Domuz eti tradutor Português
424 parallel translation
Domuz eti neredeyse hazır olur.
Vou por a mãe ao par.
- Domuz eti değil.
- E nem é porco. É cavalo.
Burada kalmak sabahtan akşama kadar saban sürmekten iyidir domuz eti ve mısır ekmeği ile yaşamak birilerine borçlanmaktan bir doların bile olmaz.
Ficar aqui é melhor que trabalhar dia após dia comendo só pão e ganhando mal e porcamente só um dólar por dia.
Bugün birara tuzlu domuz eti pişirdiniz.
Também cozinhou porco salgado.
Tuzlu domuz eti burada.
Há ali carne de porco salgada.
Güzel tatlı ve soslu domuz eti ördek rosto, kızarmış karides.
Convido-vos. - Frango agridoce, gambas fritas...
Mangalda domuz eti, eğer seversen.
Um porco assado, se gostar.
Tuzlu domuz eti istersen alabilirsin.
A não ser que queira carne-seca queimada.
- Obelix, domuz eti istermiydin?
Obélix, vens comer javali comigo?
İşte orası, her perşembe tuzlu domuz eti ve mercimek servisleri var.
Aquele restaurante faz um ótimo porco com lentilha às quintas.
Domuz eti rosto, kızarmış pirinç, az etli pirzola.
Porco assado, arroz frito, costeletas.
Havuç, tütsülenmiş domuz eti.
Com cenouras e pedacinhos de toucinho.
Kahvaltıda domuz eti mi yedin?
Comeu o seu bacon ao pequeno almoço?
Sığır ve domuz eti. - Sen hastasın, oğlum!
Sim, com carne de boi, de porco.
Indianaan gelen hahamın eşi.. onun ayaklarının önüne oturup... domuz eti yiyecek.
A Sra. Baumel, a esposa do rabi, que acabou de chegar de Indiana, se vai sentar aos pés do rabi a comer porco.
Domuz eti, yumurtalı sandviç, sosis, patates püresi gibi yiyecekler, çay ve kahve servisi yapılan bir yer.
Servem comida simples, como sanduíches de bacon e ovo, salsichas e puré de batata, chávenas de chá e café.
Orada göbeği ovalarsın... ve rahibeler sana domuz eti ve ekmek verecektir.
Vai lá encher a barriga. As freiras vão dar-te um pedaço... de carne de porco e um pedaço de pão.
Domuz eti, altın, petrol filan.
Sabes como é, carne de porco, ouro, petróleo bruto?
Bu sana domuz eti aldırmaz.
- Isso não te faria rica.
Al, Rachel'ın sana güzel bir parça domuz eti vermesini istedim.
Toma, eu assegurei-me de que a velha Rachel te pussese um pouco de toucinho.
Sen, o domuz eti yemeyen Ginelilerdensin.
Deves ser um dos homens da Guiné que não gosta de carne de porco.
- Asla domuz eti yemeyeceğim.
- Nem nunca comerei porco!
Çeneni kapasana sen. Domuz eti yiyen kurbağa suratlı hergele.
Já o mandei calar, seu parvalhão imbecil!
Sadece sahip mısır ve domuz eti pişiriyor.
O Dono está a cozinhar lombo.
Domuz eti!
Toucinho entremeado!
Domuz eti. Biliyordum.
Toucinho entremeado.
Domuz eti, soya fasulyesi, dondurulmuş portakal suyu.
Toucinho entremeado, soja, sumo de laranja congelado.
Domuz eti, domuz pastırması yapmak için kullanılır. Domatesli pastırmalı sandviçte olduğu gibi.
Toucinho entremeado, usado para fazer bacon, o mesmo bacon que se mete numa sanduíche de alface e tomate.
200 lot Mayıs domuz eti hissesini 66.8'den al.
Compre-me 200 contratos Maybelly a 66,8.
Peki, domuz eti fiyatları tüm sabah düştü.
O preço do toucinho entremeado tem caído toda a manhã.
Domuz eti hissesi olanlar,
Quem tem títulos de toucinho fica à rasca :
Domuz eti de olur.
Até presunto.
Domuz eti mi?
Presunto?
İnsanlara domuz eti ikram etmemi mi istiyorsun?
Propõe que eu sirva presunto?
- Tabi, olur. - Buna ne oldu? - O iki kez kavrulmuş domuz eti.
