Bunu yapabilirsin tradutor Português
1,641 parallel translation
Bunu yapabilirsin, bebeğim!
Faz isso acontecer!
Bunu yapabilirsin. - Tabii. Smith'de okudum.
Você é totalmente capaz.
Bunu yapabilirsin.
Vocês conseguem fazer isto.
Dizimi mahvettikten sonra en azından bunu yapabilirsin.
- É o mínimo que podes fazer. - Depois de me destruíres o joelho.
Bunu yapabilirsin.
Podes fazer isso.
Bak, güzel ve akıllı biriyle tanışmak istiyorsan, bunu yapabilirsin.
Se quiseres, podes conhecer alguém bonita e fixe.
Bunu yapabilirsin, Kyle.
Você pode fazer isso, Kyle.
Ve bunu yapabilirsin, öyle mi?
E consegue arranjar este tecido?
Bunu yapabilirsin.
Tu podes fazer isto.
Bunu yapabilirsin.
Tu consegues.
Bunu yapabilirsin.
Eu consigo.
Tamam. Tamam, bunu yapabilirsin.
Muito bem, tu consegues fazer isto.
- Yaklaş, bunu yapabilirsin.
- Tú estás mais perto.
Gösteri zamanı, bunu yapabilirsin.
Está na hora do espectáculo. Tu és capaz.
Bunu yapabilirsin.
Tu consegues fazer isto.
- Bunu yapabilirsin, tatlım!
- Tu consegues, amor!
Bunu yapabilirsin, tatlım!
Tu consegues, amor!
Bunu yapabilirsin!
Tu consegues!
Benim için bunu yapabilirsin işte Peder.
Isso é o que pode fazer por mim, Padre.
Hadi, Joe, bunu yapabilirsin.
- Vá lá Joe, tu consegues.
Bunu yapabilirsin.
Você consegue.
Hadi, Dr. Brennan. Bunu yapabilirsin.
- A Dra. Brennan é capaz.
Bunu yapabilirsin bebek!
Tu consegues.
Bunu yapabilirsin, tamam mı?
- Tu consegues, está bem?
Bir sihirle sen bunu yapabilirsin
Mesmo para si? Pode resolver isto rapidamente!
Bunu benden alıntı yapabilirsin. İran'ın nükleer potansiyeli varken krizin tırmanmasına...
Isto é uma ameaça significativa à segurança do nosso país, e pode citar-me.
Bunu kendin de yapabilirsin, biliyorsun.
Tu és capaz de o fazer.
- Nasıl yapabilirsin bunu? ! - Oh, Tanrım.
Como podes ter feito isso?
Oh, tanrım. Bunu sadece şimdi yapabilirsin.
Este é o único horário que podemos fazer.
Ve sen bunu yapabilirsin.
Podes fazer isso.
Elbette gözlemlemek istiyorsan, bu odada onunla olmak için ısrar etmek yerine bunu oradaki aynanın arkasından yapabilirsin...
Pode fazer isso do outro lado do espelho, em vez de insistir em estar nesta sala com ele, fora do seu elemento.
Bunu nasıl yapabilirsin?
Como podes fazer isso?
Bunu sadece yirmi yaşındayken ve atölyede fotoğraf çekerken yapabilirsin.
Podes fazer isso quando tens vinte anos num Work shop de fotografia.
Haydi, bunu yapabilirsin.
Vá, tu és capaz.
Bunu ben yapamadım, ama sen yapabilirsin.
Eu não consigo proporcionar-lhe isso, mas tu podes.
Bu nadir bir şey ama yansımayı bu döngüden kurtarabilirsin. Bunu hayaletin insan kalan kısmı ile konuşarak yapabilirsin ama bunun için genellikle ölü ile bir bağlantın olmalı.
É raro, mas às vezes consegue-se tirar o eco da sua repetição se conseguires falar com a parte do fantasma que ainda é humano, mas normalmente tens de ter um género de conexão com o morto.
Eğer sen tam buradaysan, nasıl yapabilirsin bunu?
Se fosses tu, como seria?
Jen-K'yi kafanda bitirmeye karar verdiysen, ve böyle de olacak, bu sömestrin harika olacağına karar ver, Bunu sende yapabilirsin.
Tu também consegues.
Bunu bizim için yapabilirsin.
É-te permitido fazer isto por nós.
- Bunu bütün yıl yapabilirsin.
- Podemos fazê-lo o ano inteiro.
Bunu sadece sen yapabilirsin.
Só tu podes fazer isso.
Ama bunu sıkı çalışmayla ve kişisel özveri ile yapabilirsin. Eski hayatından olan her şeyi silip atacak ve yenisine başlayacaksın.
Mas irá descobrir que com trabalho duro e sacrifício pessoal, despirá tudo da sua anterior vida e começará uma nova.
Bunu sende yapabilirsin, Terrell eğer acı sos yerine domates suyu koyarsan.
Tu também podes fazer... se encheres a tua garrafa com sumo de tomate.
Ya da benim yerime yapabilirsin, çünkü bunu asla yapmam.
Ou podias fazer isso por mim, porque eu nunca na vida vou fazer isso.
Elbette bunu onun için yapabilirsin, değil mi?
Tenho a certeza que podes fazer pelo menos isto por ela.
Bunu kontrol edebileceğimi sanıyorum. Ben yapabilirsem, sen de yapabilirsin.
Acho que o consigo controlar, e se conseguir, tu também consegues.
Bunu sabah da yapabilirsin.
- Podes fazer isso de manhã.
- Öyleyim. - Bunu nasıl yapabilirsin?
- Como é que foste capaz?
Sen, benim çocuklarıma bunu nasıl yapabilirsin
Como te atreves a fazer isto aos meus filhos?
Bunu yapabilirsin.
Podes fazer isto.
Bunu yapabilirsin, kapa.
Desliga.
yapabilirsin 546
yapabilirsiniz 38
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
yapabilirsiniz 38
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu yapabilirim 231
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21