Elisabeth tradutor Português
361 parallel translation
Elizabeth!
Elisabeth!
Elizabeth dedim!
Por favor! Elisabeth!
- İyi günler Elizabeth.
- Boa tarde, Elisabeth.
Elizabeth, içeri gel.
Elisabeth, entre.
Bu Elizabeth, aşçımız.
Esta é Elisabeth, a cozinheira. - Olá.
- Elizabeth, bu yeni hizmetçimiz.
- Elisabeth, esta é a nova criada.
Belki Elizabeth mutfakta başka bir ışık yakmıştır.
Talvez a Elisabeth tenha acendido algo na cozinha.
Lütfen içeri gel Elizabeth.
Por favor, entre, Elisabeth.
Teşekkürler Elizabeth.
Obrigado, Elisabeth.
Sen Elizabeth'sin, değil mi?
É a Elisabeth, não é?
Söyleyin, şu anda evde biz ve Elizabeth'ten başka kimse var mı?
Ele precisa de silêncio. Diga-me, há alguém em casa além de nós e Elisabeth?
Elizabeth, bu akşam ne olursa olsun, ona dikkat et.
Elisabeth, o que quer que aconteça esta noite, pense no bem-estar dela.
Artık gelmeyecek Elizabeth.
Ele não vai voltar, Elisabeth.
- Hayır, Elizabeth değildi.
Elisabeth? - Não foi ela.
Yapma Elizabeth.
Vamos, Elisabeth.
Ama Elizabeth... Onu gördün.
Mas, Elisabeth... viu-o.
Söyle Elizabeth!
Elisabeth, diga!
Görüyor musun Elizabeth?
Vê como é, Elisabeth?
O zaman kuzenlerim Helena, Elisabeth ve Mathilda'yı tanıyorsun.
Então já ouviste falar das minhas primas, as princesas : Helena, Isabel, Matilde...
Bavaria Prensesi Elisabeth.
Sua Alteza Real a Princesa Isabel da Baviera.
İzninizle Majesteleri tüm davetli konukların adına en yaşlı konuk olarak, Bavaria Prensesi Elisabeth ile nişanlanmanız konusunda size iyi dileklerimi ve mutluluk temennimi sunuyorum.
Permiti-me Sua Majestade que, em nome dos que assistem a este acontecimento, O que mais lhe desejamos são dias de felicidade, Pelo motivo do seu compromisso com sua alteza, a princesa Isabel da Baviera.
Bavaria'dan sevgili nişanlım Prenses Elisabeth'e bir kez daha Avusturya topraklarına hoş geldin diyor ve yeni yurdunda onu sevgi ve saygıyla selamlıyoruz.
Saudamos a nossa amada pátria e a princesa Isabel da Baviera que Até hoje noiva do imperador da Áustria.
Avusturya onun ikinci evi ve yeni yurdu olacak ve sevgili Elisabeth yeni yurdunda birlikte çok mutlu saatler geçireceğiz.
Fica patente a felicidade que temos ao recebemo-la na sua nova casa. Que Áustria seja para ti um segundo refugio. E que te possamos oferecer tudo
Elizabeth'in yaptığı her şeye bir mazeret buluyorsun.
Encontras sempre desculpas para tudo o que faz a Elisabeth.
Dürüstlüğünden kuşku duyulmayan kişilerden gelen mektuplarda Kont Andrassy'nin Elisabeth'e âşık olduğu bildiriliyor.
Deparei-me com cartas de pessoas da mais absoluta integridade, que relatam que o Conde Andrassy está apaixonado por Elisabeth. Mas mamã!
Kont, haber vermeksizin şatoyu ziyaret edebiliyor Elisabeth'e her gün çiçek gönderiyormuş.
É-lhe permitido aparecer no castelo sem anúncio prévio, e envia flores à Elisabeth todos os dias,
Sevgili Franz, Hariciye Vekiliyle ayni görüşteyim.
Se fores ao encontro de Elisabeth, a viagem deve ter um carácter oficial.
Elisabeth ile buluşacaksan resmî bir vasfı olmalı.
Mas, mamã! Sei o que queres dizer, Franz.
