English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ F ] / Fransızca

Fransızca tradutor Português

1,905 parallel translation
[Fransızca konuşuyor]
Sopa de cebola. O seu queijo.
- [Fransızca] - Teşekkür ederim.
- Muito agradecido.
Ben Arapça'yı zor konuşuyorum, Fransızca hiç konuşamam.
Mal falo árabe, por isso esqueça o francês!
- Aptal, Fransızca kökenlidir, anlamı ise kadınsı, geri zekalı kişi.
- Idiota, do francês antigo, "idiote", querendo dizer "efeminado", "mouro deficiente mental".
Benimle Fransızca konuştular.
Elas falaram-me em francês.
Fransızca "konuşamıyorum".
"Je ne parle pas" muito francês.
Bakın, biliyorum, şu ana kadar işler pek de iyi gitmedi, aslında Fransızca demek istediğim, Londra'nın tablolar kadar güzel, küçük bir kasabasında yetiştim, ancak beni tanıyan insanlar bilir ki, akıllıyım.
Sei que as coisas não foram muito bem até agora, e o que disse em francês foi que... cresci numa pequena cidade chamada Londres que é muito pitoresca, mas... as pessoas que me conhecem diriam... que sou inteligente.
Annen sana ingilizce, almanca ve fransızca da öğretmişti.
A sua mãe ensinou-lhe inglês e ainda alemão e francês.
Galiba Fransızca konuşuyor.
- Acho que está a falar francês!
Hangi Çinli, Fransızca konuşur ki?
Que tipo de chinês é que fala francês?
Fransızca bilmiyorum.
Eu não falo francês!
Fransızca bilen birini bulur musunuz lütfen?
Vai buscar alguém que fale francês.
Çok iyi Fransızca biliyor. Tercümanlık yapmayı kabul etti.
Ela fala francês e vai fazer de intérprete.
Elimizde sadece Fransızca konuşan bir suikastçi var Fransız Konsolosluğu'nda bir limuzin havaya uçtu ve Uluslararası Suçlarla Mücadele toplantısı iki gün sonra Paris'te yapılacak.
Temos um assassino que só fala francês. Uma limusina explodiu ao pé do consulado francês. E a Corte Mundial reúne-se em Paris dentro de dois dias.
Fransızca "İki kere şimdi, bir kere de duşta" nasıl söylenir?
Como se diz : "Duas vezes agora e uma no duche" em francês?
Neyse, bugün sınıfta, Fransızca dersinde Bay Leclerc benimle flört etti.
Enfim, hoje na aula de Francês, o Sr. Leclerc estava a fazer-se a mim.
Size Marcel Prost hakkında sormak için sabırsızlanıyordum. Kendi biografisini yazdığı kitabı okuyacak kadar Fransızca'mı geliştiremediğim için üzgünüm.
Estou ansiosa por lhe fazer perguntas sobre Marcel Proust, cuja biografia, escrita por si, ainda não consegui ler, visto que ainda não aperfeiçoei o meu francês.
İyi günler. Söyledim ya, onun Fransızca'sı benimkinden daha iyidir.
Eu disse-vos que o francês dele era melhor do que o meu.
Bu arada bu dans, bir halk oyunu olup adını Fransızca "Contredanse" dan almıştır.
Esta, é chamada de "country dance", anteriormente denominada pelos franceses de "contredanse".
Fransızca, Yunanca, İbranice, Latince, söylesene kaç lisan biliyor?
Francês, grego, hebreu, latim... Quantos idiomas é que ele fala?
Fransızca Finali Hazırlayan Shayne Wilson
PROVA FINAL DE FRANCÊS Obrigado, meu.
Ne zaman Fransızca konuşacağım ki?
Quando é que eu vou falar francês?
- Dostum, adamlar Fransızca konuşuyorlar.
- Falam francês.
O zaman Fransızca öğren.
Aprende francês.
Fransızca öğren ya da öl.
Aprende francês ou morre.
Büyük olasılıkla Fransızca konuşulan bir yere. Madeira. Tunus.
Porque é que você me alertou sobre todas essas argúcias, por assim dizer?
O da Fransızca konuşuyor. Değil mi, hayatım?
Sou um entusiasta do teatro, e sei que você também é.
Fransızca bilip bilmediğinizi soruyor.
- Não percebo. - Ela perguntou se fala francês.
Fransızca, lütfen.
Ela está desesperada, é muito pobre... Em francês, se fazes favor.
- Fransızca bir kitaptaydı.
- Era um livro francês.
Çok iyi Fransızca konuşuyorsunuz.
Fala muito bem o francês.
'Çünkü benim adım. - Fransızca.
Porque é o meu nome.
- Umarım Fransızca okuyabiliyorsundur.
- Espero que saibas ler francês.
Sadece Fransızca biliyor.
Apenas Francês.
- Fransızca biliyorsunuz değil mi?
- Falas Francês? - Sim.
Almanca, Fransızca, İngilizce.
Alemão, francês e inglês.
Fransızca işi, seni baştan çıkarmak içindi.
Falei no francês para te despistar.
Gerçekten mi? Ben de gidip Fransızca kasetler alıp üç hafta boyunca çalışmıştım.
A questão, Freddie, é que comprei as cassetes do curso de francês.
İşte Fransızca! Ben gelmiyorum!
Falo francês, não compreendes?
Grayer'a haftada en az üç kez Fransızca egzersizi yaptır.
Pratique francês com o Grayer por menos três vezes por semana.
Ben... ben ona Fransızca şarkılar söylüyorum.
Eu canto para ele em Francês.
Birlikte Fransızca dersinize çalışabiliriz.
E podemos estudar Francês juntos.
Arkasında fransızca bir yazı var.
Sim, está algo escrito em Francês nas costas.
- Fransızca bilmiyor musun? - Hayır.
- Não falas francês?
Fransızca da ; 'sıhhatler olsun'demek.
É bom banho em francês.
Senin gibi, Fransızca falan konuşan üst sınıf biri, nasıl oldu da er oldu?
Como é que um finório como tu, que fala francês e tudo, acaba soldado raso?
[Fransızca konuşuyor]
Boa tarde.
- [Fransızca]
Obrigado.
Fransızca mı?
Francês?
- Fransızca?
- É francês.
Fransızca bilmiyorum.
Não falo francês.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]