De görmüştüm tradutor Português
1,300 parallel translation
Bunu daha önce de görmüştüm.
Já vi isso antes.
Seni Broadway'deki, "Hiç kimse Mükemmel Değildir" de görmüştüm. O zaman 14 yaşındaydım.
Vi-a na Broadway em "Ninguém É Perfeito", tinha eu 14 anos.
Bunu daha önce de görmüştüm.
Já o tive antes.
Telgrafhanede de görmüştüm.
Estava na estação de correios.
Bunları daha önce de görmüştüm.
Já vi isso antes.
Bunu daha önce de görmüştüm.
Já a vi. No pavilhão, junto à piscina.
TV'de görmüştüm.
Vi na televisão.
Bunu daha önce de görmüştüm.
Já vi isto antes.
Ben de görmüştüm.
Eu também vi.
The Vines için açıIışta onları L.A.'de görmüştüm. Geçen yıI.
Vi o concerto com os The Vines, em L.A., no ano passado.
Daha kötülerini de görmüştüm.
Bem, já vi pior.
Senin resmini o posterlerde görmüştüm eskiden.
Vi-te nos cartazes de combates, do teu tempo.
Briar'da daha kötülerini de görmüştüm.
Vi muito pior em Briar.
Gemiye gittiğimde koridorda çekilen turuncu bir posta çuvalı görmüştüm.
Eu vi um saco de correio alaranjado a ser arrastado, quando visitei o navio.
Discovery'de bir program görmüştüm.
Vi um programa no canal Discovery.
Boş. Birkaç mil geride bir benzin istasyonu görmüştüm.
Eu vi um posto de gasolina uns quilómetros atrás.
- Ben de seninle konuşmadan önce seni görmüştüm.
- Também te vi antes de falarmos.
Lavaboyu tamir ederken un tenekesini görmüştüm.
Quando arranjei o gotejar por baixo do lava-loiças, reparei no frasco de farinha.
Gerçi bir keresinde bir tanesini, uçurumdan aşağı atlarken görmüştüm.
Se bem que uma vez vi uma a cair de um penhasco.
Onu olaydan az önce görmüştüm.
Vi-a justo antes de acontecer.
Bir kadından basket topu büyüklüğünde çıktığını görmüştüm.
Vi tirar um a uma mulher. Parecia uma bola de basquete.
Bu, gözlem balonu. Bunu rüyamda görmüştüm.
Esta é a cápsula de observação, que idealizei num sonho.
Sizi TV'de görmüştüm.
Vi-o na televisão.
Sağlık Kanalı'ndaki bir programda görmüştüm, insanların horlamaları tedavi edilebiliyormuş gırtlakları kesip açılarak.
Vi em um programa no Canal de Medicina que há cura para o ronco... é só cortar a garganta.
Onu, asla doyamadığı bir kadınlayken görmüştüm.
Eu o vi com uma mulher de quem ele não se cansava.
TV'de görmüstüm.
Vi na televisão.
Gösterim üç gün sonra Dancespace'de başlıyor. Vay be, senin sadece ameliyat sırasında böyle güldüğünü görmüştüm.
Uau, eu só vi você sorrir assim durante a cirurgia.
Vietnamlı bir askerin kesik kafasını elinde tutarken çekilmiş bir fotoğrafını görmüştüm.
Vi uma foto dele segurando a cabeça cortada de um soldado Vietcong!
Şunu görmüştüm, Maati ve ben gitmiştik, sen ise benim bisikletimi sürüyordun Karın arkanda oturuyordu ve köy artık öksüz değildi
Vi, que depois da nossa morte, que estarás tu aqui a andar na minha bicicleta que a tua esposa estará sentada atrás de ti ;
Evden çıkmadan önce onu görmüştüm.
Falei com ele antes de ele sair.
Odama gitmeden hemen önce görmüştüm.
Vi-o antes de me deitar.
Daha önce de Denny Crane'in karşısına çıkan avukatlar görmüştüm.
Já tinha visto antes, em advogados que se queriam medir com Denny Crane.
Babamı o gece kadının birinin arabasında görmüştüm.
Eu vi-o naquela noite. No carro de alguma miúda.
Bahriyedeyken bu tip dişçilik görmüştüm.
Vi este tipo de odontologia quando estive nos Fuzileiros.
Daha önce bu tip bir yaralanma görmüştüm.
Já vi este tipo de ferimento antes.
Bazen sümük çıktığı fark edilemiyor! Sümüğün fışkırdığını görmüştüm.
Por vezes, não sabemos se saem bocadinhos de ranho!
Önemli olan, senin çadırını görmüştüm.
Mas a questão é, eu vi a sua barraca de merda.
Beni hatırlamazsınız tabii... ama Abilene'de şeriflik yaptığınız sırada sizi görmüştüm.
Se calhar, não se lembra de mim, mas eu conheço-o de quando era chefe da Polícia em Abilene.
Bu arabayı görmüştüm. Bir aydır burda.
Está aqui há cerca de um mês.
Capriati'yi yendiğiniz geçen yılki kadınlar turnuvasını görmüştüm.
Vi-a quando quase derrotou a Capriati o ano passado no Torneio de Mulheres.
Sizi bir kaç yıl önce Holywood Roosevelte'de oynarken görmüştüm, gerçekten dehşet verici idi.
Vi-a tocar há uns anos no Hollywood Roosevelt. Você... - É fantástica.
Seni daha önce de sıvışırken görmüştüm.
Já te vi a roubar antes.
12 cm uzun topuk ve siyah deri etek. Bir keresinde giydiğini görmüştüm.
- Saltos agulha com 15 centímetros e a saia de cabedal preto que te vi usar uma vez.
Orası benim bölgem, birini görmüştüm. Şüpheli biri.
Estou sempre a passar naquela zona e lembrei-me de ver um indivíduo, um indivíduo suspeito.
Onu dün cesedi bulmadan hemen önce görmüştüm.
Não pode ter sido a Lindsay. Vimo-nos antes de o encontrar.
Demek istediğim, ona sayg göstermelisin çünkü birincisi... seni seviyor : Ikincisi onu bir keresinde altını süpürmek için koca fırını kaldırırken görmüştüm.
A questão é que tem de respeitá-la porque ela ama você e eu já a vi levantar o fogão para limpar embaixo.
İçindeki karanlığı görmüştüm.
Vi escuridão dentro de ti.
Onlar gibilerini daha önce görmüştüm.
Conheço esse estilo de gente :
Ben daha önce görmüştüm ama yine de hayretler içinde kalmıştım.
Já os tinha visto antes, mas ainda me pasmavam ficava sem fala.
Bunu daha önce de görmüştüm.
Eu já vi isto tudo antes.
işimin gereği de olduğu için, gerçekten iyi oynarken görmüştüm
Louis acerca dos campeonatos amadores e semi-profissionais.