saygıdeğer üyeleri bildiğiniz üzere adım Erin Bruner. Sanık Richard Moore'u temsil ediyorum.
Senhoras e senhores do júri, como já sabem, chamo-me Erin Bruner, e represento o arguido, Richard Moore.
Bildiğiniz üzere bu seçim, tarihin bir parçası olacak. Ohio'da 6 puan gerideyiz.
Vocês sabem que isto vai tornar-se na história, o ano das...
... Sovyet Bilim Akademisi'nden. Bildiğiniz üzere, alanım sıcak evrenin evrimi mikrodalgaların özellikleri radyasyona dayanıyor ve kara delik teorisi.
Da Academia de Ciências Soviéticas. as propriedades da radiação cósmica de fundo em micro-ondas e a teoria dos buracos negros.
Bildiğiniz üzere sahaya sürdükleri iki takım... dünyanın en ünlü oyuncularıyla karşı karşıya gelecekler..
Apresentam duas equipas que vão jogar... contra as melhores jogadoras do mundo.
Bildiğiniz üzere, Fransız ve İngiliz pilotlarımız Pont-à-Mousson'da çatışıyorlar.
Como sabem, os nossos pilotos franceses e ingleses... Posicionados em Pont-a-Mousson.
Anladığımız üzere ısı kalkanı Komuta Modülünden koptu ve bildiğiniz gibi ısı kalkanı dünya atmosferine yeniden girişte oluşan ısı artışına karşı Modülün yegâne korumasıdır.
O escudo térmico separou-se do mòduIo de comando e, como sabem, o escudo térmico è a ùnica protecção do mòduIo contra o calor provocado pela reentrada na atmosfera da Terra.
Kışa girince sizin de bildiğiniz üzere, Oraya gidiş geliş olmaz. Bu sene kış ekibinin sevkini İptal etmek zorunda kaldık.
Tivemos de cancelar as equipas de Inverno este ano.