Elinizden geleni yapın tradutor Português
126 parallel translation
Elinizden geleni yapın.
Veja o que pode fazer.
Hemşire Rachel, elinizden geleni yapın.
Veja o que pode fazer.
Elinizden geleni yapın fakat çok şiddet de uygulamayın.
Por favor, façam o vosso melhor. Mas por favor não usem demasiada violência.
Elinizden geleni yapın.
Faça o melhor que puder.
Biriciğimin eğlenmesi için elinizden geleni yapın. "
Vê se o meu bebé se diverte. "
Bu rezil olayla ilgili boş dedikoduları engellemek için elinizden geleni yapın.
Faça o possível para evitar mexericos com todo este caso.
Annie gelirse mutfak işine başlasın. Elinizden geleni yapın.
Se a Annie aparecer ela que comece na cozinha.
Pejite'e geri döneceğim. Yokluğumda, Tanrı Askerlerini diriltmek için elinizden geleni yapın.
Quando eu estiver em Pejite, a nossa prioridade vai ser ressuscitar o Gigante.
- Elinizden geleni yapın.
- O melhor possível.
Elinizden geleni yapın protestocular.
Façam o que quiserem.
Tek söyleyebileceğim sakin olun, eğitiminizi hatırlayın ve elinizden geleni yapın.
Só posso dizer que mantenham a calma, lembrem-se do vosso treino e façam o melhor que puderem.
Bu arada, onu Wilshire'da tutmak için elinizden geleni yapın.
Façam tudo o que for possível em Wilshire.
Elinizden geleni yapın, iğrenç, göşterişçi babarlar!
Façam o vosso pior, seus selvagens pretensiosos e nojentos!
Elinizden geleni yapın, Iütfen.
- Come. Veja o que consegue fazer.
Elinizden geleni yapın.
Façam aquilo que sabem fazer melhor.
Elinizden geleni yapın, çünkü elinizde sadece bu kadar var.
Façam o que possam porque é tudo que eles tem.
Elinizden geleni yapın.
Deveria tentar ajudá-lo.
Sizi görmemeleri için elinizden geleni yapın, Albay.
Faz o possível para que eles não vos vejam.
Konunun beni ilgilendirmediğini söyleyeceksiniz ama lütfen onları yeniden Gizli Dosyalar'a almak için elinizden geleni yapın.
- Vou-lhe pedir... Peço-lhe, antes que diga que não me diz respeito, que faça todo o possível para que eles retornem aos Ficheiros Secretos.
Elinizden geleni yapın.
Portanto, trata disso.
İşliyorsa bırakın onu ileri taşımak için elinizden geleni yapın ama kurcalamayın.
Feixe o que você tenha que fazer para tirá-lo, mas não você jogue com isso. E, soube logo que, mas o aprendemos.
Onları iyi etmek için elinizden geleni yapın.
Faça o possível para fazê-los sentir bem.
Bu arada lütfen onu kurtarmak için elinizden geleni yapın.
Entretanto, por favor, faça o que puder por ele.
Jerry burada kalıyor, bu yüzden kızı oyalamamak için elinizden geleni yapın.
Ele fica, por isso façam os possiveis para não alarmarem a rapariga.
Elinizden geleni yapın!
Sejam tudo o que possam ser!
Eğer P-2 veya P-3 alırsanız, boş yerleri alabilirsiniz, onun için elinizden geleni yapın.
Se for um P-2 ou P-3 poderão ter um lugar em certas seções, assim esmerem-se.
Elinizden geleni yapın.
Façam o que puderem.
Onun için elinizden geleni yapın.
Faça tudo o que puder por ele.
- Elinizden geleni yapın.
- bem, continuem, vamos ver o que acontece.
Çocuğu susturmak için elinizden geleni yapın, anladınız mı?
Tem de fazer o que poder para manter o bebé calado, percebeu?
Eğer fidye talebi gelirse onları hatta tutmak için elinizden geleni yapın.
Se ligarem a pedir resgate, faça o que puder para manter a chamada.
Bu arada, liste için elinizden geleni yapın.
Enquanto isso, façam o que puderem com a lista.
Elinizden geleni yapın.
Faz o teu melhor.
Elinizden geleni yapın.
Vão ver.
Elinizden geleni yapın yeter.
Dêem o vosso melhor.
Onu iyileştirmek için elinizden geleni yapın.
Faça o que tiver de fazer para ela ficar bem, está bem?
Elinizden geleni yapın, size yardım gönderiyorum.
Faça o que puder, eu enviarei ajuda extra.
Bu arada siz, o salın suya indirilmesine yardımcı olmak için elinizden geleni yapın.
Entretanto, façam tudo o que puderem para ajudar a lançar a jangada à água.
Kızım için elinizden geleni yapın.
Faça o que puder pela minha filha.
Elinizden geleni yapın.
Façam o vosso melhor...
Askerler elinizden geleni yapın.
Homens, façam o vosso melhor.
Elinizden geleni yapın.
Façam o melhor possível.
"Duruşma savaştır ve sen firarisin." diyebilirsiniz. Elinizden geleni yapın.
A dizer : "O julgamento é uma guerra, e eu sou um desertor." Já sei.
Doktor, lütfen elinizden geleni yapın.
Doutor, faça o seu melhor.
Elinizden geleni yapın! Posta!
Temos que conseguir!
Siz elinizden geleni yaptınız. Daha iyisi yapılamazdı.
Deram o vosso melhor e ninguém poderia ter feito mais.
- Elinizden geleni yapın.
- O que quiserdes.
Elinizden geleni yapın.
- Obrigado.
- Hadi hadi! - Elinizden geleni yapın!
Vamos lá, companheiros!
Sizi her gördüğümde bana salağın teki olduğumu hissettirmek için... elinizden geleni yapıyorsunuz... ama hiç zahmet etmeyin.
Parece que fazes de propósito para me tentares fazer sentir... uma completa idiota sempre que te vejo... e não precisas de te maçar.
Ama elinizden geleni yapın.
Da água, da floresta, do Canadá.