Central park tradutor Português
659 parallel translation
- "Central Park" yakınlarına.
- Perto do Central Park.
Neden parkın içine değil?
Por que não no Central Park?
Sadece dolaşırım orada Central Park'da
O meu limite é uma volta a Central Park
Central Park'taki Cannonball Adası.
Na Ilha de Cannonball no Central Park.
Orada da ortasında ada olan bir park var.
Também têm um Central Park, com esta ilha no meio.
Ben gariban bir denizciyim... yanında Central Park'ın Prensesi olan bir denizci.
Sou apenas um pobre marinheiro, com a bela Princesa de Central Park a seu lado.
Karanlıkta yapacak hoş şeyler çok oluyor ama Central Park'ta kürek çekmekle olmuyor.
Há muitas coisas boas para se fazer à noite mas não vamos remar no central Park.
Onu görmüştün, yıllar önce Central Park'taki oyunda.
Já o tinhas visto, há uns anos, no espectáculo do Central Park.
Göçmen Bürosu'ndaki dosyalar, Central Park'ın kuytu köşeleri... konutlar, arı kovanı gibi okullar... hapishaneler, karakollar.
Nos arquivos no Departamento de lmigração, sombras de Central Park, arrendamentos, escolas cheias, nas prisöes, esquadras de Polícia.
Central Park ne güzel görünüyor değil mi?
Não é uma vista maravilhosa para o Central Park?
Bana Central Park'ı gösterdi.
Ele mostrou-me o Central Park.
Central Park'ta mum yakiyorlar. TV'yi aç bak.
Estão a acender velas por ele em Central Park.
"Neden bir taksiye atlayıp Central Park'a gitmiyor ve kendini göle atmıyorsun?"
"Porque é que não tomas um táxi, vais até ao Central Park e atiras-te ao lago?"
Yoksa kalkıp çıkardın. Central Park'ta.
No Central Park.
Central Park'a yeterince gitmiyorum.
O Central Park não me serve de muito.
Cuma günü güzel bacaklarının üstüne duruyor olursan seni Central Park'a götürürüm.
Põe-te boa até Sexta, e eu levo-te ao Central Park. - Porquê?
Hemen 20 papeli çık yoksa karını arar Central Park'ta etekli geziyor derim.
Empresta-me 20 ou vou dizer à tua mulher que estás no Central Park vestido de mulher.
Central Park'ta çişini yapıyor.
Foi pro Central Park mijar.
Central Park'ın ortasında değiliz.
Não estamos no meio do Central Park!
- Central Park'a mı?
- No Central Park?
Ama, onun yerine köpeğin bile yemediği bayat kraker yiyorsun. Central Park'taki bir alt geçitte...
Em vez disso, comes biscoitos bolorentos deixados por um cão numa passagem do Central Park, às...
! Tüm Central Park'ta bir paket kraker için köpek kovaladım.
Persegui um cão pelo Central Park por uma caixa de "Cracker Jack".
- 65. Cadde Batı Central Park'ta mı?
- Na 65 com a Central Park West?
Bu sabah saat 9'da Central Park'taki sıcaklık 35.5 derece idi, ve yakın zamanda bir düşüş beklenmiyor.
A temperatura no Parque Central... é de 36 graus e não há alivio à vista.
Bugün Central Park'ta bir Arnavut kordiplomat, iki polis görevlisinden sadece 100 metre uzakta olmasına rağmen hırsızların saldırısına uğradı.
Um membro diplomático da Albania foi roubado no Central Park... embora havia dois patrulheiros a 90 metros dele.
Polis, bugün Central Park'da yaşanan görülmemiş bir olayla şakına döndü.
A polícia está desconcertada por um incidente no Central Park.
"Bir gece Central Park" taydık.
" Estávamos no Central Park uma noite.
Bir buçuk dakikayı Central Park'ta bisiklete çıplak binen kadına ayırdınız. Yurtiçi ve yurtdışı önemli haberlere bir dakikadan daha az zaman ayırdınız.
