English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ D ] / Domuzcuk

Domuzcuk tradutor Português

498 parallel translation
Bu dişi domuz değil bu bir domuzcuk!
Isso não é nenhum martelo, é um porco!
Pekâlâ domuzcuk, artık Coates'lerin işaretini taşıyorsun.
Isso, porco. Agora leva a marca dos Coates.
Gel, domuzcuk.
Aqui, porquinho, porquinho.
- "Domuzcuk" derlerdi bana.
- Costumavam chamar-me "Porquinho."
- Gerçek adı Domuzcuk'tur onun.
- O nome verdadeiro é Porquinho.
Domuzcuk denmesini istemediğimden.
Sobre ser chamado Porquinho.
Bana Domuzcuk demesinler de, ne derlerse desinler demiştim.
Eu disse que não me importava desde que não me chamassem Porquinho.
Şişko diyeceklerine, Domuzcuk desinler daha iyi.
Antes Porquinho que Gorducho.
- Domuzcuk, Domuzcuk, Domuzcuk! - Sessiz olun!
- Porquinho, Porquinho, Porquinho!
Domuzcuk'un gözlüğü!
Os óculos do Porquinho!
Domuzcuk.
Porquinho.
- Şeytanminaresi Domuzcuk'ta.
- O Porquinho tem o búzio.
- Sen hep Domuzcuk'a arka çık!
- Favorece o Porquinho como fazes sempre.
Hortlaklar var mı, Domuzcuk? Canavarlar var mı?
Existem fantasmas, Porquinho?
- Domuzcuk yapar. - Güzel.
- Fica o Porquinho.
Domuzcuk'u tehlikeden koru.
- Isso. Mantém o Porquinho a salvo.
Domuzcuk ne yapabilir ki bir tek gözle?
Como pode o Porquinho ajudar só com uma vista?
Domuzcuk'u küçüklerle yalnız bırakamayız.
Não acho que devamos deixar o Porquinho com os mais pequenos.
Domuzcuk'un başına bir şey gelmemeli, bunu engellemeliyiz, değil mi?
Não podemos deixar que aconteça algo ao Porquinho, pois não?
Biri ormandan geçip, hava kararmadan geri döneceğimizi Domuzcuk'a bildirmeli.
Acho que alguém devia voltar e avisá-los que só chegaremos depois de escurecer.
Domuzcuk'u seviyor.
Ele é como o Porquinho.
Domuzcuk gibi konuşuyor.
Diz coisas como o Porquinho.
Domuzcuk, bozuk olan nedir?
Que se passa, Porquinho?
Domuzcuk, bir tek sen mi kaldın?
Porquinho, só ficaste tu?
Domuzcuk.
Piggy.
- Domuzcuk.
- Piggy.
Ah, Domuzcuk!
Oh, Porquinho!
Domuzcuk!
Porquinho!
Seni yakalayacağız, Domuzcuk.
Vamos apanhar-te, Porquinho.
Domuzcuk?
Porquinho?
Neredesin, Domuzcuk?
Onde estás tu, Porquinho?
Domuzcuk, ne kadar değişmişsin!
Porquinho, estás diferente!
Domuzcuk'un gözlüğünü aldın.
Levaste os óculos do Porquinho.
Domuzcuk'un gözlüğü sende mi?
Tens os óculos do Porquinho?
- Domuzcuk Pig.
- Pig! Olá!
Domuzcuk kumbarası olan bu bankanın sahibini nerede bulabiliriz?
Onde posso encontrar o gerente deste triste banco?
Efendim, arz etmem gerekiyor, bu domuzcuk yolunu kaybetmişti ben de akrabalarını bulmaya çalışıyorum, efendim.
Senhor, devo informar que este leitão se perdeu... - Eu estou apenas a tentar encontrar os seus familiares, senhor.
Bu evlerin duvarları ön gerilmeli asbest kaplamalı. Bu sayede evler sıcak ve kötü kalpli tavşana karşı güvenli. Tavşan canla başla kazısa da Domuzcuk'un evine giremiyor.
As paredes destas casas estão forradas com amianto, que deixa a casa quente e abrigada e tão segura do grande coelho mau, que pode arranhar e arranhar tudo o que ele quiser, mas não consegue entrar dentro da casa do Porky.
Domuzcuk nerede?
Onde está o Porky?
Ama Domuzcuk şanslı azınlıktan.
Mas Porky é um dos sortudos.
Tam bir domuz. Gelsene domuzcuk.
Quero montar-te, porco.
Hadi domuzcuk, bırak da sırtına bineyim.
Dá-me uma boleia!
Dr. Domuzcuk, Dr. Winston, zanaatinizi uygulayın.
Dr. Porquinha, Dr. Winston, exerçam a vossa arte.
Bu bir domuzcuk.
É uma porquita.
İşte, domuzcuk, domuzcuk.
Aqui, porquita.
İşte, domuzcuk, domuzcuk.
Anda cá, porquita.
Endişelenme, küçük domuzcuk Jack amca kafanı ezmek üzere.
Não te preocupes, porquita. O Tio Jack vai estoirar-te com os miolos.
Dur, domuzcuk!
Pára, os meus porcos!
- Domuzcuk!
- Porquinho!
Bu domuzcuk benim!
Ela é mina!
- Bu küçük domuzcuk markete gitmiş.
- Este porquinho foi para a casa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]