English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ D ] / Duydum seni

Duydum seni tradutor Português

1,051 parallel translation
- Duydum seni.
- Na boa.
Evet, duydum seni.
Eu ouvi.
Duydum seni kahrolası!
Já ouvi, seu chato!
Evet, duydum seni Leo.
Ouvi-te, sim, Leo.
Seni duydum.
Eu ouvi-te.
- Seni duydum bebeğim.
- Concordo contigo.
- Sadece seni bu sabah serbest bırakacaklarını duydum. Eve gidecek bir aracın var mı?
Apenas ouvi que eles iriam soltá-lo esta manhã.
- Seni duydum.
Eu ouvi.
Seni duydum.
- Eu já ouvi.
Seni yakalamaya çalıştığını duydum.
Ouvi dizer que ele está atrás de ti.
Evet. Seni duydum.
Sim, ouvi.
- Evet! Seni duydum.
- Sim, eu ouvi-o.
Seni duydum.
Entendido.
Seni doğru mu duydum?
Terei ouvido correctamente?
Seni dinledim ve daha önce duymadığım saçmalıkları duydum.
Já ouvi... E nunca tinha ouvido tamanha estupidez!
Biliyorsun ki, her zaman, sana saygı ve minnet duydum, ve seni dinledim.
Sabes bem que eu sempre te apreciei, respeitei e ouvi.
- Evet, seni duydum.
Adoraram-me.
Duydum seni!
Já ouvi.
Evet seni duydum.
Estou sim. A tua voz propaga-se bem.
Seni duydum Norma, seni duydum.
Eu ouvi-te.
- Evet seni duydum.
- Sim, eu ouvi.
Seni duydum, Michael ama anladığım kadarıyla yanıtımı iletememişim.
Eu ouvi-te, Michael, mas aparentemente não pude transmitir.
Seni duydum.
Estou a ouvir-te
Seni duydum.
Eu ouvi isto.
- Seni duydum.
- Te escutei.
Seni duydum.
Eu escutei.
Seni duydum.
Eu ouvi.
Seni Paula ile telefonda konuşurken duydum.
Porque eu ouvi-te ao telefone com a Paula.
Seni beklediklerini duydum.
- Já sei que estavam à tua espera.
Evet, seni duydum.
Sim, ouvi.
Yemin ederim, odanda seni duydum.
Podia jurar que te tinha ouvido no teu quarto.
- Unutma, patikanın dışına çıkmak yok! - Daha ilk söylediğinde seni duydum!
- Lembra-te, não saias do carreiro!
Seni duydum.
Eu ouvi isso.
- Seni duydum.
- Eu ouvi.
Beverly Hills'deki şu doktorların seni açıp oradaki yağ hücrelerini öylece dışarı emdiklerini duydum.
Ouvi dizer que os médicos em Beverly Hills abrem-te e chupam as células gordas dali.
Evet seni duydum, ama pek anlayamadım, çünkü çok açık olarak görüldüğü gibi sadece alışveriş yapıyorum.
Sim, ouvi, mas não percebi. Parece-me evidente que estou a fazer compras.
Seni duydum ve söylediğine minnettarım.
Estou a ouvir e agradeço onde queres chegar.
Seni duydum sahip.
Seu desejo é uma ordem.
Seni duydum.
Já ouvi!
Tamam, seni duydum.
Sim, ouvi.
- Seni duydum!
- Sim, vossa alteza!
Seni duydum!
Eu ouvi isso!
Seni duydum, açık ve net.
Ouço-te alto e bom som.
Seni duydum!
! Eu ouvi!
Duydum ki seni ekmiş ve Avrupa'ya kaçmış.
Soube que ele te abandonou.
Bu gece Ellie ile seni duydum.
Ouvi-te e à Ellie a conversar.
- Seni duydum!
- Eu ouvi!
Seni duydum.
Entendi.
Seni Süreklilik'ten attıklarını duydum.
Ouvi dizer que te expulsaram do Continuum.
Parmak eklemleri hakkında konuşalım! Seni son yere serişimde pişmanlık duydum,... gelecek sefer keyif alacağım. - Şimdi sen dinle!
Albert, vamos falar sobre mãos... da última vez derrubei-te, senti-me mal por isso.
- Boktan pas. - Seni duydum.
Merda-de-passagem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]