Bombalar tradutor Português
2,468 parallel translation
Akıllı bombalar.
Bombas inteligentes.
Kim bilir faşistlere ne hizmetlerde bulunmuşlardır belki de hedefi Moskova olan bombaları imal ettiler.
Quem sabe o que os fascistas fizeram. Talvez bombas destinadas a Moscovo.
Hayır, bombaların yerini bulmamız lazım.
Não, precisamos encontrar as bombas.
Sırf buradaki kimyasal maddelerle bombaların en kralını yapmış olabilirler.
Com os químicos que estão aqui, eles podiam fazer a mãe de todas as bombas.
Belki bir ihtimal, ufak tefek bombalar da olabilir.
Em vez disso, fizeram várias pequenas bombas.
Taşınabilir, saklaması kolay bombalar.
Portáteis, fáceis de esconder.
Dünyayı yerinden oynatacak kadar güçlü bombalar.
Um estrago dos diabos.
İşin iyi yanı ise, tüm bombaların planları elimde mevcut. Yani, kontrol etme imkanımız var.
A boas notícia é que tenho o plano das dez bombas, e sendo assim, posso ver como funcionam.
Bu bombalar mekanları imha etmek için değil. İnsanları öldürmek için tasarlanmış.
Estas bombas não foram feitas para destruírem edifícios, foram feitas para abater pessoas.
Aynı frekansa ayarlı bombalar, eş zamanlı ayarlanmış yani, hepsi de aynı anda patlayacak.
Estão sincronizadas, com frequências de relógios, sendo assim, acho que vão explodir em conjunto.
Burası yeteri kadar tehlikeli zaten, bilirsiniz bombalar, sokakta yürüyen silahlı adamlar falan.
E há perigo aqui que chegue, sabem... com, sabem... bombas a explodir, ou tipos a andar com armas.
Tüm su altı bombalarını Bertha'nın konumuna atın.
- Liberta os explosivos de profundidade.
Wexford Bertha'nın üstüne su altı bombaları attı.
- O Wexford disparou explosivos de profundidade à Bertha.
Wexford Bertha'nın üstüne su altı bombaları attı.
O Wexford disparou explosivos de profundidade para a Bertha.
Hepsinin patlamaya hazır bombalar oldukları konusunda ödünü patlatmışsın.
Pôs todos assustados por serem doidos à espera de se passarem!
Bombalar.. duyamıyorum
As bombas... Não consigo ouvir.
Çevrede bombalar var biliyorsun.
Há bombas por aqui, sabias?
Bombalarını kapının yanına bırakabilirsin.
Pode deixar as suas bombas à porta.
Bizi geri kusulamayan mide bombalarıyla birer birer patlatacaklar.
Explodir-nos um a um... com bombas intestinais não regurgitáveis.
Bazı taleplerde bulunacağım ve sizlerde yerine getireceksiniz. Yoksa bu bombalar patlayacak.
Tenho exigências que devem ser cumpridas por vós, ou estas bombas explodirão.
Millet, bu tehdidin doğruluğu yüzde bir olsa bile bombalar yüzde yüz gerçek.
Pessoal, se 1 % é uma ameaça séria, isto é 100 %.
Ama videodaki bombaların gerçek olduğuna dair bir kanıtımız var mı?
Mas temos provas directas da veracidade disso?
Ama mutlaka Younger'ı bulursak, bombaları da buluruz.
Mas claro que se o encontrarmos, descobriremos as bombas.
Bombaları ülke içinde bir kamyonla falan taşımış olmalı.
Ele deve ter transportado as bombas nalgum tipo de camião.
Helen, o bombalar patlarsa, ortada yasa falan kalmayacak!
Helen, se as bombas explodirem, não haverá puta de Constituição nenhuma!
O bombaları bulmak için tüm gücünle çalışmanı istiyoruz.
Precisamos que faça tudo o que estiver ao seu alcance para encontrar estas bombas.
O bombaları eninde sonunda bulacağız.
Vamos encontrar as bombas de qualquer maneira.
- O lanet olası bombaları bulacak mısın?
- Vai encontrar as putas das bombas?
Belki o zaman bombaların yerlerini söyletiriz.
Podíamos obter as localizações das bombas...
Daha bombaların gerçek olup olmadığını bile öğrenemediniz.
Ainda nem sequer descobriram se as bombas são verdadeiras!
Bize suç ortaklarının isimlerini ver, bombaların yerlerini söyle bizde seni uçağa bindirip Pakistan'a yollayalım.
Dê-nos os seus cúmplices, diga-nos onde estão as bombas, e metemo-lo num voo para o Paquistão.
Bize bombaların yerini söyle ve özgür ol.
Dê-nos as bombas e pode ser libertado.
Yusuf, bana bombaların yerini söyle.
Yusuf, diga-me onde estão as bombas.
Eğer şartlarım uygulanmazsa bombalar patlayacak.
As bombas... explodirão se as minhas condições não forem cumpridas.
Bombalar hakkında her şeyi biliyoruz.
Sabemos sobre as bombas.
Sahte bombalar yapıp, gerçek diye yutturmuşsun.
Pode imitar uma arma nuclear num vídeo, certo?
- Bombalar gerçek. - Pekâlâ.
- As bombas são reais.
Bombaların gerçek olduğuna inanmamız için kanıt gerekiyor.
Precisamos dela para acreditar que as bombas são verdadeiras.
Bombaların içi boş, patlayıcı falan yok.
Nada. As bombas são conchas vazias, não há nada nelas.
- Bombalar nerede?
- Onde estão as bombas?
Lanet bombalar nerede?
Onde estão as putas das bombas?
Bize bombaların nerede olduğunu söyleyebilir.
Ela pode dizer-nos onde estão as bombas.
Şimdi, Jehan, hem kendin hem de bizim için Yusuf'a bombaların nerede olduğunu sormanı istiyorum.
Agora, Jehan, pela sua saúde e pela nossa, quero que Ihe pergunte onde estão as bombas.
"Yusuf, lütfen bombaların yerini söyler misin, hayatım?", de.
Diga : "Yusuf, por favor, diz-me onde estão as bombas, querido?"
- Yusuf bombalar nerede?
- Yusuf, onde estão as bombas?
O bombaların yerlerini bilmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
Quer saber onde estão as bombas, ou não?
Tabii önce bombalar bizi öldürmezse.
Isso, se não morrermos todos primeiro na explosão.
Bombaların yerini söyledi.
Ele disse-nos onde elas estão.
Senle ben, evine bir gece yılan gibi süzülüp gireceğiz. Yanımıza aldığımız bombaları fırının içine kuracağız. Gaz kaçağından olmuş gibi bir kaza süsü vereceğiz.
Talvez uma noite entre sorrateiramente e monto um pequeno dispositivo explosivo, de maneira a parecer uma fuga de gás.
Tamam el bombalarını unutun. Dinamit de kullanabilirim.
Está bem, esquece as Granadas, eu... eu posso usar Dinamite.
siz çıksanız da çıkmasanız da bombalar atılacak.
E não se iludam, serão mesmo largadas, convosco lá ou não.