Dönüyor tradutor Português
6,874 parallel translation
- Her zaman. Siz dönüyor musunuz?
Vocês já vão voltar?
Sıcaklık normale dönüyor.
Temperatura a normalizar.
Burada ne halt dönüyor?
O que raio é que se passa aqui?
51'e geri dönüyor musun?
Vais voltar para o 51º?
Yani dönüyor muyum?
Então, voltei a entrar?
- Trenle dönüyor.
Volta no comboio.
Bunu yapıyoruz ve her şey normale dönüyor.
Fazemos isso e tudo volta ao normal.
Annesi dönüyor ama tren yarından sonraki günden önce buraya gelmeyecek bu süre içinde de benle kalıyor.
A mãe está a voltar, mas o comboio só chega depois de amanhã. Ele está comigo até ela chegar.
Poulson yarın dönüyor.
Amanhã é o dia do regresso do Poulson.
Kadın bizimle, Amerika'ya dönüyor.
Ela volta aos E.U.A.
Bir mevzu dönüyor.
Alguma coisa está a acontecer.
Neler dönüyor, çocuklar?
O que se passa?
May ne zaman dönüyor?
Quando é que a May regressa?
Orada neler dönüyor?
O que se passa lá fora?
Çok büyük para dönüyor.
Muito dinheiro.
- Bir şeyler dönüyor. - Bence bir sorun yok.
Alguma coisa se está a passar.
Her öğleden sonra Annapolis'ten trenle geri dönüyor.
Ele apanha o comboio, para voltar de Annapolis, todas as tardes.
burda ne iş dönüyor bayan? !
Que diabo, senhora?
Tanrım. Oda dönüyor.
A sala está a rodar.
Bir şeyler dönüyor.
Está alguma coisa a acontecer.
- Bekle. Geriye dönüyor.
Ele está a voltar para cá.
Burada büyük bir olay dönüyor, gerçekten büyük bir şey.
Está a acontecer outra coisa aqui, algo grande.
Kate Başkent'e dönüyor.
A Kate vai regressar a Washington.
Binayı terk etti. Lincoln'a doğru dönüyor.
Entrou à direita na Lincoln.
Geriye doğru site alanına dönüyor.
Está a voltar para o estaleiro das obras.
Burada ne haltlar dönüyor?
Que diabos é que está a acontecer?
Kesinlikle bir şeyler dönüyor.
Deve ser importante.
Neler dönüyor burada?
O que se passa, meu?
Bizim bilmediğimiz bir şeyler mi dönüyor burada?
Passa-se algo que não saibamos?
Bunu dikkate alın ajan Bellamy, bunlar doğal seyri olan oldukça mümkün şeylerdir dönüyor, hastalanıyor ve yok oluyorlar, sadece çözümünü bilmiyoruz.
Está a mentir. Considere isto, Agente Bellamy, é possível que este seja o curso natural das coisas. Eles voltam, ficam doentes, e desaparecem.
- Ne dolaplar dönüyor burada?
O que diabos está a acontecer?
Burada neler dönüyor?
O que é que está a acontecer ai atrás?
- Biraz başım dönüyor.
Estou a ficar algo tonta.
Orada ne haltlar dönüyor?
O que se passa aí?
Çayır köpeği geri dönüyor.
O cão-da-pradaria está fazer boomerang.
- Boothe geri dönüyor.
- O Boothe está de volta.
Ama şimdi onu görmeye gitmek yerine eve dönüyor.
Só que agora, ele vai voltar para casa em vez de ir ter com ela.
Gece sabaha dönüyor ve tekrar gece. Saklanacak yer yok.
A noite torna-se dia e depois é noite novamente e não há esconderijo.
Kanla verdiğimiz dersler bela olup geri dönüyor sahibine.
Uma vez que ensinamos lições sangrentas que retornam para atormentar o autor.
Tuhaf fikirler dönüyor kafamın içinde hayata geçirmeden önce irdelenmesi gereken.
Tenho coisas estranhas em mente que tomarei em mãos, para serem executadas antes que possam ser examinadas detidamente.
Her şey dönüyor.
Está tudo a andar à roda.
İki yüz ışık yılı uzaklıkta Satürn büyüklüğünde bir gezegen bir değil, iki yıldızın yörüngesinde dönüyor.
A 200 anos-luz de distância, há um planeta do tamanho de Saturno em órbita à volta de duas estrelas.
Ebeveyn yıldızının etrafında Merkür'ün güneşe uzaklığından 23 kat daha yakın dönüyor.
A órbita é 23 mais próxima da sua estrela do que a de Mercúrio para o nosso Sol.
Burada neler dönüyor Peabody?
Dos Shermanos? Que está havendo, Peabody?
Ailem yarın geri dönüyor.
Bom, a minha família chega amanhã.
Göt lalesine mi dönüyor?
Cagarolas?
- Biraz başım dönüyor.
- Sinto-me tonta...
- Ne oyunu dönüyor burada?
Que merda é esta?
Başım dönüyor.
A minha cabeça está ás voltas.
Yarın dönüyor ama.
Mas, vem para casa amanhã.
Uçak dönüyor.
Está a virar.