English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ F ] / Fal

Fal tradutor Português

645 parallel translation
Burada oturup iskambil falında hile yaparak mı?
Aqui sentado a fazer batota no solitário?
Gözlerin fal taşı gibi açıldı.
Os seus olhos estão muito abertos.
Meziyetlerinden biri iskambil falına bakmaktır. Unutmuşum söylemeyi.
Ler as cartas é uma das suas virtudes, esqueci-me de te contar isso.
Hem zaten ben... - Fal açacaksınız, değil mi?
Além disso, tenho que fazer.
Eğer fal bakacaksak... Belmont yarışları için tüyo isterim.
Se isto é uma sessão espírita, quero uma dica para a quarta corrida em Belmont.
- Falın çıkmasını istiyorsan.
- Se quiser que o destino se realize.
Bugün dört kere fal baktırdın.
É a quarta vez hoje que lhe leio as folhas de chá.
İşte buradayız, ikimiz, neyse halin çıksın falın.
Aqui estamos, aqui e já, a pedir ao destino que apareça no chá.
Çay falı unutmaz ve affetmez.
Porque o chá nunca esquece e nunca perdoa.
El falı meselesi, sadece bir çingene palavrasıydı.
Eu só fingi ler-te a mão, é um velho truque cigano.
Aynı zamanda el falına bakarım. Yemek yaparım, becerikliyimdir, kendi çorap söküklerimi dikerim, asla sarımsak ya da soğan yemem.
Eu cozinho, engulo espadas, remendo as peúgas, não como alho nem cebola.
Daha falıma bakmadın.
Não me leu a sina.
Falıma diyecek yok!
Que bom!
Astroloğum, hem DeMille'in, hem de benim yıldız falıma baktı.
A minha astróloga leu o horóscopo do DeMille e o meu.
Benim falıma bakabilirsin.
- Sim, diga-me! - Pode ler a minha sorte.
- İçinde falı vardı.
- Viu o horóscopo dele.
Fal şöyle diyordu : "Bugün yeni bir projeye başlamayın... -... çünkü asla bitiremeyeceksiniz."
Dizia para não iniciar nenhum projecto novo, pois não poderia terminá-lo.
Diyelim ondan birşey istedim... Mesela bulaşıkları yıkamasını - Falı izin vermeyecek mi?
E se uma noite eu quisesse que ele fizesse alguma coisa, como por exemplo lavar a loiça, e o horóscopo não deixasse?
Kart falı açtın, değil mi?
Não estiveste a ler nas cartas?
Neyse, "kuş gibi yiyor" sözü aslında yan... yanlış... yanlıştır.
Aliás, consta-me que essa expressão é na verdade fal... fal... falsa.
Bira, sarışınlar ve kâğıt falı.
Cerveja, louras e paciência.
- Kâğıt falı severim.
- Paciência é comigo.
Fal için gazetemi aldınmı?
Lês-me o horóscopo do jornal?
Falı okudunmu?
Lês o horóscopo?
- Ne o? Fal mı bakıyorsun?
- Vês alguma sina?
- Falına bakıyorum.
- A tua. Não me agrada.
Falım hiç çıkmıyor.
Estou contente que esteja de volta, céu. Continuo perdendo.
Odamda iskambil falına bakarken bile... duvara vurup bana kendimi suçlu hissettirirdi. Sırf onu azıcık yalnız bıraktım diye.
Até quando jogava paciência no meu quarto... ela batia na parede para me fazer sentir culpada... por deixá-la um pouco sozinha.
- Şuradaki el falı çadırı.
- A tenda da cartomante.
Sana falını okudu mu? Uğurlarını yayman gerektiğini ve karşılığını vereceklerini söyledi mi?
Disse-te que se espalhasses o teu encanto, ele voltava a dobrar?
Fal odasına gel.
Entre na câmara do sobrenatural.
Ve ben çayhanelere dönüp, kahve falı bakmak istemiyorum.
E eu não quero voltar para um café, a ler borras.
Evet fal açarken.
Sim, no... ... solitário.
Hilesiz fal açtığını daha görmedim.
Nunca te vi jogar solitário sem fazeres batota.
Çok iyi çay falı bakıyormuş.
Ela tem uma chicara de chá quente....
Bu konuyu konuşmuştuk sanırım.
Acho que já fal + amos disso.
Yıldız falımıza baktım.
Verifiquei o nosso horóscopo.
Bn. Mayr her sabah Bn. Kost'a fal bakar.
Mayr lê a sorte de Kost toda manhã.
- Yıldız falı diyorum seni sağır sersem, karınca yiyenin balgamı.
- As estrelas no jornal seu saco de ranho de papa-formigas.
Gazetedeki lanet yıldız falı ne diyor?
O que prevêem as malditas estrelas do jornal?
Ayak falına bakıyorum.
Leio a sina nas palmas dos pés...
Evlat, gel el falına bakayım.
Acredita! Está certo.
- Fal sona erdi.
- Acabou-se a leitura.
Ben de burada fal bakanın Solitaire olduğunu sanırdım.
E eu a pensar que era a Solitaire que lia a sina.
BURÇLAR KUŞAĞI Yıldız falınızdan haber alın.
Lemos horóscopos.
Demek istiyorum ki, sizin sahte bir biyolojiniz, sahte bir dininiz var.
Quero dizer, te-têm fal-falsa biologia, falsa religião.
Büyücülük ve Ölü Falına.
No reino dos seres da escuridão....
Büyücülük ve Ölü Falı.
Um livro sobre forças mágicas...
Fal bakarım.
Jogo paciências.
Bayım, el falınıza bakayım lütfen.
Imploro-lhe Senhor.
Gözlerim fal taşı gibi açıldı.
Fiquei esgazeado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]