English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Bunu yapmak zorundasın

Bunu yapmak zorundasın tradutor Português

232 parallel translation
Beni duydun mu? Bunu yapmak zorundasın.
É obrigado a conseguir.
Bunu yapmak zorundasın.
- Têm que fazê-lo.
Festival ziyaretçisi olsanız bile bunu yapmak zorundasınız.
Deve fazê-lo, ainda que seja um visitante do Festival.
Neden bunu yapmak zorundasın?
Oh, ele tinha lá de fazer aquilo!
Bunu yapmak zorundasın, ama güçlü olman gerekiyor.
Mas precisas de ser forte.
Stevie, bunu yapmak zorundasın.
Stevie, tens de o fazer.
Bunu yapmak zorundasın.
Devias abrir os horizontes na tua vida.
Ve bunu yapmak zorundasın?
- És obrigada a isso?
- Bunu yapmak zorundasın, direksiyon da sen varsın.
Tens de fazer, estás a guiar. - Sou uma condutora exemplar.
Bunu yapmak zorundasın lütfen.
Tens que fazer isto, por favor.
Bunu yapmak zorundasınız.
Precisa de ficar.
Bunu yapmak zorundasın.
Tens mesmo de o fazer.
Bu tek yolu bunu yapmak zorundasın.
É o único modo. Tem que fazê-lo.
Bunu yapmak zorundasın Pat.
Sim, tens de o fazer, Pat.
Bunu yapmak zorundasın.
- Tens que fazê-lo tu.
- Bunu yapmak zorundasın.
- Terás de o fazer.
- Bunu yapmak zorundasın değil mi?
Tinha de ser...
Bunu yapmak zorundasın Jim.
Mas te largue daqui.
Hayır, hayır. Neden bunu yapmak zorundasın?
Porque tinhas de fazer isso?
Bunu yapmak zorundasınız.
Tens que resolver isto.
Hadi adamım, dinle. Bunu yapmak zorundasın, bunu...
Faz isso!
Yapamam, o yüzden, bunu yapmak zorundasın.
Não consigo, por isso vais ter de o fazer!
Biliyorum bu çılgınca gelebilir ; ama bunu yapmak zorundasın.
Sei que parece uma loucura, mas preciso que faça isto.
Bunu yapmak zorundasın.
Deves fazê-lo.
Bunu yapmak zorundasın.
Só há uma coisa que tens a fazer.
- Bunu yapmak zorundasınız çocuklar.
- Vocês têm de nos imitar.
Max, bunu yapmak zorundasın.
Max, tu tens de fazer isto.
- Neden bunu yapmak zorundasın?
- Por que o farias?
- Asla onun kadar değil. - Michelle, bunu yapmak zorundasın.
Michelle, tens de lidar com isso.
Bunu yapmak zorundasın.
Temos de pôr fim a isto.
Bunu şimdi yapmak zorundasınız.
Tem que fazer isso agora.
Korkarım bunu bensiz yapmak zorundasın.
Temo que você terá que ir sem mim.
- Bunu küçük birşeyle yapmak zorundasın...
- Tens de fazer isto com um pouco de...
Terapistinin söylediğini biliyorsun, bunu yapmak zorundasın.
Dr Eika disse que você tem que fazer isso.
Bunu kendi başına yapmak zorundasın.
Vais ter de fazer isto sozinho.
Whistler, bunu sen yapmak zorundasın.
Whistler, é a tua vez.
Ücretini hotel faturasına eklerim... - ama bahşiş vermek zorundasınız ve bunu nakit olarak yapmak zorundasınız. - Dougie.
A massagem pode ficar na despesa do hotel mas nós pedimos para que a gorjeta seja dada a ele em dinheiro.
Bunu anlamak istiyor san yapmak zorundasın dostum.
Quer saber sobre isso, tem que fazer, filho.
Shizuku, bunu illaki şimdi mi yapmak zorundasın?
Seja lá o que for, não pode esperar até acabares os exames?
Neden bunu şu anda yapmak zorundasın, düğünden 3 ay önce?
Por que fazes isto agora, três meses antes do casamento?
Bunu neden yapmak zorundasın?
Por que o fizeste?
O zaman bunu pisliğin içinde yapmak zorundasın.
Vais ter de o fazer no meio da balbúrdia.
Eğer bunu yapmaya devam edeceksen, bunu bensiz yapmak zorundasın.
Se queres fazer isto, terás de o fazer sem mim.
Bunu yapmak zorundasın.
Deve fazê-lo.
Bunu yapmak zorundasın.
- Tens de perder.
Ben yapamam. Bunu kendin yapmak zorundasın.
Eu não sou capaz de lhes dizer que vão morrer.
Bunu neden yapmak zorundasın?
Oxalá não fosses meu irmão.
Bunu yapmak zorundasın, Elizabeth.
- Tens de o fazer, Elizabeth.
Eğer bunu yapacaksanız, şimdi yapmak zorundasınız.
Se vai fazê-lo, tem de ser agora.
Bunu benim için yapmak zorundasın. Hadi.
Tens de fazer isso por mim.
Bunu tekrar yapmak zorundasın!
Tens que fazê-la de novo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]