English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ D ] / Duygu

Duygu tradutor Português

3,405 parallel translation
Hoş bir duygu değil.
Não é um sentimento bom.
Ulaşılması zor olan bu doğayı anlamada böylesine önemli veriler elde eden bir programın parçası olmak onur verici bir duygu.
É uma honra... fazer parte de um programa que... reúne dados tão importantes para... construir conhecimento do ambiente natural que é difícil alcançar.
İşte baba olmak böyle bir duygu.
É isso que é ser um Grande Smurf.
Benimle görev duygusuyla değil, beni istediği için birlikte olmak isteyen biriyle olmanın, nasıl bir duygu olduğunu hatırlamak istiyorum.
Quero lembrar-me como é estar com alguém que quer estar comigo por desejo, e não por querer cumprir o seu dever.
Bazıları kalan az zamanı israf etmek yerine bir duygu arar...
Alguns procuram um sentido... ao contrário de desperdiçar o pouco tempo que nós...
Çakışan pek çok duygu var, Kato.
São emoções contraditórias.
Bu duygu işte.
É emoção.
- Bu berbat bir duygu.
- Isto é uma parvoíce.
Bu berbat bir duygu.
Isto é uma parvoíce.
En büyük besteciler, en samimi duygu ve düşüncelerini ifade etmek istediklerinde ruhlarının derinlerine inerler daima bu şekilde, daima, daima kuartet.
Quando os maiores compositores quiseram expressar os seus pensamentos e sentimentos mais profundos, quando quiseram perscrutar bem fundo na sua alma, escolheram sempre esta forma. Sempre um quarteto.
Farklı. Farklı bir duygu.
É uma sensasão diferente.
Orada hiçbir duygu yok, hiç his yok.
Não há emoção. Não há sentimento.
Bak, suçluluk rahat hissetmemi sağlayan bir duygu değildir.
A culpa não é um sentimento com o qual me sinta confortável.
Peki barodan atılacağını bilmek nasıl bir duygu?
Bem, qual é a sensação de saberes que vais ficar sem nada?
Nasıl bir duygu?
Como se sente?
Ne kadar harika bir duygu anlatamam.
Não consigo explicar como sabe bem.
Biraz duygu göstermen gerekir.
Tens de mostrar algum sentimento.
İyi bir duygu olsa gerek.
Isso deve ser bem gostoso.
Seks var, duygu var.
Tem sexo, tem coração.
Nasıl bir duygu asla bilemezsin.
Tu nem sabes como é que é.
Ve adınızı söylediğimde bana bir hatıra, bir detay bir duygu, bir his verin!
E quando eu disser o vosso nome, dê-me uma recordação... Com pormenor a sensação, o sentimento...
Ee, bir yarış efsanesinin oğlu olmak nasıl bir duygu?
Então, que tal ser o filho de uma lenda das corridas?
Nasil bir duygu?
Como te sentes?
Aşk sadece bir duygu değil.
O amor não é apenas um sentimento.
Söyle bakalım. Resmen özgür olmak nasıl bir duygu?
Diz-me uma coisa, qual é a sensação de ser oficialmente um homem livre?
Gücünün sonuna kadar çalışıp takdir edilmemek nasıl bir duygu biliyor musun?
Sabes o que é trabalhar no duro, como eu trabalho e não ser reconhecido?
Bize bir bok vermediler, içimizde hiçbir duygu yoktu.
Eles não nos deram nada. Nada por dentro além do vazio da nossa alma.
Al sana bir duygu daha.
Aqui está outra emoção para ti.
Orada olmak nasıl bir duygu?
Como te sentes tu aí dentro?
160.000 palombos kaybetmek nasıl bir duygu?
Acabou de perder 160000 palombos, que me diz a isso?
Sevgi kadar makul bir duygu yoktur.
Não há nenhuma emoção racional como o amor.
Bu nasıl bir duygu?
Como te sentes?
Ama onunla değil, Markie'nin duygu sömürüsüyle uğraşmaya geldik.
Mas temos de lidar com os sentimentos do Markie e não ele.
Benim için çok güzel bir duygu.
Para mim está perfeito.
Benim için de çok güzel bir duygu.
Também está perfeito para mim.
Nasıl bir duygu, seni pis domuz?
Que tal, meu porco nojento?
Yani aramızda güçlü bir duygu bağı var.
Então há esse forte sentimento que existe entre nós.
Harika bi'duygu.
Sabe bem.
Buradaki şeyin, içten gelen bir duygu olmasını seviyorum. Elini çek.
Gosto de poder sentir que há um genuíno ser humano a fazer o trabalho, transferindo com a mão.
Nasıl bir duygu?
Qual é a sensação?
- Nasıl bir duygu'?
- Qual é a sensação?
Nasıl bu kadar fazla duygu katabiliyor?
Como faz ele para pôr tantas emoções aqui dentro?
Çok çıIgınca bir duygu olmalı.
Deve ser uma loucura, estar assim naquele palco...
" Duygu, eski zamanlarda karanlık çalılıkların altında patlardı.
" O sabor explode vindo das obscuras florestas de tempos passados.
Arzulamak ama işi yapmak için elinde düzgün aletin olmaması nasıl bir duygu?
Como é que é... Ter o desejo, mas não ter a ferramenta certa para o trabalho?
- Toplum içinde duygu göstermek yok mu?
- Nada de afectos em público?
Duygu denen şey, sadece kaybeden tarafta bulunan kimyasal bir kusurdur.
O sentimento é um defeito químico encontrado nos derrotados.
Duygu mu? - Duygu.
- Sentimentos.
Nasıl bir duygu bilirim. Her şeye sıfırdan başlamak gibi.
TU E EU ESTAMOS NO MESMO BARCO.
Bu nasıl bir duygu?
Como é que te sentes?
Duygu mu?
Sentimento?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]