Dolar tradutor Português
41,717 parallel translation
Ve eğer sıçanların özgürce gezmelerine izin verirsen tüm şehir onlarla dolar.
E se as deixarmos em liberdade, as ruas enchem-se delas.
Ben o eline birkaç Amerikan doları sıkıştırdığın sokak muhbirlerinden biri değilim. Bak Ajan...
Agente...
Cali milyarlarca dolar kaçırıyor.
Cali anda a traficar milhares de milhões.
Bilmiyorum. Yaklaşık beş yüz bin dolar.
Talvez uns 500,000 dólares.
O lanet olası kasada yarım milyon dolar vardı.
Havia meio milhão de dólares naquela maldita caixa.
Yaklaşık altı bin dolar var.
Eu contei, patrão.
Kellene yedi milyon dolar ödül koydular ve sen hala bir turist gibi takılıyorsun.
Oferecem sete milhões de dólares pela tua cabeça e tu aqui sentado como um turista.
1.8 milyon dolar. Hammond, seninki ne kadar?
1,7 milhões de euros. ( 1,8 M US dolars ) Hammond, quanto é seu?
- 20 dolarımı kimse göndermedi.
Nunca ninguém me enviou os meus 20 dólares.
İsyan karşıtı olanlar sayesinde isyanın toplam bedeli sıfır dolar oldu.
E graças ao igual número de pacifistas, o custo total dos danos é de zero dólares.
5000 dolarımı istiyorum.
Quero os meus 5 mil dólares.
750 dolarını kastettin galiba?
Estás a falar dos teus 750 dólares?
Hepsini düştükten sonra size 750 dolar kalıyor.
No total, vão receber 750 dólares.
Yüz bin dolar.
Cem mil.
3,25 dolar.
São três dólares e vinte cinco.
Perkins'e on dolar borçlanmış oldum.
Agora devo dez dólares ao Perkins.
En az 100.000 dolar.
Seis dígitos.
On milyon dolar istiyorum, yoksa konuşurum.
Quero dez milhões de dólares ou vou mostrar isto a toda a gente.
Sana ne 10 milyon dolar ne de başka bir şey vereceğim.
Não te vou dar dez milhões de dólares nem mais nada.
İki yüz dolar verdi bana.
Ele deu-me 200 dólares.
Buna 20 dolarına bahse girerim.
Aposto 20 nisso.
600 dolarım!
Os meus 600 dólares!
- Bu son 300 dolarımdı.
- Eram os meus últimos 300 dólares.
Sana dört milyon dolar verdim. Nasıl?
- Acabei de te dar 4 milhões de dólares.
Riggins'in bunu yapmasına izin vermezler, ama beni daha çok seviyorlar, çok daha fazla çünkü bana 80 milyon dolar verdiler.
E não deixaram o Riggins fazê-lo, creio, mas gostam mais de mim, porque deram-me 80 milhões de dólares.
Sadece on bin dolar.
São só dez mil.
Sterlin ve dolar farkı. Döviz kuru.
Libras para dólares, acho eu.
17.000 dolar.
Tenho 17 mil dólares.
10.000 dolar.
São 10.000 dólares.
Baba, yonca dövmesi yaptırmak için 50 dolar verir misin?
Pai, dás-me 50 dólares para uma tatuagem de um trevo? Está na altura.
* Spirit Air ile uçmak için 19 dolar ödediniz.
Vocês pagaram 19 dólares para voar na Spirit Air.
Chris, garajda boya kutusunun içinde 1.100 dolar var.
Chris, tenho 1100 dólares numa lata de tinta na garagem.
İstediğim yere bırakmak için 50 dolar istiyor.
Quer que lhe pague 50 dólares para o trazer.
Neredeyse 60 milyar dolar biriktirdiğimi düşünürsek epey de bir peni vardı.
Angariei quase US $ 60 mil milhões, eram muitas moedas.
Birkaç dolar için endişelenmeye devam et.
- Pois, é muito!
100 dolarına bahse girerim ki nükleerdir.
Aposto 100 dólares como é nuclear.
Tamam mı? Bir cep telefonu ile çekilecek en iyi filme 5.000 dolar ödül var.
O melhor vídeo filmado num telemóvel leva 5 mil.
orada 5 milyon dolar göreceksiniz.
Achará lá 5 milhões.
Yanımda sadece 20 dolar vardı.
- Isto é mau.
Bulduğun en büyük kayayı tutup nehre fırlatsan da su kayanın çevresine dolar.
E que podemos atirar a maior pedra para dentro dele, que a água acaba por a rodear.
Ben bir keresinde Theo Sassler'ın imzasına 20 dolar verdim.
Uma vez paguei US $ 20 - por um autógrafo do Theo Sassler.
Hangi iki trilyon dolar?
Que dois triliões?
İki trilyon dolar Dom.
Dois triliões, Dom.
Dolar olarak veremediğin krediyi E-coin olarak vermene izin veremeyiz.
Não podemos deixá-lo fazer grandes empréstimos em Ecoin que de outra forma seriam feitos com dólares.
Onlardan iki trilyon dolar borç aldın.
Você acabou de aceitar dois triliões deles.
E-coin kredileri geleneksel ABD doları kredilerine göre daha kazançlı olarak lanse ediliyor. Hepsi de düşük ve orta gelirli borçlulara destek olmak için tasarlandı.
Os empréstimos em Ecoins têm sido elogiados por trazerem mais benefícios do que os convencionais empréstimos garantidos pelo dólar, e por serem concebidos para pessoas de baixo e médio rendimento.
12,99 dolar.
São 12,99 dólares.
Saatine 5 dolar ödediğimi hatırlatabilir miyim?
Preciso de lhe lembrar que lhe pago 5 dólares à hora?
Sadece 750 dolar verdi.
Só nos deu 750 dólares. Desculpa, mano.
Dosyalar için 10 milyon dolar istiyor.
Quer dez milhões de dólares pelos ficheiros.
- Giriş on dolar.
- São dez dólares.