Tom, anne ve ben Elizabeth'i bizimle yaşaması için alıyoruz.
Tom, eu e a mãe vamos levar a Elisabeth connosco.
Elizabeth, geç oluyor.
Elisabeth, já é tarde.
- Elizabeth geceleri uyuyamıyor.
- O quê? - E a Elisabeth não dorme à noite.
Robert, Elizabeth ve David, Yüzbaşı Alan Wilson.
Robert, Elisabeth e David, este é o Capitão Alan Wilson.
Elizabeth, babanın da korkmuş olabileceğini hiç düşündün mü? - O mu?
Elisabeth, já pensaste que o teu pai também tem medo?
- Carolyn Teyze.
- Elisabeth!
Elisabeth, kapa çeneni!
Elisabeth, cala a boca! Cala, já disse!
Şunu anlamak zorundasın Elizabeth... burası tehlikeli bir üIke, onları bugün olduğu gibi yarında kontrol altında tutmalıyız.
Elisabeth, tem de entender que aqui estas decisões são tarefas dos homens.
Burada seni beladan uzak tutacak bir kız var.
Elisabeth manter-te-á afastado dos sarilhos.
Majesteye hatırlatabilir miyim başbakanımız Majestelerinin Bad Ischl'le gitmesini öneriyor? Avusturya İmparatoru ve İmparatoriçe EIisabeth'ten başka...
Permito-me lembrar a Vossa Majestade... que o primeiro-ministro recomendou muito... que Sua Majestade vá a Bad Ischl... onde, além do Imperador da Áustria e da Imperatriz Elisabeth...
İnsanların senden hep derin bir hayranlıkla söz ettiklerini duydum.
Sempre ouvi falar de ti, Elisabeth, com grande admiração.
Majeste, Elisabeth'imin ne kadar nostaIjik olduğunu bilir.
Vossa Majestade conhece a minha querida Elisabeth e as suas saudades.
Elisabeth told me that there is the Tsarina... Prusya Veliaht Prensi'nin olduğunu söyledi.
Elisabeth disse-me que estão aqui a czarina... e o príncipe herdeiro da Prússia.
N'est-ce pas, Elisabeth?
Não é, Elisabeth?
Majesteleri Elizabeth'le konuşmakla doğruyu yapmış öyle ki, Sophie'nin Bad Ischl'de olması normal bir tatil olarak yorumlanacaktır.
Vossa Majestade fez bem em falar com Elisabeth... Assim, a presença de Sophie aqui em Bad Ischl... Passará por uma normal viagem de férias.
Richard Wagner'in Tristan'ının sahnelenişi Haziran 1865'te devlete bir servete mal oldu. Bu akıllıca olmayan harcamaya, kralın İmparatoriçe EIisabethİ ağırlamak için olan özel harcamalarını eklemeliyiz ki o, bunu yerine katılmamayı tercih etti. Böyle yapmakla herkesin, bunu onaylamadığını anlamasını sağladı.
A estreia de "Tristão", de Richard Wagner... que ocorreu no mês de junho de 1865... custou aos cofres do Estado uma verdadeira fortuna... e a tal custo desmedido devem ser somadas as despesas... realizadas em particular pelo soberano... para receber condignamente a Imperatriz Elisabeth... que, por sua vez, decidiu não assistir... deixando, assim, entender a todos, claramente, a sua desaprovação.
İmparatoriçe Elisabeth'e de bir nüshasını gönderdim ve sonra istifa ettim.
Mandei uma cópia à Imperatriz Elisabeth e pedi a demissão.
EIisabeth.'diye sesleniyordu.
"Elisabeth! Elisabeth!"
- Elizabeth, dinle lütfen.
- Elisabeth, escute, por favor.
Potsdam'da Elisabeth teyzenin yanında kalıyor.
Ela está contente.
- Elizabeth uyuyor.
Aposto que, se tentasse, também saberia tratar da roupa. - A Elisabeth está a dormir.
Elisabeth, kapa çeneni!
Elisabeth, cala-te!
Evlenmek mi istiyor? - Prenses Sophie, EIisabeth'in kardeşi.
Com Sophie, a irmã de Elisabeth.