Bu çok tehlikeli tradutor Português
1,360 parallel translation
Bak bu çok tehlikeli ellerini parçalayabilirsin.
Isso é perigoso, ainda rebentas com as mãos.
Hayır, bu çok tehlikeli.
Não, é muito perigoso.
Öylece çıkıp gidemem. - Bunu yapacağıma dair bir anlaşma yaptım. - Bu çok tehlikeli.
Acho que são estrelas da sorte.
Bu çok tehlikeli.
É perigoso.
Bu çok tehlikeli.
Adormecer é um perigo.
Bu çok tehlikeli.
É muito perigoso.
Bu çok tehlikeli.
É demasiado perigoso.
Bu çok tehlikeli, çok gerçek şeydir.
Isto é algo muito real, muito perigoso.
Onunla temas kuramazsın. Bu çok tehlikeli.
Não podes contactá-lo, é demasiado perigoso.
- Bu çok tehlikeli.
- É demasiado perigoso.
Bu çok tehlikeli, biliyorsun değil mi?
Isto é perigoso. Sabes disso, certo?
Lex'in bu çok tehlikeli deneyi bırakmasını mı istiyorsun?
Queres que o Lex pare com o perigoso tratamento?
Bu çok tehlikeli.
- É demasiado perigoso.
Lucy, bu çok tehlikeli.
Lucy, é muito perigoso.
Bu çok tehlikeli.
Estás doido? É demasiado perigoso.
- Bu çok tehlikeli bir şey.
- É demasiado arriscado.
- Bu çok tehlikeli, Roo.
- É muito perigoso, Roo.
Güzel, çünkü bu çok tehlikeli olabilir.
Óptimo, porque pode ser muito perigoso.
Geldiğimiz yere geri dönemeyiz. Bu çok tehlikeli.
Às vezes trato mal as pessoas de que gosto.
Bu çok tehlikeli olurdu çünkü.
Seria demasiado perigoso.
Bu çok tehlikeli.
Isso é muito perigoso.
Bu çok tehlikeli olur.
É óbvio que isso é muito perigoso.
Hayır! Bu çok tehlikeli!
Não, é demasiado perigoso.
Bu çok tehlikeli olacaktı size söyledi.
Eu disse-te que isto ia ser muito perigoso.
Ama olay şu. Bu çok tehlikeli..
Mas isto é mesmo muito perigoso.
Fakat bu çok tehlikeli bir ilaç.
Mas isso é muito perigoso.
Demek istediğim başbakanım eğer güçlerimizi Iran'a satarsak bu çok tehlikeli olur.
Vou-lhe dizer Primeiro-Ministro, iría ter enormes prejuízos se este governo vendesse armas ao Irão.
Mr. Monk, bu çok tehlikeli bir durum.
Sr. Monk, este emprego é muito perigoso.
Bu çok tehlikeli ve sorumsuzca
Isso é perigoso e irresponsável.
Bu çok tehlikeli.
É perigoso demais.
Bu kazı çok tehlikeli ve ben tatmin olana kadar kazı yerinin güvenliğinden tamamen İngiliz Ordusu sorumlu olacak.
Essa escavação é muito importante para ser arriscada... e até eu ficar satisfeito com a segurança dela... o exército britânico assumirá o controle total.
Bu, eskiden olduğundan çok daha güvenli ama hala tehlikeli bir iş.
Agora é mais seguro do que antigamente. mas continua a ser uma situação séria e perigosa.
Sen aklını mı kaçırdın? Bu benim için çok tehlikeli.
Estás loucos é muito perigoso para mim.
Kesinlikle en çok görünen onlar bu yüzden en az tehlikeli de onlar.
Estou-lhe muito grato por mo fazer ver. Os meus cumprimentos, senhora.
Uzaklaşmayız. - Bu çok tehlikeli.
Não podemos ficar parados aqui.
Bu şey çok tehlikeli.
Isso é sinal que vais fazer algo perigoso.
Bu çok daha tehlikeli.
Isto é muito mais perigoso.
Bu konuda onay almadık, ama oteldekilere bulaşan virüsün çok tehlikeli hatta ölümcül olduğu söyleniyor.
Não podemos confirmar, mas ouvimos dizer que o que contagiou as pessoas neste hotel é muito sério e talvez fatal.
Mutabakat hakkında elimizdeki bilgiler doğruysa Müttefikler'den daha tehlikeli ve acımasızlar. Bu yüzden Julia Thorne olarak kalman çok önemli.
Se a pouca informação que temos sobre o Pacto for minimamente precisa, têm o potencial de ser mais mortíferos do que a Aliança alguma vez foi, por isso é que é importante que continues sendo a Julia Thorne.
Bu da çok ağır bir iş. Fiziksel olarak gayet tehlikeli de.
Isto é um trabalho forçado, sem falar nos perigos físicos.
Michael, bu adamla baş edemezsin. Çok tehlikeli.
Não podes lidar com este homem, Michael, ele é venenoso.
Bak, bu çok karmaşık ve tehlikeli bir gösteri ve aktör olarak senin yeteneklerine tam inansam bile...
Olha, isto é uma acrobacia muito complicada e perigosa. E embora tenha fé completa nas tuas capacidades como actor...
Burada işlerin hep tehlikeli olduğunu biliyorum, ama bu defa çok ciddi kayıplar verildi.
Sei que os riscos por aqui sao sempre altos, mas houve baixas graves nesta operaçao.
Bu seviyedeki radyasyona uzun süreli maruz kalmanın çok tehlikeli olduğunu biliyor musunuz?
Deve saber como a exposição prolongada às radiações é perigosa?
O, bu ülkede çok tehlikeli birşey.
Isto é algo muito perigoso neste país.
Bu çok daha tehlikeli bir şey.
Algo muito mais perigoso.
Bu adam çok tehlikeli.
Porque este tipo é perigoso. É um bandido, um assassino.
Artık bu iş çok tehlikeli olmaya başladı.
Amigo, isto está a ficar cada vez mais difícil.
Çok tehlikeli değil mi bu?
Isto não é demasiado perigoso?
Eğer bu bir pıhtılaşma problemiyse, çok tehlikeli olabilir, tamam mı?
Se for um problema de coagulação, pode ser muito grave.
Bu insanlara bulaşmışsa, Miami çok daha tehlikeli bir yer oldu demek.
Se esse pessoal estiver infectado, Miami ficou muito mais perigosa.
bu çok güzel 567
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok hoş 216
bu çok heyecan verici 50
bu çok korkunç 105
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok hoş 216
bu çok heyecan verici 50
bu çok korkunç 105
bu çok fazla 165
bu çok doğal 48
bu çok para 46
bu çok doğru 46
bu çok kötü oldu 29
bu çok ilginç 132
bu çok güzeldi 52
bu çok eğlenceli 50
bu çok komik 209
bu çok saçma 642
bu çok doğal 48
bu çok para 46
bu çok doğru 46
bu çok kötü oldu 29
bu çok ilginç 132
bu çok güzeldi 52
bu çok eğlenceli 50
bu çok komik 209
bu çok saçma 642
bu çok kötü 494
bu çok kolay 78
bu çok önemli 351
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok gülünç 58
bu çok basit 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16
bu çok kolay 78
bu çok önemli 351
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok gülünç 58
bu çok basit 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16