Elimizden geleni yapıyoruz tradutor Português
494 parallel translation
- Elimizden geleni yapıyoruz.
- Fazemos o que podemos.
Elimizden geleni yapıyoruz.
Estamos a fazer o melhor que podemos.
Annesi ve ben, iyi hissetmesi için elimizden geleni yapıyoruz, ama o sürekli içine kapanıyor.
Eu e a mãe temos tentado fazer com que se sinta em casa mas não ele é muito reservado.
Elimizden geleni yapıyoruz. "
Da nossa parte não podem esperar milagres. - Nós estamos sempre alerta.
- Elimizden geleni yapıyoruz.
– Estamos a fazer todo o que podemos.
Elimizden geleni yapıyoruz.
Bem, fazemos o nosso melhor.
Eben, elimizden geleni yapıyoruz.
Eben, estamos a fazer o melhor que podemos.
Elimizden geleni yapıyoruz.
Fazemos o melhor que podemos.
Hep alıntı yaptığım için beni affedin. Biz eleştirmenler elimizden geleni yapıyoruz.
Perdoe este excesso de citações, nós, os críticos, fazemos o que podemos.
Düzeltmek için elimizden geleni yapıyoruz.
Estamos a fazer tudo o que podemos.
Elimizden geleni yapıyoruz.
Estamos a esforçar-nos!
- Elimizden geleni yapıyoruz, efendim.
- Estamos a fazer o que podemos.
Yaşlanmaktan o kadar korkuyoruz ki, mani olmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Temos medo de envelhecer e fazemos tudo para fugir disso.
Elimizden geleni yapıyoruz. Ama bacağını kaybetme ihtimali var.
Estamos a fazer tudo o que podemos, mas talvez ele perca a perna.
Elimizden geleni yapıyoruz Lenny.
Estamos a dar o nosso melhor.
Elimizden geleni yapıyoruz.
Estamos a fazer tudo o que podemos.
Evet, pekala, elimizden geleni yapıyoruz.
Bem, estamos a fazer o melhor possível.
Elimizden geleni yapıyoruz.
- Fazemos o nosso melhor.
Elimizden geleni yapıyoruz.
Fazemos o que podemos.
Elimizden geleni yapıyoruz.
Tentamos fazer o nosso melhor.
- Elimizden geleni yapıyoruz.
- Estamos a dar o nosso melhor. - Bom.
Elimizden geleni yapıyoruz.
Faz-se o que se pode.
- Biz... elimizden geleni yapıyoruz, efendim.
- Es... estamos a tentar, senhor.
- Elimizden geleni yapıyoruz.
- Faremos tudo o que pudermos.
Gorillerin izini bulmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Sembagare e eu fazemos o possível... para encontrar os gorilas.
Elimizden geleni yapıyoruz.
Estamos a dar o máximo.
Vietnam'daki arkadaşlarım adına söylemek isterim ki, elimizden geleni yapıyoruz.
Quero dizer pelos rapazes no Vietname que estamos a dar o máximo.
Bakın, bayan, elimizden geleni yapıyoruz.
- Faremos tudo o que pudermos.
Bayan, elimizden geleni yapıyoruz.
Minha senhora, estamos a fazer tudo o que podemos.
Elimizden geleni yapıyoruz.
Fazemos o possível.
- Elimizden geleni yapıyoruz.
- Estamos a fazer tudo o que podemos.
- Elimizden geleni yapıyoruz. - Hayır, yapmıyoruz.
- Estamos a fazer tudo o que podemos.
Gul Dukat'ı bulmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Compreendo. Estamos a fazer tudo para encontrar o Gul Dukat.
- Kahretsin, elimizden geleni yapıyoruz!
- Já vamos, droga!
- Elimizden geleni yapıyoruz.
- Estamos a fazer o possível.
Elimizden geleni yapıyoruz.
- Estamos a fazer todos os possíveis.
Buradan çıkabilmek için elimizden geleni yapıyoruz.
Estamos a tentar tudo o que podemos para nos afastarmos dele.
Elimizden geleni yapıyoruz.
Estamos a fazer todo o possível.
Ve elimizden geleni yapıyoruz.
Estamos a fazer tudo o que é possível.
Uçağı indirmek için elimizden geleni yapıyoruz.
Estamostentando trazero aviao devolta.
Şu an, ona ulaşmak için elimizden geleni yapıyoruz. Kendisi büyük ihtimal, istasyonda ya da kendi evinde olmalı.
Neste preciso instante, o pessoal está a fazer tudo para o encontrar tanto na estação de comboios ou em sua casa.
Olayı en kısa sürede çözümlemek için elimizden geleni yapıyoruz.
Estamos fazendo o possível para resolver logo a situação.
- Elimizden geleni yapıyoruz.
Estamos a fazer tudo o que podemos.
- Elimizden geleni yapıyoruz.
- Estamos a fazer de tudo.
Onun için elimizden geleni yapıyoruz ama durumu çok iyi gözükmüyor.
Fazemos o que podemos, mas... mas não tem muito bom aspecto.
- Elimizden geleni yapıyoruz.
- Fazemos o melhor que podemos.
- Elimizden geleni yapıyoruz.
- Bem, faz-se o que se pode.
Elimizden geleni yapıyoruz dedim.
E dá cabo da minha cabeça! Ele deixa-me louco! Um destes dias acabo contigo!
Üzgünüm, haham, elimizden geleni yapıyoruz,
É claro.
Elimizden geleni zaten yapıyoruz.
O Harold vai dar uma vista de olhos.
- Elimizden geleni yapıyoruz. - Gitmen gerekiyor değil mi?
- Tens que ir embora não tens?