Doldur tradutor Português
1,529 parallel translation
John Paul ve içimizde çalışan herkese duacı burada toplananlarının hepsini sevgin ve dostluğunla doldur.
... Para todos nós aqui reunidos... satisfaz-nos com o teu amor e amizade. - Deus vos conceda mais. - Deus vos conceda mais.
Depoyu doldur!
Cheio!
Ben patates kızartmasını alırken sen bunu doldur.
- Enche isso, vou buscar as fritas.
Otoban 582'de Doldur Git Benzinliği'ne gidin.
Na bomba de gasolina na estrada 582, a sul de Henderson.
Otoban 582'de Doldur Git Benzinliği.
A bomba na estrada 582.
Bosco, kayıp raporu doldur.
Bosco. - Uma chamada de desaparecidos.
- Doldur.
- Desculpa.
Çayları doldur, Beatrice.
Serve o chá, Beatrice.
- Doldur.
- 16 : 30.
Kim "Paris" ile "randevu" sözcüklerini aynı cümle içinde duysa ağzı açık kalır, yüzünde şaşkın bir ifade belirir. İnsanların ağzından "nasıl?" "neden?" " Bob tavukları arabaya doldur...
Posso deduzir instantaneamente que sempre que alguém ouve "Paris"... na mesma frase que a palavra "encontro"... a boca abre-se, a confusão instala-se, e palavras tipo : "como", "porquê"... e : " Depressa, põe as crianças na carrinha,
- Doldur.
- Carrega isso!
Panodaki üç form. En üsttekini doldur ya da en gizliyi açmak istiyorsan üçünü...
Preencha o primeiro ou os três formulários da prancheta se quiser que lhe revele...
Tamam, ateşleyiciyi doldur.
Carrega o dispositivo de ignição.
Depoyu doldur. Teslim et.
Atesta-o e entrega-o.
Dan, bana silah doldur!
Dan, recarrega as minhas pistolas!
Doldur!
Carregar!
Hayır, hayır, Patrick dostum, sadece doldur ve ateş et.
Não, não, Patrick, meu rapaz. Limita-te a recarregar e a disparar.
Karnını doldur.
Come até fartar.
Albert, haydi buraya gelip ve mideni doldur!
Albert, anda cá encher a barriga.
Tanrım, bu aileyi kutsa. Midelerini doldur.
Senhor, abençoa esta família...
Doldur o zaman..
Então vai encher.
- Hadi doldur! Cimri olma!
Vamos, vamos...
Doldur. Bir plan yaptım.
Engendrei um plano.
- Yeniden doldur onu!
- Coloque mais uma!
- Topu doldur.
- Carrega o canhão...
Bu yüzden, lütfen şunu doldur.
E por causa disso, preenche isto.
- Şu formu doldur
Preenche este formulário.
Doldur!
- Carregar!
Tekrar doldur!
Recarregar!
- Doldur.
- Encha-a.
Doldur, çabuk.
Encha-a. Rápido
Doldur.
O dinheiro.
- Hayır. Lütfen küveti doldur.
- Não, por favor enche a tina com água quente.
Sharon küveti doldur!
Eu preciso de... Sharon, enche a tina com água!
Bardakları doldur, Jimmy.
Mais uma rodada, Jimmy.
Çuvalları etle doldur.
Enche os sacos com carne.
- Hayır, tamamen doldur.
- Não, serve mesmo em shot.
Doldur şunları Sal.
Então esses aperitivos, Sal?
Oğlunun doğum gününe yaklaştığımız şu günlerde lütfen kalplerimizi onun gelişi için şükranla doldur.
E assim como nós chegamos à altura do nascimento do teu Filho... Por favor faça os nossos corações ficarem gratos pela chegada Dele.
- Doldur bunu!
- Enche-a!
Bu formu iyice doldur.
Faça o favor de os preencher.
Bir buz küpünü kahve ile doldur ve içine çubuk koy, çocuklar için.
Fazer cubos de gelo e colocá-los em paus, para os miúdos.
Bir tane daha doldur.
Dá-me outro.
Git raporu doldur.
Vai preencher o relatório.
Hey, kahveleri doldur.
Reabastece os cafés.
Doldur şunu. Buyurunuz.
- Encha aqui.
doldur! - Kalkın!
- Levantem-se!
Doldur!
Recarregar! Recarregar, homens!
Doldur.
Encha-o!
Doldur.
Carrega a arma!
Doldur.
Encha-a.