Dişi tradutor Português
3,205 parallel translation
Haydi dişi kuşum, sana içecek hazırlayayım, her şey yolunda.
Vamos, querida, faço uma bebida.
Dişi, tepkisiz ve yavaş olması çitaların temel hedefi.
A fêmea reage demasiado tarde e as chitas mudam de alvo.
Fakat dişi yinede eşinin kenidne olan bağIıIığını test etmek istiyor. Bu yüzden erkeği dansa davet eder.
Mas a fêmea ainda quer testar o verdadeiro compromisso do seu parceiro, por isso convida-o para uma dança.
Sonuçta bunları onun için yaptı ama, dişi pek etkilenmemiş gibi görünüyor.
Depois de tudo o que ele passou, ela não parece muito impressionada.
- 9 yönünde dişi var.
Desconhecida às nova horas.
Saat 6 yönünde dişi var. Biliyordum.
Desconhecida às seis horas.
Dişi bir kurt istiyorum metal bir panterle barda sevişiyor olsun ve altında da şöyle yazsın : "Eğer cehennem gerçekten varsa, orada görüşürüz Janet." Not alacak mısın?
Ora bem, quero uma loba a dar uma queca com uma pantera de metal sobre um código de barras em chamas, e em baixo disso, quero que diga "Se houver um inferno, vejo-te lá, Janet."
o, evcil hayvan çiftliğindeki dişi bir keçi değil.
Ele não é uma cabrita do jardim zoológico.
Erkek kedi kaçtı. Sonra içime kötü bir his doğdu ve terliklerimi giyip dışarı, dişi kediye bakmaya çıktım.
O macho fugiu, e eu senti-me mal, vim cá dentro calçar os chinelos para ver como estava a gatinha.
Dişi kediyi dışarıda bir saat kadar sevdim.
Acabei por ficar a fazer-lhe festas para aí uma hora.
Evet. Kanı ve dişi analiz ettirdim.
Pedi para apressar a análise do sangue e do dente.
Tıbbi tetkikçiden dişi alın.
Vão buscar o dente ao IML.
Erkek mi dişi mi bu?
É macho ou fêmea?
Dişi Mandela.
"A Mandela Feminina".
Yaklaşık bir yıl sonra Nim satılmıştı. Onun yanına dişi bir şempanze de almışlardı.
após um ano de o Nim ter sido vendido, eles compraram uma chimpanzé para estar com ele.
On yıl sonra, dişi şempanzenin de hastalandığını duymuştum.
passados dez anos, ouvi que ela tinha problemas de saúde.
PVC bağlantısının erkek tarafı O-halkası ile onu önyüzde tutuyor ve dişi tarafı da...
O lado macho da união PVC suporta-o com o anel em O no prato da frente, e o lado fêmea é a
Benim çocuğa verdiğin şu kurt dişi vardı ya?
Aquele presa de lobo que deste ao meu filho?
Ormanın derinliklerinde erkek bir Cennet kuşu, dişinin dikkatini çekmek için dans ediyor ama dişi, onu izleyen tek kişi değil.
Nas profundezas da floresta, uma soberba ave do paraíso macho exibe-se para uma fêmea bastante desinteressante, mas ela não é a única a observar.
Dişi, 28 yaşında.
Mathur contra Mathur.
Bak, dişi olması ve ağlaması işimi zorlaştırıyor.
Eu não lido muito bem com miúdas e choros.
Azı dişi çekilmiş ama dişçi tarafından değil.
O molar de trás foi removido, e não foi um dentista...
Bir kadının azı dişi.
É um molar de uma mulher.
Şey bu dişi ya da her neyse ne kadar burada kalacağını düşünüyorsun?
Então, quanto tempo é que ele vai... bem, ele ou ela, qualquer que seja, vai ficar aqui?
Beş ya da on itaatkâr dişi tarafından hizmet edilen bir lider erkek olur. Sağ ol, Frank.