Houve um minuto e meio daquela mulher a andar a cavalo nua no Central Park... mas houve menos de um minuto de notícias do país e do estrangeiro.
- Elinde alışveriş çantası, yüzünde ameliyat maskesiyle, Central Park'ta yürüyüp, mırıldanan tiplere alışıksın.
Das que andam de saco de compras no Parque, de máscara, a falar sozinhas. E aqueles?
Central Park yeşile bürünüyor.
O Central Park está a ficar verde.
Seninle Central Park'ta buluşalım mı?
- Nos encontramos no Central Park?
Cumartesi 10.00'da Billy'yi Central Park'taki havuza götür.
Leve o Billy ao lago dos barcos no Central Park, no sábado às 10h.
- Her yıl, Central Park'ta bir kaç kişinin, yıldırım fırtınası sırasında öldüğünü biliyor muydun?
Sabias que todos os anos há uma ou duas pessoas que morrem no Central Park com as trovoadas.
Sadece, bir yüzyıldan biraz daha fazla bir sürede dikilitaşın üzerindeki yazıtların neredeyse tamamı silindi.
Em apenas pouco mais de um século, no Central Park de Nova Iorque, as suas inscrições quase desapareceram totalmente.
Bu, Central Park'ta toplanan kalabalık.
É uma multidão de prisioneiros no Central Park.
Central Park'a inemez.
Não se pode aterrar um planador em Central Park.
Sizler, Westport'ta ya da burada, Central Park West'te yaşarsınız. Bizler ise 125. sokakta, El Barrio'da sürteriz!
Vocês vivem em Westport, ou em Central Park West, enquanto nós vivemos no El Barrio ou na Rua 1 25!
Bunun iyi olduğunu mu düşünüyorsun. Yazı ekibim kanalın ışık ekibi tarafından Central Park'ta idam edilmiş. Bu iyi mi?
Achas? "Hoje, o pelotão de fuzilamento da estação matou os meus argumentistas no Central Park."
Bu sabah erkan saatlerde yazı ekibim kanalın ışık ekibi tarafından Central Park'ta idam edildi.
Hoje, o pelotão de fuzilamento da estação matou os meus argumentistas no Central Park.
Bak. Bana Central Park'ı Özgürlük Heykeli'ni ve Empire State Binası'nı gösterecek.
Vai mostrar-me o Central Park, a Estátua da Liberdade e o Empire State Building.
Batı Central Park'da oturuyor.
Vive em Central Park West.
Birinci Fletch Central Park'a git Vic'i bul diyor.
O Fletch 1 diz : "Vá para Central Park e ache o Vic".
Central Park'taki göle getirmeni istiyorum.
Quero que o tragas para o lago dos barcos no Central Park.
Söylesene bana! Central Park'ta yürümek ya da bir yabancıyı arabana almak ne kadar güvenli?
Pela mesma razão que não se pode andar no Central Park, nem dar boleias!
Central Park'ta gündüz bir rahibi öldürse bile ona dokunamayız.
Ele podia matar uma freira em Central Park em plena luz do dia, e nós não podíamos tocar-lhe.
Cebime sokup Central Park'a götürebileceğim kadar küçük... güzel bir kitap olsun.
Um livro suficientemente pequeno para caber no bolso... e levar ao Central Park.
Benimki Central Park'ta geçti.
Passei as minhas no Central Park.
Hayır, Merkez Parkı'ndan.
Não, um Central.
Solcu, entellektüel bir New York Yahudisine benziyorsun.
É do género... intelectual nova-iorquina, judia, de esquerda, liberal, mora em Central Park West, Universidade Israelita, campos de férias socialistas?
Central Park'ın batısında oturan, BrandeisÜniversitesi'ne giden sosyalist yaz kamplarına katılan ve Ben Shahn tabloları çizen bir babası olan, grevlere katılan...
O seu pai gosta do pintor Ben Shahn. Você é do tipo de gostar de greves.
Central Park'ta.
- Onde estamos? - No Central Park, por quê?