English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ F ] / Farklıydı

Farklıydı tradutor Português

1,749 parallel translation
Ama nasıl olduysa, her şey farklıydı.
Mas, de alguma forma, tudo estava diferente.
Eskiden farklıydı.
Antes, era diferente.
O zamanlar farklıydım.
Eu era diferente.
Ama yapanın kafasının içini gördüğümde farklıydı.
Quando vi na mente da pessoa que o fez, foi diferente.
Birbirimizle uyumumuz farklıydı.
Harmonizamo-nos de maneiras diferentes.
Evlenmeden önce farklıydın.
Antes de casar não eras assim.
30 yıl önce bu görev hakkındaki fikrim tamamen farklıydı.
Há 30 anos, tinha uma ideia completamente diferente sobre este trabalho.
İyi de o durum farklıydı.
Sim, mas isso foi diferente.
Mayom farklıydı, suyun rengi mavi değildi.
O meu fato de banho era diferente, a água não era azul.
O zaman farklıydı.
Nessa altura foi diferente. Era...
Bu farklıydı.
Isso foi diferente.
İyi olsanız da farklıydınız...
Se nos damos bem com as diferenças ou se somos...
Bu dosyada daha önce bulunan kalıntılar arasında dünküler çok farklıydı.
De todos os casos em que os restos mortais foram encontrados, a descoberta de ontem foi única.
Adı Pierre'di ve biraz farklıydı.
O seu nome era Pierre, e ele era um pouco diferente.
- Evet ama o farklıydı. - Neden?
- Bem, isso foi diferente.
Yalnızca o zaman ismi farklıydı.
Só que, na altura, ele tinha outro nome.
Hayır, hayır, o farklıydı.
Não, não, não, era diferente.
Evet, farklıydı Eddie.
Sim, era diferente Eddie.
Bu farklıydı.
Bem, aquilo foi diferente.
Tamamen farklıydı.
Era completamente diferente.
Daha en başından beri, Tohno-kun bana göre diğer çocuklardan farklıydı.
Desde o primeiro momento, Tohno-kun era de alguma forma, diferente do resto dos rapazes.
Bak, tek bildiğim zaman zaman bazı garip bir görevlere gidiyoruz ama bu görev... Hepsinden çok farklıydı.
A única coisa que sei, é que já estive em algumas missões estranhas, mas esta... bateu-as a todas.
- Hayır, bu farklıydı.
Não, isto é diferente.
O zamanlar çok farklıydı.
Ele era diferente, sabes?
Ah, Bay Bright, o eski güzel günleri dinlemeyi çok isterim. O zamanlar her şey çok farklıydı. Herkes çok klastı.
Se pesquisar na net a expressão "idiota em primeiro grau", o meu nome é o primeiro a aparecer.
Bu çok farklıydı.
Isso foi diferente.
Düğmeleri farklıydı.
Os botões eram diferentes.
Yani daha önce de vampir suyu partnerlerim oldu ama bu tamamen farklıydı.
Quero dizer já tive parceiros V, mas isto foi num planeta totalmente diferente.
Okul müdürü olarak, birçok çocukla tanıştım, ancak Matt farklıydı..
Como reitor, conheço muitos rapazes, mas o Matt era único.
Diğeri farklıydı. İkincisi neredeyse zarifti.
O segundo era quase bonito.
Ethan'dan bir yön hariç her yönden farklıydın.
É diferente do Ethan em todos os sentidos, excepto num.
Eski kemanların daha kısa sapları vardı ve keman sapının açısı da farklıydı ve yeni tarz ortaya çıkınca buraya bir kesik atıldı.
Os violinos antigos tinham um... braço mais curto e o ângulo era diferente. E quando o estilo novo foi introduzido... foi feito um corte aqui.
Benimki farklıydı.
A minha era diferente.
20 yıl öncesinde herşey farklıydı.
As coisas eram diferentes à 20 anos.
Ama o zaman benim duygularım farklıydı.
Eu, porém, não era da mesma opinião, na altura.
Sara ise farklıydı.
A Sarah era diferente.
Çünkü o zamanlar farklıydım.
Porque eu não era assim.
Chuck ölü bedenlerin konuştuğunu daha önce de görmüştü, fakat bu farklıydı. Bu sadece onun suçluluk duygusuna sebep olan suçlu zihniydi.
Chuck já tinha visto cadáveres falarem, mas este era diferente, este era apenas a sua mente com remorsos dando rédeas soltas aos seus sentimentos de culpa.
21 gün hapiste kalmak, kızlarımdan ayrı, dışarı çıkıp onları tekrar göreceğimi bilemeden, kafeste 21 gün sizin gibi eğitimli olmayabilirim, ama benim için bu oldukça farklıydı.
Mas estar presa 21 dias longe das minhas filhas, sem saber se sairia da prisão e volveria a vê-las, 21 dias numa jaula... Talvez não tenha toda a educação que você tem, mas a mim parece-me que é algo bastante diferente.
Teröristlerin dün akşam San Antonio'ya saldırmaları, bombalamaların son halkasıydı. Bombalamalar 11 hafta önce, 10 farklı şehirde başlamıştı.
O ataque bombista de ontem, em San Antonio, foi o último da série iniciada há 11 semanas em dez cidades diferentes.
Bu seferki farklıydı.
- Desta vez, foi diferente.
Teröristlerin dün akşam San Antonio'ya saldırmaları, bombalamaların son halkasıydı. Bombalamalar 11 hafta önce, 10 farklı şehirde başlamıştı.
O ataque bombista de ontem em San Antonio foi o último da série iniciada há 11 semanas em dez cidades diferentes.
Farklı birşey yapamaz mıydın?
- Não farias nada de diferente?
Farklılık yaratmalıydım.
Vou precisar disso para fazer a diferença.
Her şey daha farklı olmalıydı.
Tudo devia ter-se alterado.
Ama Joel farklı bir torbacıydı.
Mas o Joel era um género diferente de empacotador.
Mesela o hayaller ışığında, birbirinize daha bir farklı davranır mıydınız?
Talvez tratarem-se de forma diferente no sentido desses sonhos? - Sim.
Herşey farklıydı.
E... tudo mudou.
Farklıydı.
Não sei se é diferente ou...
Ama oldukça farklı bir yerden geldiğimi biliyorum. Bu konuda haklıydı.
Mas quanto a acreditar que vim de um sítio muito diferente, ele acertou em cheio.
Atrazine'in bir dizi farklı etkisi vardı, ama en önemlisi erkek kurbağaları kısırlaştırmasıydı.
Descobrimos que há uma série de efeitos, mas mais propriamente, mudou o sexo aos sapos expostos a ela.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]