Tem de haver um macho dominante, servido por cinco a dez fêmeas submissas.
- Dişi kırılmış.
- Tem um dente partido.
Ön dişi kırılmıştı. Biri penseyle sökmeye çalışmış gbiydi.
Tinha o incisivo lateral partido, como se tivessem tentado arrancá-lo com um alicate.
Senin Dişi Rambo'ya lÜzum yok.
Não precisas da tua "Ramba".
Dişi kartal yuvasına götürdü.
Ela levou-a de volta ao ninho.
Şimdi lütfen, Springfield İlköğretim Okulu'nun Dişi Pumalarını karşılayalım!
Façam o favor de dar as boas-vindas às Lady Pumas da Escola Primária de Springfield!
Gecenin ilerleyen saatleri için soruyorum... Burada dişi ayılar için tuvalet var mı acaba?
Só por curiosidade, há algum lugar aqui dentro para as mulheres?
Teslim.. dişi kaplan Raina için... görüşme yarın olmalı... ertesi gün tablo ofiste olmalı.
Render! Raina antes do tigre... A reunião poderia ser amanhã.
dişi kaplan Parulekar, bu özelliğinle Suri'yi ikna ettin büyülü yetenek..
Parulekar tigresa. Você derrotou? Suri?
Yakınlarda kızışmış bir dişi olmalı.
Deve haver uma cadela aí na vizinhança.
Yabancı birine kiraya vermek bile zaten yeterince kötü. Evi o dişi kurtların birine tamamen yitirmenin düşüncesine bile katlanamıyorum.
Já é difícil saber que estão estranhos a alugar a casa, quanto mais pensar em perdê-la para uma daquelas vadias.
Bolonia Grimes Tucker ucuz bir dişi kaplan değil çocuklar.
Preciso deste trabalho. Bolonia Grimes Tucker não é uma tigre-fêmea barata, rapazes.
Tabii annenin dişi kaplanlığıyla alakalı demedim. O konuda hiçbir bilgim yok.
Não em relação á tua mãe ser uma tigre-fêmea.
Graham'e bir balon dolusu dişi yutması için verdiğinde de mi peşinden sürüklüyordu?
Achas que fez o Graham de parvo ao dar um balão com dentes para engolir? Pode estar gozar convosco. Achas que fez o Graham de parvo ao dar um balão com dentes para engolir?
Ee, maktül dişi, Diyebilirim ki, 20'li yaşların sonuyla 30'luların başında,... ama şöylesi bir durumda,... kaburgalarının durumuna ;
A vítima é do sexo feminino, normalmente diria entre os 20 e 30 anos, mas, neste caso, vou situá-la entre os 30 e 31, baseando-me na extremidade esternal das costelas :
SAROYAN : Bu sağ köpek dişi ile azı dişi arasına sıkışmış...
Isto ficou alojado entre o canino superior direito
Kimyasal analizlerimize göre sebebi sizin Arjantin dişi bal arısı çikolatanız.
Segundo as nossas análises químicas, foi o seu chocolate de mel de abelha virgem argentina.
Sphere dişi mi?
Espera, A Esfera é uma senhora?
Uh, altın bir dişi ve gümüş küpesi var.
Ele tem um dente de ouro... um brinco de diamante...
Dişi diktatörlüğü.
Ditadura feminista.
Maktül dişi.
A vítima é do sexo feminino.
Evet, senin erkek ejderhan aslında bir dişi ejderha.
Sim, seu dragão macho é uma dragão fêmea.
mümkünse eğer bir erkek ve bir dişi.
Um macho e uma fêmea.
Geliyorum dişi kuşum.
Estou a ir.
- Çocuk dişi mi diyorsun yani? - Evet.
- Queres dizer de crianças?
Baslangiçta beni devre disi biraktilar ve ben de normal yasantima devam ettim.
eu devia tornar-me... Elizabeth Reese de Kansas City, no Missouri.
Dişi olanların daha kısa...
- As fêmeas têm...