- Temporada 1 Episódio 2 - "Strangers in The Night"
Biraz da dana eti ve domuz eti koyabilir misiniz?
E pode juntar-lhe um pouco de vitela e de porco?
Yine domuz eti.
Carne de porco outra vez!
Ekmek, fırından yeni çıkmış çörekler domuz eti, meyve, taze sosis.
Pão fresco, bolos da padaria do navio... Barriga de porco, salsichas frescas, abatidos hoje, é claro.
Ah, şeker puflu salça güveç Marine edilmiş domuz eti içerisinde aşırı Bolonya cevizii bulamaç.
Ah, são sopros de açúcar com molho de caçarola... com apenas um cuwcah de noz-Bolonha lorota em um escabeche de carne de porco.
- Domuz eti. - Turşu.
Pickles.
Sen sus, bay Dibine-kadar-domuz eti.
- Caluda, Mr. Porco-Ao-Fundo.
Yırtık pırtık giysilerle dolaşan, günde üç kez domuz eti ve mısır ekmeği yiyen kara cahil insanlar.
Todos a correr esfarrapados, incultos, atrasados, analfabetos comendo bucho de porco e pão de milho três vezes ao dia.
Hayır, tek istediğim, parmaklarının uzunluğunda zilli domuz eti koymak ve o masadan sızdırırken, yarım tonluk bedeni kalkmayacak ve çenesini yükseltecek, ama tam o sırada ben geri çekeceğim ve o ağzının içine bile koyamayacak.
Não, só quero pôr uma caixa de biscoitos fora do alcance dos dedos gordos dela. E quando ela arrastar o corpo de quinhentos quilos para a mesa e levantar os seus três queixos para pôr um dos biscoitos na boca vou transformá-Ios em mim!
Acı domates sosu, avokado... ve kişniş otunu, ister fasulye, ister tavuk, ister dana eti... veya domuz etiyle sunuyoruz.
Tem molho picante, abacates... cilantro misturado à sua escolha com feijões, frango... bife ou porco.
Bayan Anete'in karı fabrikanınkinden daha azdır ancak bir kilo domates ve iki kilo et, şu durumda domuz eti karşılığında takas edilmek için yeterlidir.
O lucro da senhora Anete é inferior ao de uma empresa, mas é suficiente para trocá-lo por 1 kg de tomates e 2 kg de carne de porco.
Bay Suzuki'nin para karşılığında süpermarketle takas ettiği ve yine çiçeklerden elde edilen parfümlerin takasından kar edilen Bayan Anete'in parası karşılığında takas olunan domateslerden birkaçı domuz eti için sos halini aldı.
Os tomates que o senhor Suzuki trocou com o supermercado por dinheiro, tomates estes que foram trocados por dinheiro que a senhora Anete obteve do lucro dos perfumes de flores, foram transformados em molho para a carne de porco.
Buna karşılık çokça çöp vardır ve onların arasında da Bayan Anete'in domuz eti sosu yapmak için yeterince iyi olmadığını düşündüğü domates.
Mas há muito lixo, como o tomate que não serviu para o molho da carne de porco.
Ailesine servis yapacağı domuz eti için Bayan Anete'in uygunsuz olduğunda karar kıldığı domates domuz ile ailesi için enfes bir gıda olacak, domuzun bakış açısından.
O tomate que não serviu para o porco que ia alimentar a família de Anete, poderá vir a ser um excelente alimento para o porco e para a sua família, segundo o julgamento do porco.
Bay Suzuki tarafından ekilen, süpermarkette para karşılığında takas edilen çiçeklerden elde edilen parfümler karşılığında Bayan Anete'in takas ettiği parayla takas edilen domuz eti sosuna kabul edilmeyen ve çöpe atılan domates Çiçekler Adacığı'ndaki insanlar için artık ulaşılabilir durumda.
O tomate, plantado pelo senhor Suzuki, trocado por dinheiro no supermercado, trocado por dinheiro que a senhora Anete trocou pelos perfumes extraidos das flores, que não serviu para o molho do porco e atirado para o lixo, rejeitado para a alimentação dos porcos está agora disponível para os seres humanos da "Ilha das Flores".
Sığır eti, domuz kellesi, fıçılar dolusu bira.
Carne de vaca, cabeça de javali, pipas de cerveja.
- Yulaf lapası, domuz eti ve yumurta.
O que é tudo isto?